IŞİD, bidat olarak gördüğü tarihi eserleri talan ederek terörü finanse ediyor

IŞİD, bidat olarak gördüğü tarihi eserleri talan ederek terörü finanse ediyor

Terör örgütü IŞİD, bidat olarak kabul ettiği tarihi değere sahip her şeyi yok etmiyor. Sebebi ise giriştikleri terör eylemlerini paha biçilmez tarihi eser kaçakçılığı üzerinden finanse ediyor olmaları. Berlin İslam Sanatları Müzesi...

Terör örgütü IŞİD, bidat olarak kabul ettiği tarihi değere sahip her şeyi yok etmiyor. Sebebi ise giriştikleri terör eylemlerini paha biçilmez tarihi eser kaçakçılığı üzerinden finanse ediyor olmaları.

Berlin İslam Sanatları Müzesi Müdürü Stefan Weber, Suriye’de üç yıldır devam eden tarihi eser talanının arkeologları şoke ettiğini, buna IŞİD’in tarihi eserleri gaddarca yok etme öfkesinin yanı sıra silah zoruyla gasp ve kaçakçılığı da eklenince şaşkınlıklarının bir kat daha arttığını söyledi.

Die Zeit gazetesine konuşan Weber, IŞİD militanlarının sadece tarihi eser yağmalayarak satmadığını, aynı zamanda tarihi eser kaçakçılığı yapanlardan da vergi alarak terörü finanse ettiğini dile getirdi. Çok eski medeniyetlere ev sahipliği yapan Suriye’nin on yıllardır Suriye ordusu tarafından yağmalandığını, buna silahlı çetelerle yerel halkın da katıldığını anlatan İslam bilimci, “Bir zamanların en önemli Helenist metropollerinden Epemiye’de havadan çekilmiş resimler var. Kaçakçıların açtığı yüzlerce delik yüzünden şehir İsviçre peynirini andırıyor.” ifadelerini kullandı.

Çalınan tarihi eserlerin satıldığı ilk yer olarak Türkiye’yi gösteren müze müdürü, Türkiye’nin Suriye’deki muhaliflere ve IŞİD’e serbest hareket edebilecek ortam bıraktığını öne sürdü. Weber, Lübnan, İsrail, hatta Almanya’nın da gevşek kanunlarla Suriye’ye ait antik eserleri pazarlandığı ülkeler arasında yer aldığını dile getirdi. Almanya’daki yasaların tarihi eser tacirlerinin sahte evrakla eser ithal etmesini kolaylaştırdığını ifade eden İslam bilimci, “Gümrük ve polisin esere tamamen el koymak için nereden çalındığını tam olarak ispat etmeleri gerekiyor. Bu ise çok nadir durumlarda mümkün.” şeklinde konuştu.

Eserlerin taliplerinin Avrupa’dan ve Körfez ülkelerinden çıktığını kaydeden Weber, piyasada dünya çapında milyar dolarlarla ifade edilen bir miktarın söz konusu olduğunu söyledi. Yasal olmayan sektörler arasında tarihi eser kaçakçılığının uyuşturucu kaçakçılığı ve silah ticaretinden sonra kâr getiren üçüncü alan olduğunu anlatan Weber, tarihi eserlerin yerinde kalması için bazı çalışmalarının olduğunu dile getirdi.

Dışişleri Bakanlığı ile birlikte yağmayı durdurmaya çalışanlara destek verdiklerini dile getiren İslam bilimci, Alman Arkeoloji Enstitüsü’nün öncülüğünde de kültür mirasının veri bankasını oluşturmaya çalıştıklarını anlattı. Weber, gümrük memurlarının da eğitilmesini istedi.

Suriye’nin kültür mirasının ülkenin tekrar kurulmasında toplumsal kimliğin oluşması anlamında önem taşıdığını dile getiren Weber, “İslam insanlık tarihinin harikulade bölümlerinden birini oluşturuyor. Bu yüksek başarısı ise her zaman dini ve etnik hoşgörüye dayanmaktadır.” ifadelerini kullandı. CİHAN