Almanya İncirlik üssüne alternatif arıyor

Almanya İncirlik üssüne alternatif arıyor
Güncelleme:

Almanya'yla Türkiye arasında ipler geriliyor. Almanya İncirlik'teki askerlerini çekmek için yeni üs arayışına girdi.

Türkiye ile Almanya arasındaki gerginlik nedeniyle, Alman federal hükümetin Alman askerlerinin konuşlanması için İncirlik Üssü'ne alternatif ararken 8 farklı ülkede askeri üs belirlediğini yazdı.

Die Welt gazetesi, Alman Sol Parti'nin soru önergesine, federal hükümetten gelen yanıta yer verdi. Soru önergesine dayandırılan haberde, federal hükümetin Alman askerlerinin konuşlanması için İncirlik Üssü'ne alternatif 8 farklı ülkede askeri üs belirlediği bildirilirken bu ülkelerin arasında Kuveyt, Ürdün ve Kıbrıs Rum Kesimi gösterildi.

DWelle Türkçe’ye göre, Alman hükümeti üslerin askeri amaçlara uygun olup olmadığının araştırılması amacıyla bu ülkelere ziyaretler yapıldığını, “Üslerde askerlerin muhtemel konuşlandırılması konusunda ise herhangi bir görüşmenin yapılmadığını” açıkladı. Bu arada Kıbrıs adasında belirlenen üslerin Akrotiri ve Paphos adlı üsler olduğu da belirtildi.

"FEDERAL HÜKÜMET'İN BÖYLE BİR AMACI YOK  ZİRA GÖRÜŞME BİLE YAPIYOR"

Sol Parti’nin dış politika sözcüsü ve soru önergesini hazırlayan Jan van Aken ise yaptığı açıklamada, “Görünen o ki federal hükümetin Alman askerlerini İncirlik Üssü'nden başka bir yere sevk etme gibi bir amacı bulunmamakta. Zira federal hükümet asker konuşlandırma konusunda olası başka ülkelerle görüşmede bile bulunmamıştır” dedi.

ALMANYA'NIN “ALTERNATİF ÜS ARAMA NEDENLERİ”

DWelle haberinde Almanya’nın alternatif üs arama nedenlerine değinirken de “Bazı Türk hükümet yetkililerinin Almanya'daki seçim kampanyası etkinliklerinin iptal edilmesi üzerine Berlin ile Ankara arasında başlayan gerginlik nedeniyle koalisyon partilerinden ve muhalefetten politikacılar Alman askerlerinin İncirlik Üssü'nden çekilmesini talep etmişlerdi” dedi.

“SINIR DIŞI EDİLMELİDİRLER”

Bu arada Almanya’yla Türkiye arasındaki gerginlik MİT kriziyle daha da büyüdü. Almanya’da Federal Savcılık salı günü, ”Gülen yandaşlarını izlediği” yönündeki suçlamalara ilişkin olarak MİT hakkında soruşturma başlatıldığını duyurdu. Başbakan Angela Merkel’in partisi CDU Sözcüsü Patrick Sensburg, sert bir çıkış yaparak “Ajanlar bulundukları takdirde mahkemeye verilmelidir. Diplomatik pasaportu olanların akreditasyonları iptal edilmeli ve bu şahıslar Almanya'dan sınır dışı edilmelidirler” dedi.

Türkiye'nin Almanya’da “hükümranlık hakkının bulunmadığını” söyleyen Sensburg “Türk istihbaratının yasadışı faaliyetlerde bulunduğunu, söz konusu edilen şahısların teröristlikten değil, rejim muhalifi oldukları için takibe alındıklarını, dolayısıyla siyasi takipten söz edilebileceğini” iddia etti.

“BU FAALİYET KARŞISINDA SESSİZ KALINAMAZ”

Almanya Meclis İçişleri Komisyonu Başkanı Ansgar Heveling de  ‘Ruhr Nachrichten' gazetesine verdiği demecinde, “Türk tarafının Almanya'da yoğun istihbarat faaliyetlerinde bulunduğundan yola çıkılabileceğini, bunun ciddi bir vaka olduğunu ve bu kapsamlı faaliyet karşısında sessiz kalınamayacağını” belirtti.

Heveling, “Türkiye'nin iç anlaşmazlıklarının bu şekilde Almanya'ya yansıtılmasının kabul edilemeyeceğini” de savundu.

“MİT’İN ALMANYA’DA İŞİ OLAMAZ”

Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, MİT'in Almanya’da casusluk yaptığı haberlerine ilişkin olarak "Eğer böyle bir faaliyette bulunulmuşsa, - şu anda bu iddiaları doğrulamam ya da yalanlamam mümkün değil-, bu durum gerçekten ağır bir olaya işaret ediyor demektir” diye konuştu. Gabriel, Berlin’de yaptığı açıklamada öncelikle olayın tam olarak aydınlatılması gerektiğini de vurguladı.

Alman Sosyal Demokrat Parti (SPD) Federal Meclis Grup Başkanı Thomas Oppermann da MİT'in Almanya'da Gülen hareketi yandaşlarını izlediğine yönelik iddialara sert yanıt verdi. Masum vatandaşların Almanya'da takibe alınmasına federal hükümetin izin vermemesi gerektiğini söyleyen Oppermann, bu faaliyetlerin engellenmesi gerektiğini, bu kapsamda MİT'in Almanya'da işi olamayacağını vurguladı.

“PARANOYA DENEBİLECEK BİR KORKU”

Aşağı Saksonya Eyaleti İçişleri Bakanı Boris Pistorius da Almanya'da Gülen yapılanmasına yakın oldukları iddia edilen kişilerin MİT tarafından izlenmesini sert bir dille eleştirdi. Pistorius, bunu "tahammül edilmesi mümkün olmayan faaliyetler" olarak niteledi ve Ankara’nın "neredeyse paranoya denebilecek bir komplo korkusu olduğunu" kaydetti.

Bakan Pistorius, Aşağı Saksonya eyaletinde MİT'in Gülen hareketine bağlı olduğu ileri sürülen iki firma ve bir okulu ve bu kapsamda 10 ila 15 kişiyi takibe aldığı bilgisini verdi. Alman basınına yansıyan casusluk iddialarını doğrulayan Bakan, “Türk istihbarat teşkilatı MİT’in Almanya’da yaşayan insanları gözetim altında tuttuğu sabittir” ifadesini kullandı.  

“SEVİNDİRİCİ OLAN DESTEĞİN VERİLMEMİŞ OLMASI”

Aşağı Saksonya Eyaleti İçişleri Bakanı Pistorius, MİT'in Almanya’da yaklaşık 300 kişi ve kuruma ait çok çeşitli bilgi, fotoğraf ve videolar topladığını ifade etti. Bakan, oluşturulan listenin Alman dış istihbarat teşkilatı BND ile eyalet yönetimlerine iletildiğini söyledi.  

Pistorius, Ankara’nın dileğinin “Alman makamlarının söz konusu kişilerin izlemesi ve haklarında bilgi toplanmasına destek olması” olduğunu da belirtti ve “Sevindirici olan bu desteğin verilmemiş olmasıdır” dedi.

“AĞIR BİR ARIZADIR”

Hristiyan Demokrat Birlik'in (CDU) içişleri sözcüsün Armin Schuster ise MİT’in casusluk faaliyetlerinin, AKP'li bakanların Almanya'daki seçim kampanyalarına katılmasıyla ilgili tartışmadan daha büyük bir sorun oluşturduğuna dikkat çekti.

Alman haber ajansına dpa'ya konuşan Schuster, “Bu benim için ağır bir diplomatik arızadır” ifadesini kullandı.

Schuster, Gülen hareketi taraftarı oldukları söylenen kişilere ait verilerin MİT tarafından Alman dış istihbarat teşkilatı BND’ye verilmiş olmasının MİT’in bir NATO ülkesinde yoğun casusluk faaliyeti yürüttüğünü ortaya koyduğunu ifade etti. Schuster, “bu faaliyetlere karışan MİT elemanlarının kimlikleri tespit edilebilirse, bunların sınır dışı edilmesi gerektiğini” talep etti.

DW