Çankırılı Torun Mehmed’den Ecdada Mektup

Çankırılı Torun Mehmed’den Ecdada Mektup

ÇANKIRI (İHA) Çankırı Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından Çanakkale Zaferi’nin 100. Yılı nedeniyle düzenlenen “Ecdada Mektup” yarışması sonuçlandı.Yarışmaya katılan ve 1.lik ödülüne layık görülen Çankır...

ÇANKIRI (İHA) Çankırı Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından Çanakkale Zaferi’nin 100. Yılı nedeniyle düzenlenen “Ecdada Mektup” yarışması sonuçlandı.

Yarışmaya katılan ve 1.lik ödülüne layık görülen Çankırı Süleyman Demirel Fen Lisesi öğrencisi Mehmet Emin Çankırı Valisi Vahdettin Özcan tarafından ödüllendirildi.

İşte Yazarı Mehmet Emin Yılmaz tarafından okunan ve programa katılanlar tarafından ayakta alkışlanan “Torun Mehmed’den Kahraman Mehmed’e isimli o mektup;

Torun Mehmed’den Kahraman Mehmed’e

Yıllar sonrasından yıllar öncesine muhabbet dolusu selam ile başlıyorum sözlerime. Ben, vatanın her bir karış toprağı için hiç düşünmeden şahadet şerbeti içen siz kahraman dedelerin torunu Mehmed’im... Yedi düvele meydan okuyan kahramanların torunu olduğum için gururluyum, mutluyum. Sizlerin asil kanı dolaştıkça damarlarımda, bu cennet vatana hain çizme giremez. Bütün kâinat bilsin ki bu kutsal topraklar karşısında topraktan yaratılmış bu canın hiç bir kıymeti yoktur.

Benim anam ninni yerine sizlerin kahramanlık hikâyeleriyle süsledi körpecik zihnimi. O yüzden hiç bir hikâye sizlerin kahramanlık hikâyesi kadar hızlandırmadı damarlarımda dolaşan bayrağımın rengi al kanımı.

Onlarca kişinin kaldıramayacağı mermiyi tek başına kaldıran dedem Seyit Onbaşı... Babaannemden dinlemiştim senin kahramanlık hikâyeni. Tıpkı Hayber’in fatihi Hz. Ali gibi canlandın gözümün önünde. Yoksa şimdi Cennette beraber misiniz? Peki ya yanık sesli Urfalı dedem o da yanınızda mı acaba? Ne çok isterdim sizlerle cennetten seyretmeyi arş-ı alayı.

Ey kahraman şehitlerim!

Sizlerin kanlarıyla süsleyip burçlara diktiği şanlı bayrağımız hâlâ nazlı bir gelin gibi süzülerek dalgalanmakta gökyüzünde. Hiçbir el uzanamadı özgürlük abidesi bayrağımıza. Uzanamayacak da. Çünkü iman dolu göğsü olan milyonlarca Mehmet siperde şahadet şerbeti içmeyi bekliyor. Çiğnenmedi bu topraklar, çiğnenmeyecek de. Bu böyle bilinecek.

Bugün bu topraklar üzerinde bir gelin gibi süzülerek dalgalanıyorsa şanlı bayrağımız, bizler göğsümüz dik, alınımız ak yürüyorsak korkusuzca, dört bir yanımızı saran yangın bile bizim topraklarımıza sıçramaya cesaret edemiyorsa, bu sizin sayenizdedir kahraman şehitlerim. Bedeniniz olmasa da adınız, namınız yetiyor kem niyetlileri ürkütmeye.

Düşman biliyor ki kahraman şehitler ancak kahraman torunlar bırakarak göç eder ebediyete. Ben de, biliyorum ki vatan için içilen şahadet şerbeti ölümün değil yeniden dirilişin iksiridir. Sizler içtiğiniz bu iksirle ölmemek üzere yeniden dirildiniz. Ve her daim bizimlesiniz. Bunu hissedebiliyor ve diyorum ki: ’’Ben sağ oldukça; bu kalp, bu fani bedende Allah! Allah! Diye vurdukça vatan emin ellerde. Bu böyle biline...’’

Ey! Bu topraklar için toprağa düşmüş şanlı şehidim,

Satırlar tükenir. Ama muhabbet tükenmez. Ömür tükenir ama nam tükenmez. Düşman tükenir ama Mehmedler tükenmez.

Ezelden beri hür yaşamış bir milletin hür yaşamaya and içmiş evladı Mehmed’den Şanlı Şehitlerine...

Selam ve dua ile...

Torununuz Mehmed