'Çocuklarımız Davutoğlu gibi olmalı'

'Çocuklarımız Davutoğlu gibi olmalı'

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, son zamanlarda artan bonzai kullanımına ilişkin açıklamalarda bulundu.

Bursa'da konuşan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, son zamanlarda bonzai kullanan gençlerin sayısının artmasının kendilerini üzdüğünü söyledi.

Bursa’da geçtiğimiz hafta lise öğrencisi genç kızların alkol komasına girerek hastaneye kaldırılmasını da eleştiren Arınç, “Kafayı çekmişler. Bazen erkek yüzünden birbirlerine bıçak çekenler olduğu gibi sonra da birbirleri ile rezalet çıkarmışlar. ‘500 binde 3 kişi canım ne olur?’ diyemem. Belki farkına varmadığımız nice 3’ler vardır. Aman diyeyim arkadaşlar. Aman öğretmenler, aman veliler, anneler, babalar, aman valiler kaymakamlar, çocuklarımızı bu durumda görmek istemeyiz. Bizim çocuklarımız bu yaşta kafa çekerken değil, dost sohbetlerinde arkadaş toplantılarında birbirlerine güzellikleri paylaşırken, neşeli ve eğlenceli olarak onları görmek isteriz. Bak Davutoğlu gibi olacak çocuklarımız"dedi. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Ankara'dan tarifeli uçak seferi ile seçim bölgesi Bursa'ya geldi. Yenişehir Havaalanı'nda karşılanan Arınç, daha sonra Yenişehir İlçesi’nde hayırsever Yusuf Ateş tarafından yenilenen Yusuf Ateş Anadolu İmam Hatip Lisesi ve yurt binasının açılış törenine katıldı. Burada konuşma yapan Arınç, eğitime destek veren Yusuf Ateş gibi örneklerin çoğalması gerektiğini dile getirdi. Nufusu 76-77 milyona ulaşan Türkiye'de eğitim sisteminin çok önemli olduğunu belirten Arınç, "Nüfusun yarısı 30 yaşın altında. 2014 yeni eğitim öğretim yılında 16 milyon öğrencimiz ders başı yaptı. Bu sayı, Avrupa Birliği’ne üye olan ülkelerin yarısının nüfusundan fazladır. Bizim böylesine genç bir nüfusumuz var. Aktif genç bir servetimiz var. Önemli olan nitelikli eğitim almaları, iyi yetişmeleri. Memleketimize hayırlı birer evlat olarak güzel hizmetler yapmasıdır. Gençlerimize güveniyoruz. Onlar geleceğimizin teminatı" dedi.

EN BÜYÜK PAY MİLLİ EĞİTİME

Konuşmasında, 'onlardan tek beklediğimiz ülkelerine sahip çıkmaları, ahlaklı ve inançlı olmaları’ diyen Arınç, gençlerden bütün vatan toprağını mukaddes bilen, bayrağa saygılı evlatlar olmalarını istedi. 12 yılda en büyük yatırımı Milli Eğitime yaptıklarını söyleyen Arınç, “En yüksek bütçeyi milli savunmaya verirdik. Milli eğitim 7 ya da 8’inci sırada gelirdi. Tam 7 yıldan bu yana Milli Eğitim Bakanlığı bütçemiz 1’inci sırayı almıştır. Sadece 2014 konsolide bütçenin yüzde 5’i, savunma harcamalarına, yüzde 16,8’ eğitime ayrılmıştır. Savunma Bakanlığı’na ayırdığımız bütçenin 3 mislini eğitime ayırıyoruz. İhtiyacımız var bunu yapmak zorundayız. Bunu yapmazsak bu çocuklarımız nasıl yetişecek. Onları 60– 0 kişilik sınıflarda değil, 25-30 kişilik sınıflarda, bilgisayarları akıllı tahtaları ile yetiştirmek mecburiyetindeyiz. Türkiye genelinde 859 bin 699 öğretmenimiz görev yapıyor. Tüm cumhuriyet hükümetleri boyunca 2002’de devraldığımız öğretmen sayısı 410 bin civarındaydı. Bunu 859 bine çıkaran hükümetimizdir. Bugün 40 bin öğretmenin ataması yapılacak. Bu 40 bini genel rakama dahil ettim. İnşallah bugün akşam saatlerinde 860 bin öğretmenimiz olacak" şeklinde konuştu.

ANNELERE ÇOK İŞ DÜŞÜYOR

Annelerinin çocuklarını uğurlarken 'Allah zihin açıklığı versin Allah kazadan beladan saklasın' dediğini hatırlatan Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Sizler de bizler de çocuklarımıza hep böyle dua edelim. Onların üzerine titreyelim. Veliler olarak onların okulla ilişkilerini mutlaka takip edelim. Öğretmenlerden idarecilerden çocuğumuzun durumunu soralım. ‘Bunun yaşı küçüktür. Nasıl olsa olur’ demeyelim.Günübirlik takip edelim. Arkadaşlıklarını, dostluklarını, kimlerle gidip geldiklerini anne baba olarak hassasiyetle takip edelim. Bu konuda babalar çok ihmalkardır. Ama annelere çok iş düşüyor. Onlar çocuklarının üzerine titrerler. Annelerin şefkati bir başka şüphesiz bir başka gerçekleşir. Çocuklarımız süratle büyüyorlar. Zaman ve devir değişti. Artık Türkiye’de genç kızların genç erkeklerin ergenlik dönemleri başlayan başka problemleri de olabilir. Ne olur kendi özel işlerimize gösterdiğimiz hassasiyetin 100 mislini bin mislini çocuklarımıza gösterelim. Zaten Anadolu tabiri ile saçınızı süpürge ediyorsunuz. ‘Çocuğum iyi okusun iyi yetişsin. İş güç sahibi olsun. Bize gelecekte baksın. Memlekete de faydası olsun’ diyorsunuz. Okullarda her şeyin verilmesi mümkün olmayabilir. Ama şunu bilin ki çocuklar anne, baba, ablalarından ziyade öğretmenleri ile arkadaşları ile ilişki kurarlar. Onların yönlendirmesi ile bir balmumu gibi şekil alırlar. O yüzden öğretmenlerimizden rica ediyorum."

TÜRKİYE’DE BAZI NOKTALARDA GERİYE GİDİŞ VAR

Türkiye’de son günlerde sık sık çıkan bonzai haberlerine de değinen Başbakan Yardımcısı Arınç, “Bursa’nın her şeyi ile kendimi sorumlu görüyorum. Son gelişimde bonzai denen uyuşturucu illetinden ‘Bursamız nasıl kurtulacak?’ Şüphesiz Türkiye’yi düşünüyoruz. Pazartesi günü Bakanlar Kurulu’nda bir uyuşturucu madde ile mücadele eylem planı açıklayacağız. Sayın valimiz, emniyet müdürümüz, okullarımız, sosyal hizmetler il müdürlüğümüz el ele verdiler, uyuşturucu bağımlılığı ile mücadele etmek için çalışıyorlar. 'Eskiye göre çok şey değişti' demiştim. Üzülerek ifade ediyorum. Olumsuzluklar noktasında da Türkiye’de bazı noktalarda moral alanda geriye gidiş var. Bunu bir hükümet üyesi olarak söylüyorum. Ama önce bir aile babası olarak kendime dönerek söylüyorum" diye konuştu.

AĞZIMIZDAN AHLAK VE MANEVİYATI DÜŞÜRMEYİZ

Geçtiğimiz Ramazan Bayramı’nda Bursa’da il teşkilatın bayramlaşmasında yaptığı konuşmanın vicdan sahibi insanlar tarafından doğru bilindiğini söyleyen Arınç, “Edep ne kadar önemlidir, haya iffet ne - kadar önemlidir? Namus ne kadar önemlidir? Bunu ifade etmiştim. Birileri çıldırma noktasına geldiler. Ama Anadolu insanının yüzde 70 – 80’i ‘Evet bunlara çok ihtiyacımız var. Manevi kalkınmaya çok ihtiyacımız var’ dediler. Ben öyle bir siyasi gelenekten geliyorum ki bizim ağzımızdan düşürmediğimiz tek söz önce ‘ahlak ve maneviyattır’. Buna 2014’te de inanıyorum. Ömrümüz olursa 2074’te de inanıyor olacağız" şeklinde konuştu.

14-15 YAŞINDA KAFAYI ÇEKMİŞLER

Bunun kendileri için hava ve su kadar önemli olduğunu kaydeden Arınç, Bursa’da geçtiğimiz önceki alkol komasına giren kız öğrencileri hatırlatarak, “Bursa’da 500 binden fazla öğrencimiz var. Ama bunlardan 3 tanesi geçtiğimiz günlerde yüreğimizi kanattı. Hem de kız talebe... Hem de 14 – 15 yaşında... Kafayı çekmişler, rezalet çıkarmışlar, 14 yaşındaki öğrenciden bahsediyorum. İçimizde Allah korusun, bu yaşta pek çok öğrencilerimiz var. Lise öğrencisiymişler. Bir yerde buluşmuşlar. Her halde bu işi ilk defa da yapmıyorlar. Kafayı çekmişler. Bazen erkek yüzünden birbirlerine bıçak çekenler olduğu gibi sonra da birbirleri ile rezalet çıkarmışlar. ‘500 binde 3 kişi canım ne olur?’ diyemem. Belki farkına varmadığımız nice 3’ler vardır. Aman diyeyim arkadaşlar. Aman öğretmenler, aman veliler, anneler, babalar, aman valiler kaymakamlar çocuklarımızı bu durumda görmek istemeyiz. Bizim çocuklarımız bu yaşta kafa çekerken değil, dost sohbetlerinde arkadaş toplantılarında birbirlerine güzellikleri paylaşırken, neşeli ve eğlenceli olarak onları görmek isteriz. Derslerinde başarılı işine sağlam yapışmış, ihtiyaçlarının çoğu karşılanmış, geleceğe ait hayalleri rüyaları olan çocuklar olarak görmek isteriz. Alkol eğer 14 yaşındaki lise talebesi öğrencisinin eline kadar ulaşabilmişse bundan kendimizi de sorumlu tutmamız lazım. Sinek de küçüktür ama mide bulandırır. Bu iş hiç hoşuma gitmedi. ‘Başka yerlerde bundan daha fazlası var’ diyenler varsa ben hükümet olarak kendi sorumluluğumu bileyim ama sizlerde kendi sorumluluğunuzu bileceksiniz. Bu çocuklar başka türlü yetişmez. Başka türlü ileride elimizden tutmaz. Bayrağımıza, vatanımıza, ülkesine sahip çıkmaz. Bak Davutoğlu gibi olacak çocuklarımız. Taşkent gibi bir yerden, öksüz büyümüş bir çocuk. Dağların arasından kendisini yetiştirmiş. Üniversiteler bitirmiş, kitaplar yazmış. Yurtdışında öğretim üyeliği yapmış, okumuş, çalışmış, dayanışma içinde olmuş. Bu gün Türkiye’nin Başbakan’ı. Ben Yenişehir Yusuf Ateş Anadolu İmam Hatip Lisesi’nden de nice Başbakanlar çıkmasını bekliyorum. Canan Candemir Çelik gibi nice milletvekilleri, Yusuf Ateş’in eşleri gibi öğretmenler çıkmasını istiyorum. Bunlar çıkarsa Yusuf Ateş’in yaptığı iç yerini bulmuş demektir. Allah korusun başka şeylerin çıkmasını hayal bile edemeyiz” dedi.