DASK doğal afet odaklı olacak

DASK doğal afet odaklı olacak
Güncelleme:

Sigorta Brokerleri Derneği tarafından Milli Reasürans tekrar düzenlendi.

''Afet Sigortaları Uygulamalarının ve Yeni Yasa Çalışmaları” Sigorta Brokerleri Derneği tarafından Milli Reasürans’da düzenlenen panelde masaya yatırıldı.

Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Selamet Yazıcı, zorunlu deprem sigortasında sigortalılık oranını artıracak mekanizmalara ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Yazıcı yaptığı açıklamada tüm sektörden alınan görüşler doğrultusunda Afet Sigortaları üzerine yeni bir yasa çalışması içinde olduklarının altını çizdi. Yazıcı, Sigorta Brokerleri Derneği’nin düzenlediği toplantıda “Kanun tasarısının yasalaşmasının ardından 5 yıl içinde yüzde 60 seviyesinde sigortalılık oranına ulaşmayı hedefliyoruz. Yasadaki değişiklik ile DASK zorunlu deprem sigortasının ötesinde doğal afet odaklı hale getirilecek” dedi.

Sigorta Brokerleri Derneği tarafından Milli Reasürans Konferans Salonunda ''Afet Sigortaları Uygulamalarının ve Yeni Yasa Çalışmalarının Değerlendirilmesi'' konulu bir panel düzenlendi. Açılış konuşmasını Sigorta Brokerleri Derneği Başkanı ve AON Benfield Türkiye'nin CEO'su Servet Gürkan'ın yaptığı panelin yönetimi Milli Re Genel Müdür Yardımcısı Hüseyin Yunak tarafından gerçekleştirildi. Panele Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Selamet Yazıcı, İTÜ Meteoroloji Bölüm Başkanı Prof.Dr. Mikdat Kadıoğlu, BÜ Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof.Dr. Mustafa Erdik, DASK İdarecisi ve Eureko Sigorta AŞ Genel Müdürü Okan Utkueri konuşmacı olarak katıldı.

Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Selamet Yazıcı’nın yaptığı konuşmada “Afetler Türkiye’nin değişmez bir gerçeği, özellikle depremler gündemimizde çok canlı olarak yer alıyor” dedi.

Hedef, 5 yıl içinde sigortalılıkta yüzde 60

Zorunlu deprem sigortasında sigortalılık oranını artıracak mekanizmalara ihtiyaç duyulduğuna ifade eden Yazıcı, kanun tasarısının yasalaşmasının ardından 5 yıl içinde yüzde 60 seviyesinde sigortalılık oranına ulaşmayı hedeflediklerini bildirdi.
Yazıcı, bu tür doğal afet hasarlarına karşı uzun vadeli kaynak birikiminin sağlanması ve bütçe üzerinde afet hasarları nedeniyle oluşabilecek mali yüklerin sigorta çözümleriyle azaltılmasını da amaçladıklarını belirterek şunları söyledi: “Yasanın getireceği yenilikler ise DASK'ın zorunlu deprem sigortasının ötesinde afet odaklı hale getirilmesi, yönetimin daha esnek ve işlevsel yapıya kavuşturulması, teknik işlerin bir sigorta veya reasürans şirketi yerine ilgili sigorta şirketlerinin ortak kuracağı bir havuz şirketi tarafından karşılanması, tapu ve konut kredilerine ek olarak su ve elektrik abonelik işlemlerinde de kontrol sağlanması, reasürans kapasitesinde önemli bir daralma yaşanması durumunda DASK'a uygun bir bedel karşılığında belli ölçüde hasar fazlası desteği sağlanması düzenlenmektedir.”

2009’da poliçe sayısı yüzde 20 arttı

DASK İdarecisi ve Eureko Sigorta Genel Müdürü Okan Utkueri ise, 10. yılını dolduran DASK'ın bu süre içinde yüzde 30'a yakın penetrasyona ulaştığını belirtti.
2009 sonu itibariyle 3,5 milyon poliçeye ve yaklaşık 322 milyon TL prim üretimine ulaşan DASK'ta penetrasyonun en yoğun olarak Marmara ve İç Anadolu bölgelerinde sağlandığına işaret eden Utkueri, ekonomik açıdan zor bir yıl olan 2009'da poliçe adedinde yüzde 20'lik artış yaşandığını söyledi.

Utkueri, sistemdeki konutların yıllık ortalama prim ödemelerinin 95 TL civarında bulunduğunun altını çizdi. Çeşitli hasar seviyeleri için acil durum planları ve tatbikatları gerçekleştirdiklerini aktaran Utkueri, herhangi bir deprem sonrasında önemli sorunlardan birinin hasar tespit uzmanı eksikliği olacağını, bu konuda eğitim çalışmaları başlattıklarını söyledi. DASK'ın yaygınlaşmasının önündeki çeşitli engellere de değinen Utkueri, bu engellere karşın geçen yıl bilinirlik oranında dikkate değer bir artış yaşandığını, potansiyel müşteriler arasında 2008 yılında yüzde 52 olan oranın 2009'da yüzde 70'e ulaştığını kaydetti.

Olası bir İstanbul depreminde mali kayıp 40 Milyar Doları bulur

BÜ Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof.Dr. Mustafa Erdik yaptığı açıklamada “Yırtılması beklenen İstanbul fayı için her yıl yüzde 2 yıllık olasılık var. İstanbul verilerini benzer durumlar yaşayan birçok ülke ile değerlendirdik. Olası bir büyük depremde, İstanbul’da çok ağır hasarlı bina 16.000 (%2), ağır hasarlı bina 40.000(%5), orta hasarlı bina 150.000 (%19), hafif hasarlı bina 250.000(%30) dolaylarında oluşur. Sadece bina hasarlarından kaynaklanan mali kayıp 12 milyar doları, yapısal, yapısal olmayan ve sosyo ekonomik toplam mali kayıp ise 40 milyar doları bulur. Depremden sonra ise 5-6 metreye çıkan tsunami dalgaları görmemiz mümkün” dedi. Hasar teminat talebinin 500.000 kadar olacağını belirten Erdik, 400.000 civarında ise acil barınma ihtiyacı olan aile ve 100.000 hastane ihtiyacı olan yaralı olabileceğine dikkat çekti.

Eğitim sigortaya ihtiyacı artırır

İTÜ Meteoroloji Bölüm Başkanı Prof.Dr. Mikdat Kadıoğlu ise “İstanbul depreminde 1 milyon kişinin aynı anda yardıma ihtiyacı olacağının altını çizerek, “Acil durum için çalışmaların hızlandırılması ve halkın bilinçlendirilmesi gerekiyor. Tehlikeler ve riskler halk tarafında çok anlaşılamıyor. Herkes, her kurum tehlike anında ne yapacağını bilmeli ve bu nedenle halka inme konusunda sigortanın önemli olduğunu düşünüyorum. Halk eğitilirse sigortaya ihtiyaç duyacaktır. Halk birey olarak hazır değilse İstanbul hiç hazır değil” dedi.

Kadıoğlu, Afetlerin kaçınılmaz olduğu ancak önemli olanın bunların risk haline gelmemesi yani afetlerden önce gerekli iyileştirme tedbirlerinin alınarak olası zararın en aza indirilmeye çalışılması olduğunu belirterek, “Çalışmalarımızı ve hazırlıklarımızı enkaz altından nasıl insan kurtarırız üzerine değil, enkaz oluşmasını nasıl önleriz, dolayısı ile daha az can kaybı ile nasıl atlatırız diye yapmalıyız” diyerek konuşmasını tamamladı.

Hürriyet