Dehşeti gören çocuklar anlattı...

Dehşeti gören çocuklar anlattı...

Küçük çocuklar 3 yaşındaki kardeşlerini öldüren babalarının işkencelerini anlattı.

İstanbul Bağcılar'daki evlerinde 6 Ekim 2014'te 3 yaşındaki oğlu İ.A.K.'yi döverek öldüren, balkonda iki gün beklettikten sonra streç filme sararak çöp poşetine koyup Bursa’nın Orhangazi İlçesi'ne götürerek hurdalık alana gömen O.K.'nin 7 ve 9 yaşındaki çocukları, babalarının kardeşlerine uyguladığı işkenceyi anlattılar. S.K., "Babam döverek öldürdü. Kaka yaptığı için dövüyordu. Onun ellerini kollarını ısırıyordu. Bir keresinde kakasını ona zorla yedirdi" dedi. C.E.K. de, "Kovaya su dolduruyordu, Kardeşimin kafasını kovanın içine sokup çıkarıyordu. Bazı zamanlarda ağzına ve yüzüne doğru tekme atıyordu. Anneme, ‘polise gidersen çocukların boğazını keserim’ diyordu" dedi.

"ALTINA YAPTI DİYE YARIM SAAT DÖVDÜ''

Olaydan sonra Aile ve sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından Bursa’da bir çocuk yuvasına yerleştirilen çiftin çocukları 7 yaşındaki kızları S.K. ve 9 yaşındaki oğulları C.E.K., 1 Kasım 2014'de Bursa Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğü’nde sosyal hizmetler uzmanı eşliğinde tanık sıfatı ile ifade verdi. Olaydan sonra 4 kardeş olarak yurtta kaldıklarını söyleyen İ.A.K.'nin ablası S.K., (7), polise şu ifadeyi verdi:

"Ben ve kardeşlerim yurtta kalıyoruz. İ.A. isimli kardeşim öldü, İ.A.'yı babam döverek öldürdü. Onu sürekli dövüyordu. Ben kardeşimin öldüğünü görmedim, annem kardeşimi babamın öldürdüğünü bize anlattı. Babam bizi de döverdi. Ama kardeşimi çok dövüyordu. kardeşimi altına kaka yaptığı için dövüyordu, onun ellerini kollarını ısırıyordu, kafasını suya bastırıp çıkarıyordu. Altına yaptığı için onu cezalandırıyordu. Bir keresinde altına yaptığı için babam ona kakasını zorla yedirdi. Annem engel olmaya çalışınca annemi de dövdü. Babam kardeşimin bacaklarına yumrukla vuruyordu. Bacakları hep şişti. Babam bazen kardeşimin yüzüne ayağıyla vururdu, kardeşimin ağzından kan gelirdi. Babam anneme ve bize ‘evde olanları kimseye anlatırsanız sizi fena yaparım, döverim, hapisten çıkıp öldürürüm’ diyordu. Bugüne kadar evin içinde olanları kimseye anlatamadık, annem de korktuğundan şikayet edemedi. Ben kardeşimin bacaklarının şiş olduğunu ve mor olduğunu görüyordum. Okula gittik. Geldiğimizde kardeşim yoktu. Babam kardeşimi hastaneye götürdüğünü söyledi, bir daha kardeşimi görmedik."

''SÜREKLİ DÖVDÜĞÜ İÇİN HER İKİ BACAĞI MOSMORDU''

İ.A.K.'nin 9 yaşındaki ağabeyi C.E.K. ise aynı günkü ifadesinde polise şunları anlattı:
"Babam çok sinirli bir adamdır. Gürültü yaptığımız için bizi döverdi. En çok İ.A.'yı döverdi. Altına çiş ve kaka yaptığında banyoya götürüp kemeriyle döverdi. Babam ’İ.A. altına yapmış mı’ diye sorduğunda onu dövmesin diye ’yapmamış’ diyordum. Kendi kontrol edip bana kızıp İ.A.'yı dövüyordu. Kardeşim altına yaptığı zaman leğene ya da kovaya su doldurup, kardeşimin başını kovanın içine sokup çıkarıyordu. Bazı zamanlarda babam kardeşimin  ağzına ve yüzüne doğru tekme atıyordu. Hatta İ.A.'nın yanağı şişmişti, gözü şişmiş ve kapanmıştı. Bu yüzden konuşması bozuktu ve yemek yerken zorlanıyordu. Babam kardeşimi sürekli dövdüğü için her iki bacağı da mordu. Zor yürüyordu. Babam kardeşimin bacağını soran olursa ’araba çarptı, kaza oldu’ deyin yoksa ben cezaevine girerim ortada kalırsınız, diyordu. Anneme ’polise gidersen çocukların boğazını keserim, suçu senin üzerine atarım’ diyordu. Son günlerde bacakları kararmaya başlamıştı. Okuldan geldiğim bir gün kardeşimin hastanede olduğunu söylediler. Kardeşimi bir daha görmedim."

NE OLMUŞTU?

5 çocuk babası O.K., 6 Ekim 2014 tarihinde Bağcılar’daki evlerinde 3 yaşındaki oğlu İ.A.K.'yı döverek öldürdü. Oğlunun cesedini iki gün boyunca evinin balkonunda saklayan O.K., cesedi streç filme sarıp çöp poşeti içinde bir çantaya koyarak 4 çocuğu ve eşiyle birlikte kiraladığı araçla Bursa’a doğru yol aldı. Orhangazi İlçesi'ne geldiğinde hurdalık yaptığı için tanıştığı kum ocağının yakınındaki hurdalık alana oğlunu gömdü ve yoluna devam etti. Eşi F.K., Bursa’da misafir bulundukları arkadaşlarına durumu anlattı. Onların ikna etmesi ile polise giderek şikayetçi oldu. Polisler 18 Ekim 2014 tarihinde O.K.'yı yakaladı ancak 2 gün sonra 20 Ekim 2014 tarihinde serbest bıraktı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı anne F.K.'yı koruma altına, 4 çocuğu da Bursa’da bir yuvaya yerleştirdi. Soruşturmayı yürüten Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı, yetkisizlik kararı ile dosyayı Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na yolladı.

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, O.K. ve F.K. hakkında dava açtı. Savcılık, hazırladığı iddianamede O.K.'nın ‘yakın akrabanın ölüme sebebiyet verecek şekilde kasten yaralama’ suçundan 16 yıla kadar, ‘eziyet’ suçundan 8 yıla kadar hapis cezası ile yargılanmasını istedi.

F.K. hakkında ise ‘suç delillerini gizleme’ suçundan ve ‘bildirim yükümlülüğünü yerine getirmeme’ suçlarından 8 yıla kadar hapis cezası ile yargılanması istendi. İddianame sonunda O.K. hakkında yakalama çıkarılması talep edildi. İddianameyi kabul eden Bakırköy 12’nci Ağır Ceza Mahkemesi, O.K.'nın tutuklamaya yönelik yakalama emri çıkarılması talebinin şimdilik reddine karar vererek O.K.'ya davetiye tebliğine ve telefon numarasına sms gönderilmesine karar verdi.