Davutoğlu, Barzani'ye Erbil'de söz verdi !

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesut Barzani ile ortak basın toplantısı düzenledi.

Bağdat’ın ardından Erbil’e geçen Başbakan Ahmet Davutoğlu, Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani ile görüştü.

İki isim daha sonra basının karşısına çıkarken, gazeteciler ağırlıklı olarak güvenlik meselesi çerçevesinde IŞİD konusunu ve Peşmerge’nin Kobani’ye geçişişini sordular.

"Türkiye Kürt bölgesinin güvenliği için gereken her türlü desteği verecektir" diyen Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Bu tarihi ve stratejik bir konudur" şeklinde konuştu.

Basın toplantısında ilk sözü alan Ahmet Davutoğlu, "Irak’ın genelinde ve bölgesel yönetimde en önemili konuların başında güvenlik geliyor" dedi ve şunları söyledi:

"Ele aldığımız konular arasında 4 husus önem taşıyor. İlki insani boyut. IŞİD’in saldırıları sonucu yerinden olan Suriye ve Iraklıların durumunu ele aldık.

İkinci konu güvenlikti ve doğrudan Kürt bölgesinin hedef alınması sonucu ortaya çıkan durumu görüştük. Irak’ın güvenliği Türkiye için hayati önemdedir. Kürt bölgesinin güvenliği de Türkiye’nin güvenliğini yakından ilgilendirir. Bu noktada güvenlik ve istikrar için birlikte atacağımız adımları ele aldık.

Üçüncü başlık siyasi durum. Irak’ta yeni hükümet göreve başladı ve dün Bağdat’ta olumlu bir atmosfer gördüm. Irak'ta bütün etnik, mezhebi, dini grupların hak ettiği temsil gücüne ulaştığı, herkesi kapsayan bir siyasi yapının oluşması hepimizin tercihidir ve bu yapı Irak'ın geleceğinin garantisidir.

Dördüncü başlık ekonomiydi. Irak’la yapılan 12 milyar dolarlık dış ticaretin 8 milyar dolara yakının Kürt bölgesiylşe yapıyoruz..."

"HER TÜRLÜ DESTEK VERİLECEK"

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Güvenlik noktasında atılacak adımları ele aldık dediniz. Peşmerge’nin eğitilmesine başlandı mı?” şeklindeki soruya, "Az önce de belirttiğim gibi Irak’ın bütün olarak güvenliği Türkiye için hayatidir. Kürt bölgesi sınır olduğu için aynı öneme sahiptir. Türkiye Kürt bölgesinin güvenliği için gereken her türlü desteği verecektir. Bu tarihi ve stratejik bir konudur. Eğitim konusunu da ele aldık. Bu da dahil olmak üzere vereceğimiz destekler artarak devam edecek" yanıtını verdi.

"PEŞMERGE'YE YİNE İZİN VERİLİR Mİ?"

Davutoğlu’na, “Peşmerge’nin eğitimi nasıl olacak. Aynı zamanda Türkiye’den Kobani’ye yeni güçlerin geçişine izin verilecek mi?” sorusu da yöneltildi. Davutoğlu’nun yanıtı şöyleydi:

"Sadece Irak'ı değil Ortadoğu’daki durumu da ele aldık. Bu coğrafyada her konu diğeriyle ilişkili. Peşmerge’nin Kobani’ye geçişine izin vermemiz, aramızda oluşan güven ilişkisinin çarpıcı bir kanıtıdır. Ortak hareket etmemiz son derece doğal. Bundan sonra da gerektiği zaman gereken her yerde tedbir almaya ve güvenlik konusunu konuşmaya devam edeceğiz..."

MİT MÜSTEŞARI HAKAN FİDAN SORULDU

Başbakan Davutoğlu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan'la ilgili soruyu da, "Sayın (MİT Müsteşarı) Hakan Fidan'ın bana eşlik etmesi, son derece doğaldır. Güvenlik söz konusu olan her yerde istihbarat da en asli unsurdur. Bu çerçevede gerek Bağdat'ta gerek Erbil'de muhataplarla görüşmeler yapmıştır ve bunları da bize rapor etmiştir" şeklinde yanıtladı.

TERCÜME ŞAŞKINLIĞI GÜLÜŞMELERE NEDEN OLDU

Toplantı sırasında bir Kürt gazetecinin Başbakan Ahmet Davutoğlu’na Peşmergelerin eğitimi ve Kobani’ye gönderilen birliklerle ilgili sorduğu Kürtçe soruyu, tercümenin yanlışlıkla Kürtçe çevirmesi Başbakan Davutoğlu ve salondakilerin gülmesine neden oldu. Tercümenin Kürtçe çevirisi sırasında müdahale eden Davutoğlu tercümana, “Sen Türkçe’ye çevireceksin. Ben biraz Kürtçe anlıyorum” dedi.

İŞTE BASIN TOPLANTISINDAN SATIRBAŞLARI:

Davutoğlu:

Saldırı göstermiştir ki Irak'ın genelinde en önemli konuların başında güvenlik meselesi geliyor. Ben Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık görevini aldıktan sonra Bağdat ve Erbil'e ilk ziyaretimi yapmaktan gurur duyuyorum. Son olarak 4 Mart'ta Dışişleri Bakanı olarak gelmiştim. Erbil'i özlediğimi de söyledim bugün. Bu ziyaretin çerçevesinde ele aldığımız 4 konu önem taşıyor.

Birisi insani durum; 2 Milyona yakın mülteci yerinden oldu ve büyük kısmı da Irak Kürdistan Bölgesi alanına girdi. Türkiye'de Suriye ve Irak'tan 2 milyon gelen misafir ağırlıyoruz. Sayın Barzani'ye de söylediğim gibi bu konuda Türkiye her zaman kardeşlerimizin yanındadır. Bundan sonra da insani yardımlarımızı sürdüreceğiz.

Güvenlik alanı; Son aylarda artan saldırılar sonunda ortaya çıkan güvenlik konusunu kapsamlı olarak ele aldık. Bir kez daha ifade ediyorum Irak'ın güvenliği Türkiye için önemlidir ve Türkiye'yi ilgilendiren bir konudur. Görüşmemizde güvenlik ihtiyaçlarını konuştuk ve birlikte atacağımız adımları ele aldık.

Siyasi alan; Irak'ta yeni bir hükümet göreve başladı. Dün son derece olumlu bir atmosfer gördüm. Bütün siyasi grupların oluşturduğu bu yeni hükümet yapılanmasının olumlu perspektifle ele aldık Sayın Barzani ile. Irak'ta hiçbir kesim şu veya bu gerekçe ile siyasi yapıdan dışlanmamalıdır. Herkes temsil gücüne ulaşmalı ve birlikte inşaa edilmeli. Bu durum da sadece Irak'ın değil bütün bölgenin başarısı olacaktır.

Ekonomik İşbirliği alanı; Ticaret rakamlarımız ilişkilerimizin yoğunluğunu gösteriyor. Bu ilişkileri derinleştirmeye kararlıyız. Ekonomik ve her alanda işbirliğimizi güçlendireceğiz. Bütün bu konuları ele aldık. Ben tekrar teşekkür ediyorum bu misafirperverlikten dolayı ve saldırılarda hayatını kaybeden tüm kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyorum.

Biraz önce de söyledim. Irak'ın bir bütün olarak güvenliği Türkiye için hayatidir. Güvenlik ve istikrar bizim kendi güvenliğimizi doğrudan ilgilendiren bir konudur. Türkiye Kürt Bölgesi'nin güvenliği için gereken her türlü desteği verecektir. Bu bizim için hem tarihi ve insani hem de stratejik bir durumdur. Eğitim konusunu da ele aldık bu da dahil olmak üzere bundan sonra vereceğimiz destekler artarak devam edecektir.

Aslında biraz önce de dediğim gibi bu alanda sadece Irak içinde değil Ortadoğu içindeki gelişmeleri de birlikte ele aldık. Çünkü artık her konu bir diğeri ile ilişkili. Kobani'ye peşmergenin geçişine izin vermemiz aramızda oluşan güven ilişkisinin çarpıcı bir yansımasıdır. Çünkü bu bölgeler bize komşu bir taraftan da Irak'a oradan da Kürdistan Bölgesel yönetime komşu. Dolayısıyla birlikte ele almamız ve ortak hareket etmemiz gayet doğal. Bundan sonra da birlikte gereken tedbirleri almaya devam edeceğiz.

Dün ve bugün bu konuyu çok detaylı olarak ele aldık. Enerji dosyası öyle bir dosya ki herkes akıllı davranırsa herkes karlı çıkar. Eğer bir anlaşma sağlanırsa bundan en çok Türkiye memnun olur. Bunun için de elimizden gelen gayreti gösteririz. Ama Türkiye'nin enerji ihtiyacı açık ve Türkiye her zaman verdiği sözlerde durmuştur.

Davutoğlu'nun ardından soruları cevaplayan Barzani de şöyle konuştu;

Bu son anlaşma değil tabi bu başlangıçtır. Metni zaten açıklandı. Bağdat tarafından her ay 500 milyon dolar bölgeye gönderilecek ve bunun karşılığında petrol gönderilecek ve devam edecek. Erbil'den Bağdat'a bir heyet gidecek daha geniş bir anlaşma olacak son nihai bir anlaşma olacak.