Bu yönetmenlerle çalışmak kolay değil
Bu yönetmenlerle çalışmak kolay değil
Her oyuncunun hayalidir, sinemaseverlerin hafızasına kazınan filmlere imzasını atan usta yönetmenlerle çalışmak. Ama bazen hiçbir şey dışarıdan göründüğü kadar iyi gitmez. Çünkü bu usta yönetmenlerin bazılarıyla çalışmak gerçekten de "sırat köprüsünden geçmeye çalışmak" gibidir. İşte oyunculaın anlatımlarıyla ya da basına yansıyan olaylarla sinemanın birlikte çalışılması en zor ünlü yönetmenleri.
KENDİMİ HAYAT KADINI GİBİ HİSSETTİM Mavi En Sıcak Renktir, 2013 yılında Cannes Film Festivali'nin en çok konuşulan filmiydi. Hatta ödül gecesi Altın Palmiye'yi de kucakladı. Filmin iki başrol oyuncus Lea Seydoux ve adını bu filmle uluslararası alanda duyuran Adele Exarchopoulos da yönetmen Abdellatif Kechiche'in boynuna sarılıp sevinç gözyaşları döktüler. Zaten ödül gecesine kadar da herkes bu filmden ve iki oyuncusundan özellikle de Exarchopoulos'tan söz etmişti.Ama o ilk heyecan geçince hem Seydoux hem de Exarchopoulos, filmin kamera arkası hakkında konuşmaya başladılar. Hem de öyle sözler söylediler öyle iddialar ileri sürdüler ki. Her ikisi de Kechiche ile çalışmanın ne kadar da zor olduğunu anlattı.Adele Exarchopoulos, bir röportajında filmdeki bazı sevişme sahneleri yüzünden kendini küçük düşürülmüş hisetttiğini söyledi. Genç olyncu zaman zaman kendini bir hayat kadını gibi hissettiğini de belirtti.
Adele Exarchopoulos'ıun rol arkadaşı Lea Seydoux da Kechiche ile çalışmanın zor oluğunu özellikle kavaga ve sevişme sahnelerinde gerçeğe en yakın oyunu istediği için defalarca tekrarlar yapıldığını, bu sırada da ruhsal olarak yoruduğunu ileri sürdü. Her iki oyuncu da bir daha Abdellatif Kechiche ile çalışmayı düşünmediklerini belirtti.Seydoux "Kechiche bizim kendisine kör bir inançla güvenmemizi istemişti. Ama çekimler sırasında bizden verebileceğimizden çok daha fazlasını istediğini fark ettim. " dedi.Seydoux filmin kavga sahnesinde rol arkadaşını gerçekten camlı bir kapıdan itmek zorunda kaldığını, bu sırada Exarchopoulos'un yaralanıp gerçekten ağlamaya başladığını belirterek "Ama yönetmenimiz "Bitirmedik, bir kez daha yapıyoruz" dedi." Gerçekten zor anlardı" diye konuştu.
BENİ KANDIRDILAR Alfred Hitchcock gibi sinema tarihine damgasını vuran bir yönetmenle çalışmak da pek kolay değilmiş. Yönetmenin, Kuşlar adlı filminde rol alan ve hatta bu filmdeki performansıyla hafızalarda yer eden Tippi Hedren'in yıllar sonra anlattıkları da bunu doğrular nitelikteydi. Şu sıralar 85 yaşında olan Hedren, Alfred Hitchcock ile yaşadıklarını bir kaç yıl önce bir gazeteye verdiği röportajda anlatmıştı. Sarışın kadınları sevdiği bilinen Hitchcock'un kendisine aşırı ilgisi olduğunu söyleyen Hedren "Her şeyi bırakıp gitmek isediğimde, eğer bunu yaparsam kariyerimi bitirmekle etmekle tehdit ediyodu beni" diye konuştu.Hedren kendisini kaç kuşak sinemaverin hafızasına kazıyan Kuşlar filminin çekimi sırasında yaşadığı orkunç olayları da şöyle anlatmıştı: " Bana kuşların saldırı sahnesinde mekanik kuşlar kulanılacağı söylenmişti. Ama öyle olmadı. Çekimin yapılacağı sabah, yönetmen yardımcısı geldi ve 'Mekanik kuşlar çalışmıyor, bu yüzden gerçek olanları kullanmamız lazım' deyip gitti. Sete gittiğimde mekanik kuşların kullanılması için hiçbir hazırlık yapılmamış olduğunu anladım. Çünkü benim gireceğim kapının etrafına kafes yapılmıştı ve kutular içinde kuzgunlar, güvencinler, martılar vardı. Omuzlarına kadar zırh eldiveni giyen kuş terbiyecileri, bir hafta boyunca kuşları bana savurdu... Molalar oluyordu ama Hitchcock etrafta olmuyordu. Günler geçip her şey daha kötü olunca ortadan kayboldu."