10 yıl ödeyip bir sigara parası aldılar

10 yıl ödeyip bir sigara parası aldılar
Güncelleme:

Bireysel Emeklilik yaptıranlara kötü sürpriz

Yaşar Üniversitesi Aktüerya Bilimleri Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Banu Özgürel, bireysel emeklilik sisteminde olanların değişen ekonomik dengeleri gözetmesi gerektiği uyarısını yaparak, "1984'te başlayan hayat sigortasında, 'Siz ölürseniz tazminat ödeyeceğiz ama yaşarsanız da biriktirdiğiniz paranın yüzde 35'ini size vereceğiz' dediler. Ama insanlara bunun satışı gerçekleştirilirken gerçek dışı şeyler anlatıldı, sonuçta katılımcılar, 10 yıl sonra umdukları parayı değil de bir paket sigara parası aldılar." dedi.

Özgürel, yaptığı yazılı açıklamada, "Bireysel Emeklilik Sistemi"nin (BES) tasarrufu kendi başına yapamayacak kişiler için oldukça faydalı bir birikim aracı olduğunu ancak sistemin getiri garantisinin olmadığını belirtti.

İnsanların bu sisteme büyük getiri ve emeklilikte rahatlık beklentisiyle girdiğini kaydeden Özgürel, açıklamada şu ifadelere yer verdi:

"Ama vadedilen rakamlar eğer herhangi bir kriz yaşamazsak aynı zamanda da siz fonlarınızı doğru kanallara yönlendirirseniz kazanılabilir. Örneğin, başlangıçta otomatik olarak seçilip hisse senedi ağırlıklı bir emeklilik fonuna yatırım yapılması ve borsanın değer kaybetmesi durumunda, katılımcıların fonları da değer kaybedebilir. Bu nedenle, yatırımcılar, en azından arada bir Emeklilik Gözetim Merkezi (EGM) üzerinden oturdukları yerden yatırımlarının ne durumda olduğunu kontrol etmeliler ve yatırımlarını kendi istedikleri fonlara yönlendirmeli."

Özgürel, BES yatırımlarını takip etmenin önemli olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Yapılan katkıların fonlara aktarılması ancak müşterinin talebi doğrultusunda gerçekleşir. Eğer müşteri fonlarını yönlendirmezse başvuru sırasında sözleşmede planlanan yatırımın şekline göre otomatik olarak işlem gerçekleşir. Ancak değişen ekonomik dengeler nedeniyle başlangıçta önerilen yatırım planı, beklenen kazancı sağlamayabilir. EGM'nin www.egm.org.tr sitesi üzerinden birikimlerinizin durumunu ve nerelere yatırıldığını öğrenebilirsiniz."

Türkiye'nin 1984 yılında hayat sigortası tecrübesini yaşadığına işaret eden Özgürel, şu değerlemede bulundu:

"1984'te başlayan hayat sigortasında, 'Siz ölürseniz tazminat ödeyeceğiz ama yaşarsanız da biriktirdiğiniz paranın yüzde 35'ini size vereceğiz' dediler. Ama insanlara bunun satışı gerçekleştirilirken gerçek dışı şeyler anlatıldı, sonuçta katılımcılar, 10 yıl sonra umdukları parayı değil de bir paket sigara parası aldılar."