Burdurlu gazetecilerden özgür medyaya operasyona ortak tepki

Burdurlu gazetecilerden özgür medyaya operasyona ortak tepki

Burdur’da görev yapan ulusal ve yerel gazetelerin muhabir ve temsilcileri, özgür medyaya düzenlenen operasyona tepki gösterdi.Burdur Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Adnan Taraşlı, Doğan Haber Ajansı Burdur Muhabiri Mesut Madan, Yeni Gün Gazetesi...

Burdur’da görev yapan ulusal ve yerel gazetelerin muhabir ve temsilcileri, özgür medyaya düzenlenen operasyona tepki gösterdi.

Burdur Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Adnan Taraşlı, Doğan Haber Ajansı Burdur Muhabiri Mesut Madan, Yeni Gün Gazetesi Köşe Yazarı Tacettin Akbaş, Yeni Gün Gazetesi Muhabiri Turgay Dinler, Burdur Gazetesi Muhabiri Bahtiyar Turan, Burdur İlk Adım İnternet Gazetesi Sahibi Mustafa Arslan, Burdur Gazetesi Muhabiri Hasan Türkel ve Yeni Gün Gazetesi Yayın Koordinatörü ve Yazı İşleri Müdürü Kürşat Tuncel, özgür medyaya yönelik operasyona tepkilerini dile getirdi.

Burdur Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Adnan Taraşlı "Her dönemde bu tür olaylarla karşı karşıya kalıyoruz. Umarım bu son olur. Bir daha bu tür olayları yaşamayız. Ben dün ne dediysen bugün de o görüşlerin arkasındayım. Farklı görüşlerden olabiliriz. Bizi birleştiren, birbirimize bağlayan basın özgürlüğüdür. Basın hürdür. Sansür edilemez. Baskı altına alınamaz." diye konuştu. Anadolu gazetecilerinin sansüre her zaman karşı geldiğini anlatan Taraşlı, kendilerinin yıllardır basına yapılan yanlışları hiçbir zaman tasvip etmediklerini, basının hür olması gerektiğini her platformda dile getirdiklerini, bundan sonra da dile getireceklerini sözlerine ekledi.

Burdur İlk Adım İnternet Gazetesi Sorumlusu Gazeteci Mustafa Arslan, "Demokrat Parti’nin son dönmelerinde de bu değişik dönemlerde de bu tür hadiseler oldu. Artık bu tür hadiselerin olmaması lazım." diye konuştu.

Burdur Gazetesi Muhabiri Hasan Türkel "Bu son olaylar bir milat olsun. İlk defa tüm gazeteciler bir konu ile ilgili bir arada. Bu konu da basına uygulanan sansür ve gazetecilerin susturulmaya çalışılması olayı. Hangi kesimden olursa olsun, basına uygulanan sansür ve baskı yanlış." ifadelerini kullandı.

Burdur Bucak Televizyonundan Gazeteci Nuri Yıldırım "Burdur’da gazeteciler olarak biz bir aileyiz. Sorumluluk duygusu içinde bugün yapılanların yanlış olduğunu ortaklaşa dile getirmemiz lazım." dedi.

Burdur’da yayın yapan Yeni Gün Gazetesi Yayın Koordinatörü ve Yazı İşleri Müdürü Kürşat Tuncel, "Ahmet Şık’a yapılanlar da Ekrem Dumanlı ve Hidayet Karaca'ya yapılanlar da yanlış. Yanlış hangi kesime yapılıyorsa yapılsın yanlış. Bizler ve tüm basın camiası kendisine değil, tüm meslektaşlarına yanlış yapıldığı zaman her zaman demokratik tepkisini göstermeli." şeklinde konuştu.

Yeni Gün Gazetesi köşe yazarlarından Tacettin Akbaş ise şunları ifade etti: "Bu algı operasyonunu tasvip edemeyiz. Saygın gazetecilere operasyon yapılıyor. Tek üzüldüğüm nokta, kamuoyunda bu güzel insanların yıpratılıyor olması. Bu güzel insanların bir iki gün sonra suçsuzluğu ispatlanıp dışarı çıkacaklarına inanıyorum."

Basının birçok konuda haber ve yorumlar yaptığını, bu haber ve yorumlardan yanlış olanlar varsa tekzip yolunun açık olduğunu vurgulayan Akbaş, "Gazetecilerin bazı haber ve yorumlar yaptığı için algı operasyonuna tabi tutulması son derece yanlış. Anadolu gazetecileri olarak yapılan yanlışın hep karşısında olduk. Samanyolu TV ve Zaman yayın gruplarının şu ana kadar yaptığı yayınlarda ülkenin aleyhine bir yayın görmedik. Şu anda gözaltına alınan arkadaşlarımıza yapılan haksızlığın en yakın zamanda anlaşılması ve mağduriyetlerinin giderilmesini bekliyoruz." dedi.

Yeni Asya Gazetesi Burdur Temsilcisi Sebahattin Boyacı "Beşer zulmeder, inşallah kader de adalet eder. Cenab-ı Hakk'ın bir planı vardır. Neticesi inşallah hayırlı olur. Hiçbir gerçek uzun süre örtülü kalmaz. Eninde sonunda Ekrem Bey’in de Hidayet Bey'in de suçsuz olduğu ortaya çıkacaktır." sözlerini kaydetti.

Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz de şöyle konuştu: "Türkiye bir hukuk devleti. Mazlumun adresi sorulmaz. Kim olursa olsun onun yanındayız. Basın özgürlüğü demokrasinin bir gerekçesidir. Hukuku üstün kılmak istiyorsak, basını ve muhalefeti susturmak yerine görüşlerine değer verip önem vermek gerekiyor. Haksız yere tutuklanan birçok insan var. Müslümansak, kul hakkına inanıyorsak, -kul hakkı sadece para ile pulla alınılıp gasp edilmek değildir- özgürlüğü kısıtlamak, insanları haksız yere suçlamak da kul hakkıdır. Bu anlamda çok dikkatli olunmalı. Toplu yapılan gözaltılar demokrasiye yakışmıyor. Normalleşmek istiyorsak intikam duygusu ile değil, siyasi linç anlayışı ile değil, haklıyı haksızı ayırt ederek yapmalıyız. Bugün bana yapılan yarın size, bir başka gün bunları yapanları yapanlara olabilir. Gücü eline geçirenlerin değil, hukukun üstünlüğünü istiyoruz. İnşallah kötü şeyler olmaz."

Makul Şüphe Yasası’nın göreceli bir kavram olduğunu, bu yasaya göre herkese suç isnat edilebileceğini, bu yasanın uzun soluklu olamayacağını anlatan Başkan Ercengiz, "Bu yasa demokrasiye aykırı. Kuvvetli şüphenin de ötesinde, kanıtlanmış suç ve delil olmadan insanların özgürlüğünü elinden almanız çok ağır ve yıpratıcı bir süreç. Bunlar demokrasiye yakışmayan durum. Makul şüphe kavramını yeniden gözden geçirmek gerekiyor." sözlerine yer verdi.

Basın mensuplarının kendilerini de eleştirdiğini, kendisinin bundan memnuniyet duyduğunu dile getiren Başkan Ercengiz, özgürlüklerden yana olduğunu, kimden gelirse gelsin, gücü elinde bulunduranların basını susturmaya çalışmasının yanlış olduğunu, gelişmiş toplumlarda birçok devlet adamının korumasız gezdiklerini, kendi vatandaşları ve basınları tarafından rahatça eleştirildiklerini, doğrunun da ancak muhalif seslerle ortaya çıkabileceğini sözlerine ekledi.

Alperen Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Ziya Sadık Ercan, "Başta rahmetli şehit Muhsin Başkan’ın ölümü olmak üzere birçok konu aydınlatılamadı. Şimdi de özgür basın susturulmak isteniyor. 28 Şubat'ta susturamadıkları basını şimdi susturmak istiyorlar. PKK’ya uygulanmayan iyi insanlara uygulanıyor. Allah doğrunun yanındadır. Bu algı operasyonları tutmaz." diye konuştu.

Destek ziyaretinde hazır bulunan gazete okurlarından Yusuf Gökdemir, Süleyman Bıçaklı ve Ömer Kayahan da yapılan yanlışlara karşı durmak için Zaman’a birer tane daha abone olduklarını dile getirdiler. CİHAN