Amerikan Endokrin Derneği Başkanı Prof. Dr. Young: Sessiz Katil Hipertansiyon

Amerikan Endokrin Derneği Başkanı Prof. Dr. Young: Sessiz Katil Hipertansiyon

AMERİKAN Endokrin Derneği Başkanı Prof. Dr. William F. Young, Dünya Hipertansiyon Günü'nde Antalya'da düzenlenen basın toplantısında, hipertansiyonunu...

AMERİKAN Endokrin Derneği Başkanı Prof. Dr. William F. Young, Dünya Hipertansiyon Günü'nde Antalya'da düzenlenen basın toplantısında, hipertansiyonunun sessiz bir katil olduğunu söyledi. Prof. Dr. Young, "Yüksek tansiyonun tedavi edilebilir ya da hedeflendirilmiş ilaç tedavisi uygulanabilir olduğunu biliyoruz. Bu güzel ama bu çok fazla tetkik edilmiyor" dedi.

Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Kongresi'nin 35'incisi Antalya'da düzenlendi. Pazar gününe kadar devam edecek kongre kapsamında düzenlenen basın toplantısına Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sevim Güllü, Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Kemal Balcı, Florance Nightingale Hastanesi Endokrinoloji Bölümü'nden Prof. Dr. M. Sait Gönen, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Endokrinoloji, Metabolizma ve Diyabet Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sadi Gündoğdu, Amerikan Endokrin Derneği Başkanı Mayo Klinik Öğretim Üyesi Prof. Dr. William F. Young, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Ünitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Okan Bülent Yıldız, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Endokrinoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdurrahman Çömlekçi ve Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Kliniği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serdar Güler katıldı.

SİNSİ KATİL HİPERTANSİYON

Amerikan Endokrin Derneği Başkanı Prof. Dr. William F. Young, hipertansiyonunun ABD'de erişkin nüfusun yüzde 29'unu etkilediğini söyledi. Bu oranının ABD'de ölümlerin birinci ve üçüncü sırasında yer alan kalp hastalığı ve inme riskini artırdığını kaydeden Prof. Dr. Young, "Hipertansiyon sessiz bir katildir. Yüksek tansiyonun tedavi edilebilir ya da hedeflendirilmiş ilaç tedavisi uygulanabilir olduğunu biliyoruz. Bu güzel ama çok fazla tetkik edilmiyor" diye konuştu.

Yüksek kan basıncına böbrek üstü bezlerinden kaynaklanan aldosteron hormonunun fazla salgılanmasının neden olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Young, bunun teşhisinin basit olmasına rağmen hastanın bu duruma sahip olduğunun göstergeleri ve bulgularının açık olmadığını belirtti. Prof. Dr. Young, bu nedenle doktorun bu testi isteyip sonuçlarını bulması gerektiğini dile getirdi.

RAKAMLARLA DİYABET

Prof. Dr. Sadi Gündoğdu da hipertansiyonun farkındalık oranının son derece düşük olduğuna işaret etti. Prof. Dr. Gündoğdu, toplum tarafından en iyi bilindiği düşünülen şeker hastalığının bile farkındalık oranının yüzde 38 düzeyinde olduğunun altını çizdi.

Prof. Dr. Serdar Gürler ise Türkiye'nin de içinde bulunduğu coğrafyada diyabetin tahminlerin üzerinde artış gösterdiğini vurguladı. Türkiye'de 1998- 2010 yılları arasında diyabet sıklığının yüzde 7.2'den yüzde 13.7'ye çıktığını anlatan Prof. Dr. Gürler, "Daha da ötesi diyabete zemin hazırlayan bir durum olan prediyabet sıklığı yüzde 7'den yüzde 30'a çıkmıştır" bilgisini verdi.

'İYOTLU TUZ KULLANIN'

Prof. Dr. Sait Gönen ise hipertansiyon ve diyabetle orantılı olarak obezitenin de arttığına dikkati çekerek, "Erişkin popülasyonunun yüzde 30'u fazla kilolu ve obez. Bununla birlikte Türkiye'de her üç kişiden birinin tiroitle ilgili sorunu mevcut" diye konuştu.

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden Prof. Dr. Sevim Güllü de Türkiye'de 1990'lı yılların sonunda tuzların iyotlanmasıyla tiroid hastalığıyla mücadelede önemli bir mevzi kazanıldığını anımsattı. Tuzun iyotlanmasına rağmen iyot eksikliği olan bölgelerin varlığına dikkati çeken Prof. Dr. Güllü, "İyotlu tuz kullanımıyla ilgili sıkıntı yaşıyoruz. Tiroid hastaları, eğer başka bir sorun yoksa mutlaka iyotlu tuz kullansın" dedi.

KİLO ALDIRMIYOR AMA YAĞLANDIRIYOR

Prof. Dr. Bülent Okan Yıldız ise Türkiye'de 2 milyon kadının çeşitli kadın hastalıklarına bağlı olarak doğum kontrol hapı kullandığını söyledi. Prof. Dr. Yıldız, iki grup hastada doğum kontrol haplarının kilo aldırıcı etkisi üzerine yaptıkları araştırmanın sonuçlarına göre doğum kontrol haplarının kilo aldırmadığını, ancak vücutta yağ dağılımını değiştirdiğini, yağın bel çevresinde birikmesini artırdığını kaydetti.

GÜNLÜK 15 DAKİKA GÜNEŞ BANYOSU

Akdeniz Üniversitesi'nden Prof. Dr. Mustafa Kemal Balcı ise Türkiye'nin yüzde 90'ında D vitaminini eksikliği bulunduğunu bildirdi. D vitamini eksikliğinin halsizlikten, kas gücü yetersizliğine ve devamında osteoporoz ve kemik erimesine neden olduğunu anlatan Prof. Dr. Balcı, günlük beslenmede D vitamini katkılı yiyecekler olmadığı için, özellikle D vitamini katkılı sütlerinin gıda üretiminde kullanılmasını önerdi.

Günlük alınması gereken D vitamininin 800-1200 ünite arasında olduğunu kaydeden Prof. Dr. Balcı, D vitaminin doğal kaynağı güneşten yararlanmak için güneşin en tepe olduğu saatte kolların ve yüzün korumasız olarak 15 dakika güneşlendirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

EB(SU/AAA)