Bahçeli: Erdoğan'dan çok ümitlenmiştik

Bahçeli: Erdoğan'dan çok ümitlenmiştik

MHP lideri Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısıda açıklamalarda bulundu. Çağrı Heyeti'nin 19 Haziran tarihli kurultay kararını tanımadıklarını belirten Bahçeli "19 Haziran tarihini tanımıyoruz! 10 Temmuz dışında bir kurultay tarihi tanımıyoruz!" dedi. Bahçeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın PKK'ya yönelik sözlerini de eleştirdi.

İşte açıklamalarından satırbaşları:

"Ülkemizin geçmişinde rejim sorunlarının yaşandığı karanlık dönemlerin varlığı bilinmektedir. Türkiye'nin kötü idare edildiği dönemlere şahit olunmuştur. Bölücü terör ve siyasi terörün mesafe aldığı da ortadadır. Bu dönemler hüzünle hatırlanmaktadır.

Türkiye bugün bir bekaa sorunuyla karşı karşıyadır. Türkiye'yi etnik tuzağın içine çekmek isteyen küresel aktörlerin hedefi ortaya çıkmıştır. Bugünlere bölücü heveslere taviz verilerek gelinmiştir. Dürte dürte uyandırılan etnik tahriklerin sonucunda terörizm alan bulmuştur. Artık terörün iğrenç tesirinden kimse muaf değildir.

"TÜRKİYE BÖLÜNME AMELİYATINA ALINDI"

Türkiye'nin bir bölümü bölünme ameliyatına alınmıştır. Bu kıskaç korkarız ki önümüzdeki dönemde daha da daralacaktır. İç gerginlik çok daha tehlikeli boyutlara taşınabilecektir. Gelişmeler ve öngörülerimiz bu yöndedir.

Türkiye içeride hırpalanacak daha fazla kan kaybedecektir. Ülkemizin bu yükü taşımaya tahammülü kalmamıştır. Milli seferberlik ruhuyla harekete geçmek kaçılmayacak bir sorumluluktur.

"GÜN AYAĞA KALKMA GÜNÜDÜR"

Türkiye'nin içeriden ve dışarıdan çökertilmesi için yürütülen çalışmalara karşı ilgilisiz kalmak tarihin affedemeyeceği bir gaflet olacak. Gün ayağa kalkmak günüdür. Türkiyeortak akıl ve sağduyu ile bu badireyi atlatmalıdır.

Siyaset ihtiraslarını milli ve manevi her değerinin önüne koymaktan çekinmeyen siyasettüccarları sona doğru hızla ilerlemektedir. Kaygımız Türkiye'nin geleceği ve Türk milletinin içine çekildiği tuzaktan nasıl kurtulacağı ile ilgilidir.

"HESABINI KİM SORACAK"

Türkiye'nin içinde bulunduğu sebeplerin temeli liyakatsız kadrolardır. Bölücü terör 3'er 5'er evlatlarımızı şehit etmektedir. Nusaybin'de az sayıda teröristin teslim sahnesi medyaya servis edilmiştir. Şehit anaları ağlarken bu sahnelerin nispet yaparak gösterimi neye nispet. Şehit polis ve askerlerimizin, vatandaşlarımızın hesabını kim soracak?

"OLAN OLDU MU DİYECEĞİZ"

Tanışık Köyü'nde canından olan 16 vatandaşımız için olan oldu mu diyeceğiz? Ne yapalım sayın Başbakan sen söyle bize methiyeler mi düzelim? Terörle mücadeleye sürekli destek verdik, desteklemeye de devam edeceğiz.

Aleyhimizdeki kirli kampanyaya aldırmadan doğru bildiğimiz yolda ilerlerdik. Nedamet duymadık. Teröristler helikopter düşürür çıt çıkmaz. Bir bakarsınız Davutoğlu gider, 'Yıldırım' gibi bir vesayet gelir. Cumhurbaşkanı'nın bazı açıklamaları da klasikleşmiş tutumunun nüksettiğine delalettir.

"ANLAŞILAN YENİ MÜZAKERE SAYFASI AÇILDI"

Sayın Erdoğan, Diyarbakır'da diyor ki "Terör örgütü silahları gömecek, başka yolu yok. Silahı, bombayı gömerler, sonra gelir, siyaset yaparlar." Bu sözler davulun kasnağına vurmaktır. Bu sözler vatan ve Türkiye düşmanlarına yaldızlı davetiyedir.

Erdoğan'ın teröristlere yönelik silahı bırakın, masaya gelirsiniz beyanıyla, parlamentoya buyur etmesi arasında hiçbir fark yoktur. Anlaşılan yeni bir müzakere sayfası ya açıldı, ya açılacak.

"ERDOĞAN'DAN ÇOK ÜMİTLENMİŞTİK"

Erdoğan'ın son dönemdeki tutumlarından oldukça ümitlenmiştik. Hala inancımızı korumak istiyoruz. Kendisini hem cumhurbaşkanı olmasından hem de bizim düşüncelerimizi benimsemesinden takdir etmiştik. Erdoğan'ın sözleri çözülme sürecinin güncelleştiğine işarettir. Gizli ve dar bir kadronun içinde bulunduğu PKK ile müzakere trafiği mesafe aldı.

OLAĞANÜSTÜ KONGRE

Olağanüstü büyük kurultayın engellenmesi şartında başkanlık sistemine onay vermişiz. Kurultayın önüne geçilmesi haline partili cumhurbaşkanlığına onay vermişiz. Ne kadar paralel artığı, kiralanmış köşe yazarı, doğrusu ve rotası kim varsa hepsi bize çamur atmakta. MHP'yi tanımayan cahiller ve namertler karşımıza dizildi. Bizden ancak hesabı ülkücü irade ve Türk milleti sorar. Olağanüstü kurultayın yapılmaması karşılığında inandıklarımızdan ödün vermemiz edepsizliktir. Biz ülkücüyüz, Türklüğün keskin kılıcıyız. Nasıl bir sorumluluğun omuzlarımızda olduğunu biliyoruz. Geçmişizi çiğnemedik. Üstlendiğimiz emaneti çiğnetmeyeceğiz. Zalim oyunları, şer kampanyalarını, ihanet tuzaklarını yıkarak bu günlere geldik. Biz dava dedik siyasetten fazlasına gönül verdik. Ülkülerin en güzeline bağlandık. Aşkların en karşılıksız olanına tutulduk. 3 hilale umutlarımızı iliştirdik. Kutlu mirası yüreğimizde taşıdık. Bizi dünyevi menfaatlar karşısında pazarlık yaptığımızı iddia edenler ne geçmişimizi bilenlerdir, ne de gelecekte aramızda olacaktır.

"KURULTAY TARİHİ: 10 TEMMUZ"

Yargıtay son noktayı koydu. Bize düşen de MHP'nin yıpratılmaması için gereğini yapmaktı. Biz de kurultay tarihini 10 Temmuz olarak belirledik. Bunu ilan ettik. Yargıtay'ın kararını açıkladıktan sonra değerlendirmelerimizi paylaştık. Rize'de çay toplayıp,Kırşehir'de alkışlayan bir hukukçu mantığının yönettiği kurumdan başka bir sonuç beklenemezdi. Yargıtay'ın gerekçeli kararını inceleyen hukukçu olmasa da fahiş hataları görecektir. Hak etmese de yargı kararına saygı duyacağız.

Adaletin kalan izleri de Rize'de silinmiş, Kırşehir'de Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Biz 10 Temmuz'da hem tüzüğümüzü değiştireceğiz, hem de seçim yapacağız. Başka bir tarihi tanımıyoruz. 19 Haziran gününü açıklayanlara da itibar etmeyeceğimizi, izin vermeyeceğimizi açıklıyoruz. 10 Temmuz niye görülmez? Ne yapılmak istenmektedir? Hangi amaç gözetilmektedir? Mukaddes davamızın geleceğini elinde tutan delegelerimize güveniyor, beraber olacağımızı, Çankaya yokuşunda Asya'nın Bozkurtlarını söyleyeceğimi ifade ediyorum."