''Bingöl saldırısında 'derin devlet' var''

''Bingöl saldırısında 'derin devlet' var''

AK Parti'nin eski genel başkan yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat'tan Bingöl'de 2 polisin şehit olduğu saldırıyla ilgili flaş açıklama.

AKP kurucusu ve eski genel başkan yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, Bingöl’de 2 polisin öldürüldüğü saldırının arkasında derin devletin olduğunu düşündüğünü söyledi

Fırat, saldırının arka planın iyi incelenmesi gerektiğini vurgulayarak, “Biz bunları 90’lı yıllarda yaşadık” ifadesini kullandı. Faili meçhul birçok olayın PKK’ya yıkıldığını ancak sonradan gerçeğin farklı olduğunun anlaşıldığını kaydeden Fırat, “Ben orada (Bingöl’de) arkasında başka güçlerin olduğunu düşünüyorum. Yabancı istihbarat örgütleri olabilir, bana göre Ergenekon olabilir” derken, 'Derin devlet diyebilir miyiz?' sorusuna 'Diyebiliriz' cevabını verdi. 

9 Ekim tarihinde Bingöl Dörtyol'da Bingöl Emniyet Müdürü ve ekibine yönelik yapılan silahlı saldırıda Emniyet Müdür yardımcısı ve bir komiserin yaşamını yitirdiği, Emniyet Müdürü ve bir polis memurunun yaralandığı olayla birlikte çözüm sürecinin geldiği noktayı değerlendiren Dengir Mir Mehmet Fırat,  olayların perde arkasının görünenden daha karanlık olduğunu ifade etti.

PKK ve Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) çok zaman serhildan (direniş) çağrısı yaptığını ancak bölge insanının buna çoğunlukla rağbet etmediğini ifade eden Fırat, Bingöl’de gerçekleştirilen saldırının arka planın iyi incelenmesi gerektiğini vurguladı.

PERDE ARKASINDA BAŞKA AKTÖRLER VAR

Fırat, şöyle konuştu:

“Cumhurbaşkanı hemen failler için ‘cezalandırıldı, öldürüldüler’ dedi. Ama ondan sonra yayın yasağı getirildi. Bu öldürülenler acaba fail miydi, değil miydi? Yoksa fail başkası mıydı? Çünkü biz bunları 90’lı yıllarda yaşadık. 90’lı yıllarda Türkiye’de birçok general da dahil olmak üzere, çok kişi öldürüldü. Jandarma Genel Komutanı öldürüldü. Ancak daha sonra, belki 10 yıl sonra bunların gerçek yüzleri ortaya çıktı ki, bunu PKK yapmamış. Bunun arka perdesinde başka aktörler var. Ben Bingöl’deki olayda da, yağmalama olaylarında da yani, o kitleleri tahrik edip, 6-7 Eylül olayları gibi ki, 6-7 Eylül olayları da öyle başlamıştı. Yunanistan’ı protestoydu ama sonrasında bir vandallığa, bir soyguna dönüştü. Ben orada da (Bingöl’de) arkasında başka güçlerin olduğunu düşünüyorum. Yabancı istihbarat örgütleri olabilir, bana göre Ergenekon olabilir.”

Fırat, “derin devlet diyebilir miyiz?” sorusuna ise  “diyebiliriz” cevabını verdi. Fırat, çıkan olayları sadece görüldüğü gibi algılamanın çok doğru bir sonuç vermeyeceğinin altını çizdi. 

BU BİR AYAKLANMA DEĞİLDİR, AYAKLANMADA SİLAH OLUR

Hükümeti Kobani sorununu doğru algılayamamakla eleştiren Fırat, meselenin sadece Suriye’deki Kürtleri ilgilendirmediğini akrabalık bağlarından dolayı Türkiye’deki Kürtleri de yakından ilgilendirdiğini belirtti. Kobani saldırısı sonrasında gelişen olayları ‘vandalizm’ olarak niteleyen Fırat, “Bunu ben bir ayaklanma olarak nitelendirmiyorum. Bunu ben bir vandalizm olarak değerlendiriyorum. Bu bir ayaklanma değildir. Ayaklanma silahlı bir karşı koyuştur. Burada öyle bir şey yok” dedi.

OLAYLARDA HDP’NİN ÇAĞRISI ETKİLİ OLDU

Çıkan olaylarda HDP’nin çağrısının etkili olduğunu kaydeden Fırat, oturma eylemi gibi barışçıl bir eylemin tercih edilmesi durumunda Kobani’deki yaşanan dramın hem Türkiye hem de dünya kamuoyuna daha etkili şekilde duyurulabileceğini anlattı.

Fırat, dünyanın farklı noktasındaki mağdur insanlara yardım elini uzatan hükümetin kendi vatandaşlarının  Kobani’deki akrabaları olan insanlarla da yakından ilgilenmek durumunda olduğunu söyledi.

"ABDULLAH ÖCALAN İLE GÖRÜŞÜLMESİ ANORMAL BİR ŞEY DEĞİL"

Çözüm sürecinin baştan yanlış yapılandırıldığını ifade eden AKP kurucularından Dengir Mir Mehmet Fırat, “Kürt sorunu ile PKK sorunu bir addedildi. Bu büyük bir hataydı. Kürt sorununu, vatandaşın doğrudan doğruya temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanması ile ilgili bir sorundur. İkincisi ise 30 yıla yakın Türkiye topraklarında meydana gelen bir savaşı yürüten PKK sorunudur” dedi.

Sorunun çözümü noktasında PKK ile yapılan görüşmeleri onayladığını kaydeden Fırat, kimle kavga edildiyse onunla barışma adına Abdullah Öcalan ya da örgütün lider kadrosuyla görüşülmesinin yadırganmaması gerektiğini kaydetti.

Fırat, “Abdullah Öcalan’ın PKK üstünde etkinliği hala devam ediyor. Bu süreç içerisinde Abdullah Öcalan ile görüşülmesinin ben anormal bir şey olduğu kanısında değilim” diye konuşut.

"ÇÖZÜM SÜRECİ ŞU ANDA BİR ÇIKMAZIN İÇİNDE"

İki yıllık ateşkes sürecinde cenaze gelmediğine dikkat çeken Fırat, “Ancak temel yanlışlık şurada; Kürt sorunu kapsamında temel hak ve özgürlükler hiçbir şekilde bir kişi, bir grupla ya da bir siyasi parti ile pazarlık unsuru yapılamaz. Hatta referanduma dahi sunulamaz” ifadelerini kullandı.

Söz konusu özgürlüklerin pazarlık konusu yapıldığı anda işin çıkmaza gireceğini kaydeden Fırat, “Bana göre (çözüm süreci) şu anda bir çıkmazın içinde” değerlendirmesinde bulundu.

"AK PARTİ’NİN YENİ HEDEF KİTLESİ MHP TABANI"

Haziran 2015’de yapılacak genel seçimlerin sonrasına bırakılacak bir çözüm sürecinin biteceği kanısını taşıdığını ifade eden Fırat, bazı belirtilerin bunu gösterdiğini savundu. AKP’nin muhafazakâr Kürt vatandaşlardan aldığı oyun donduğunu aktaran Fırat, “2015 seçimleri çok önemli çünkü başkanlık için anayasa değişikliği hedeflendiğine göre (Meclis’te) bu sayıyı bulabilmek için yeni hedef kitle araması lazım. Bu hedef kitle de bana göre MHP’nin tabanıdır” değerlendirmesinde bulundu.

ÖCALAN

Fırat, hükümetin bu yöndeki bir girişiminin, çözüm sürecinin askıya alınması ya da sürüncemeye bırakılması gibi bir sonuç doğuracağına inanıyor. Hedeflenen milliyetçi oyları kaybetmeme adına kamuoyunda tartışılan Abdullah Öcalan’ın kalan cezasını ev hapsinde geçirmesine imkan tanıyan bir uygulamaya gidilmeyeceğini kaydetti.