Erdoğan bedelli askerliğin detaylarını açıkladı

Erdoğan bedelli askerliğin detaylarını açıkladı

Başbakan Erdoğan bedelli askerliğin detaylarını açıkladı. Yaş sınırı 30, bedeli 30 bin TL...

HABER3.COM - Başbakan Erdoğan bedelli askerliğin detaylarını açıkladı. 30 yaşından gün alanlar, 30 bin lira karşılığında bedelli askerlikten faydalanacak. 21 günlük temel eğitim de almayacaklar. Bedelin yarısı peşin, yarısı taksitle ödenebilecek.

BEDELLİ İÇİN UYGUN ORTAM

Bedelli askerliğin 9 yıl boyunca gündemlerinde olduğunu belirten Erdoğan şunları söyledi:

"Bedelli askerlik konusunda heyecanlanıyorsunuz biliyorum. Şartların oluşmasını, terörle zafiyete yol açacak bir durumun oluşmamasını dikkatle gözledik. İlgili kurumlarla istişaresini sürekli olarak Genelkurmay başkanlarımızla yaptık. Bu tasarıyı hazırlamamız uzun bir ön çalışmanın sonucudur. Bedelli için uygun ortam oluştu, adımımızı bugün attık.

İKİ NEDEN VAR

Anayasanın 72. maddesi vatan hizmetinin her vatandaşın hakkı ve ödevi olduğunu belirtiyor. İlgili kanunlarda bu hizmetin bedelli ve dövizli askerlik şeklinde yapılacağı belirtiliyor. Daha önce üç kez bedelli mümkün hale geldi. 1987 ve 92'de amaç saklı, bakaya ve yoklama kaçağı birikiminin engellenmesiydi. 99'da depremin zararlarını gidermek için çıkarıldı. Biz iki önemli hedef gözetiyoruz. Birincisi bakaya kalanların sayısının ciddi oranlarda artığını görüyoruz ve bedelli askerlik yoluyla bu birikimin azaltılmasını hedefliyoruz. İkincisi ise Bedelli Askerlik Kanunu ile çok önemli sosyal bazı hizmetleri ve destekleri gerçekleştirmeyi hedefliyoruz."

Erdoğan'ın açıkladığı bedelli askerlik düzenlemesinde ayrıntılar şöyle:

DÖVİZLİ ASKERLİK 10 BİN AVRO

En az 3 yıl süreyle yabancı ülkelerde bulunanlara 38 yaş sınırı gözetilmeksizin 10 bin Euro bedelle askerlik görevini ifa etme hakkı getiriliyor. 21 günlük eğitimi de tamamen kaldırılıyor. Dövizli askerlik hakkına sahip olanlar 10 bin Euro ödeyerek bu yükümlülüğü yerine getirecek, yaşı ne olursa olsun. 

Erdoğan yeni düzeni şöyle anlattı: "Oturma ve çalışma iznine sahip olarak 3 yıl süreyle fiilen yabancı ülkelerde 38 yaşına kadar 5112 Avro karşışığı askerlik hizmetini yerine getiriyorlar. 38 yaşına kadar başvurmayanlar 7810 Avro ödüyorlardı. 21 gün de temel askerlik eğitimi alıyorlardı. Artık 38 yaş sınırı olmaksınız, 10 bin Avro bedelli olarak 21 gün askerlik yapmadan dövizle askerlik yapacaklar..."

TAM 5 AY ÖNCESİYDİ...

screenshot002.20111122162338.jpg
 
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bundan 5 ay önce bedelli askerlik konusunda işte bundan aylar önce "Parası olan bastıracak parayı askerlikten kurtulacak, parası olmayan gidecek askerlik yapacak. Vatandaş bu işe karşı. Biz yola kimsesizlerin kimi olarak çıktık. Böyle bir sorumluğun altına imza atmam" demişti.

İŞTE ERDOĞAN'IN O AÇIKLAMASI / VİDEO

BEDELLİ ASKERLİK - YAŞ SINIRI 30

  
Fiili askerlik hizmetine başlamamış 30 yaşından gün almış olanlar kanun yürürlüğe girince bedelli askerliğe hak kazanacak. Yaş sınırı için kanunun yürürlüğe girdiği tarih belirleyici olacak.

BEDELLİ ASKERLİK -  ÜCRET 30 BİN LİRA

Kanun yayınlandığı gün 30 yaşından gün almış olanlar 30 bin TL parayı 6 ay içinde ödeyebilecekleri gibi, yarısını başvuru sırasında, diğer yarısını da başvuru tarihinden itibaren 6 ay içinde ödeyerek bu hakkı kazanmış olacak.

İKİNCİ TAKSİTİ ÖDEMEYEN HAKKINI KAYBEDECEK

Bedelin yarısı peşin yarısı 6 taksitle ödenebilecek. İkinci taksiti ödemeyen hakkını kaybedecek. 21 gün de temel eğitim almayacak.

KAÇ KİŞİ YARARLANACAK?

Türkiye'nin dördüncü kez yürürlüğe koyacağı bedelli askerlik uygulamasından 460 bin kişi yararlanacak.

TASARI MECLİS'E SUNULDU

Bedelli askerlikle kanun tasarısı bugün itibariyle TBMM Başkanlığı'na teslim edildi. Başbakan Erdoğan, "Niyetimiz zamanı uzatmadan süratle bitirmek. Bu hafta sonuna kadar bitebilir. Cuma günü malum gensoru olayı var. Perşembeye yetiştirebilirlerse arkadaşlar. Yetişebilirse bu hafta, yetişmezse haftaya" dedi.

BEDELLİ GELİRİ ŞEHİT VE GAZİLERE

Bedelli askerlikten gelen paranın nereye harcanacağı merak edilen konulardan biriydi. Erdoğan konuyla ilgili olarak şöyle konuştu:

"Bedelli askerlik uygulamasından elde edilecek gelirin şehit yakınlarına, gazilere, özürlülere, muhtaç erbaş ve er aileleri ile TSK'ya, Jandarma Genel Komutanlığı'na, Sahil Güvenlik Komutanlığı'na, emniyet hizmetleri sınıfına mensup vazife malullerine yönelik sosyal hizmet ve faaliyetlerinin finansmanına aktarılacak. Milli bütçeden özürlülere yönelik ayırdığımız rakamı da artık bu fona ayırıyoruz. Terörle mücadelede zafiyetin oluşmasına asla izin vermiyoruz. İhtiyaç duyulan erbaş sayısını dikkate alıyoruz."

VİCDANİ RET GÜNDEMDE YOK

Başbakan Erdoğan, son günlerde kamuoyunda tartışılan vicdani retle ilgili de bilgi verdi. Erdoğan, vicdani retle ilgili düzenlemenin hükümetin gündeminde asla olmadığını belirtti:

"Vicdani ret hükümetimizin gündeminde hiç bir zaman olmamıştır. Askerlik bu millet için en kutsal vazifelerden biri olarak kabul edlmiştir. Biz askerimize Mehmetçik derken küçük Muhammed anlamına gelir. Askerlik hizmetinin ciddiyetinin bozulmasına asla izin vermeyiz."


ERDOĞAN'IN GRUP KONUŞMASINDAN TÜM DETAYLAR
diğer sayfada..

 

[PAGE]



Yabancı ülke diplomatlarını korumak her ülkenin namusudur. Bunlar üzerinden mesaj vermeye çalışmak acziyettir. Telaifisi mümkün olmayan bir şuursuzluktur. Suriye yönetimi bu sözlerimize karşılık gerekeni yapmak yerine, hacı kafilesine yapılan saldırıya dahi mani olamamıştır. Buradan Esad'a hatırlatmakda fayda görüyorum.

ESAD BU SORUYU CEVAPLAYAMAYACAK

Yabancı ülke vatandaşlarını, ülkesindeki misafirleri, ülkesinden sadece transit geçen yolcuları korumak da bir ülkenin namusudur. Esad çıkıyor, ölene kadar savaşırım diyor. Sen kiminle savaşıyorsun. Kendi halkına karşı savaşmak kahramanlık değil, korkaklıktır. Kendi halkına karşı kahramanca savaşanı görmek istiyorsan Almanya'ya Nazilere, Romanya'ya Çavuşesku'ya, Libya'ya Kaddafi'ye bak. Ama insana sorarlar İsrail'in işgal ettiği Golan tepeleri için neden ölene kadar savaşmadın.

ESAD'A SON ÇAĞRI

Bizim hiçbir ülkenin topraklarında gözümüz, içişlerine karışma niyetimiz yok.Suriye'deki şiddet ve zulmü eleştirmek, kendi halkına silah doğrultan diktatörleri eleştirmek, içişlerine karışmak değildir, hele hele dünyaya askeri müdahale çağrısında bulunmak hiç değildir. Bölgenin huzuru için artık o koltuktan çekil!

ERDOĞAN'DAN KADINLARA MÜJDE

AB Genel Sekreteri ve Macaristan Cumhurbaşkanı ile birer görüşme yaptım. Yoğun bir hafta geçirdim. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın düzenlediği anlamlı bir toplantıya katıldık. Bakanlığımız Türkiye genelinde eşi vefat etmiş hanım kardeşlerimizle ilgili kapsamlı bir araştırma yaptı. 150 bin hanım kardeşimizin eşlerinin vefatı ile mağdur duruma düştükleri, çocuklu ailelerin ciddi geçim sıkıntısı içinde oldukları tespit edildi. Araştırma sonuçlarından yola çıkarak bu kardeşlerimize sosyal devlet anlayışının gereği olarak elimizi onlara ulaştırma çalışmalarımız başlatıldı. 2010 yılından itibaren eşi vefat eden mağdur olan kardeşlerimize birtakım destekler sağlayacak, kamu hizmetlerinde pozitif ayrımcılıklar yapacağız. Gıda yardımlarından, nakit desteğine, TOKİ evlerinden burs imkanlarına kadar geniş bir yelpazede sosyal devletin şefkatini hissetmelerini sağlayacağız.

İSTANBUL ÖNEMLİ TOPLANTILARA EV SAHİPLİĞİ YAPTI

Irak'tan da konuklarımız vardı. Aynı günlerde Fransa Dışişleri Bakanı ve Sırbistan temsilcileri ile görüştük. Zirvelere ev sahipliği yaptık. Dünyanın 90 ülkesinde faaliyet gösteren 2200 Türkiyeli işadamı bu kurultayda biraraya geldi. Bu kurultay Türkiye'nin sahip olduğu vizyonu ortaya koydu. Türkiye'den okumak maksadıyla, yatırım yapmak maksadıyla yurtdışına giden vatandaşlarımızın bulundukları ülkelerde göğsümüzü kabartan başarılara imza attığını gördük.

Kurultay'da da bahsettim,dünyaya yayılmış başarılı vatandaşlarımız Türkiye'nin akıncı ruhunu yansıtıyorlar. O ülkelerde Türkiye imajı olumlu şekilde değişiyor. İkili ilişkiler adına gerçekten güzel sonuçlar elde ediliyor. Türkiye bayrağını o ülkelerde dalgalandıran tüm vatandaşlarımıza şükranlarımı sunuyorum.

YURTDIŞINDAKİ İŞADAMLARINI ELEŞTİRDİ

Şayet bireysel başarılar kollektif bir dayanışmaya dönüşürse işte o zaman anlam ifade ediyor. Bizim Almanya'dak vatandaşlarımızın sayısı 3 milyonu aştı, 70 bin Türk şirketi faaliyet gösteriyor. Ciroları 35 milyar Avro'ya ulaştı. Ama bu ekonomik gücün siyasete yansımasına bakınca eşdeğer bir yansıma göremyiorsunuz. İşte bizim sadece Almanya'da değil, tüm dünyada bu tabloyu tersine çevirmek için gayret göstermemiz gerekebilir. Bölünmüşlüğü bir kenara bırakıp, o ülkelerdeki vatandaşlarımızın ciddi şekilde biraraya gelmeleri gerekiyor. Biz bu dayanışmayı sağlamak için yoğun çaba harcıyoruz.

Dün başlayan önemli bir zirveye daha evsahipliği yapıyoruz. Afrika kıtasındaki 47 ülkeden 106 din adamı Afrika Dini Liderler Zirvesi'nde biraraya getirdi.

BİTLİS'İN SORUNLARI ÇÖZÜLECEK

Geçen hafta Bitlis'e bir ziyaret gerçekleştirdik. 2007 'de yaptığımız üniversitede toplu açılış gerçekleştirdik. 14 ayrı yatırımı, bazı fakülteleri, pansiyon ve anaokullarını, özel sektör yatırımlarını resmi olarak Bitlisli kardeşlerimize kazandırdık.

Açılışın ardından Bitlis İl Gençlik Kolları'nın 3. Olağan Kongresi'ne katıldık. Ziyaretin asıl sebebi ise depremden etkilenen bu ilin sıkıntılarını yerinde tespit etmekti. İlgili makamlardan bilgi aldık, şikayetleri dinledik. Gerekenlerin yapılması için talimatları da verdik.

AK PARTİ'YE YÖNELİK DEPREM ELEŞTİRİLERİNİ YANITLADI

Van ilçeleriyle, belde ve köyleriyle 1 milyon 164 bin kişilik nüfusa sahip büyük bir şehir. 2014'te Van'ı da Büyükşehir kapsamına alacağız. 2014 seçimlerine Van, Büyükşehir olarak girecek. İlk Deprem olduğunda biz Tüm imkanlarımızla bölgeye ulaştık. İlk andan itibaren enkaz altındaki canlı kardeşlerimizi kurtarmaya, yaraları sarmaya başladık. Ve bu saatlerle ifade edilen bir süreydi. Deprem olur olmaz süratle bölgeye gittik. 3 saat gibi bir sürede arkadaşları, 5 -6 saat içinde de ben bölgeye ulaştım. 8 Kasım'da 5.6'lık ikinci bir deprem daha yaşadık. Bu ikinci deprem yardım çalışmalarını çok etkiledi. İnsanlar sağlam da olsa evlerine giremediler. Vatandaşlar için barınma ihtiyacı hasıl oldu. Soğuk, çadırları yetersiz hale getirdi. Ne kadar güçlü olursanız olun. Hiçbir ülkenin kolay kolay üstesinden gelemeyeceği, anından tüm sorunları çözüm yoluna koyamayacağı bir afetle karşılaştık. ABD bile kasırganın izlerini hemen silemedi, hemen bölgeye müdahale edemedi.

YARDIMLAR

Başbakanlık kaynaklarından ödenen yardım 28 milyonu aştı. Yardım hesaplarında toplanan yardımların miktarı 223 milyon TL'ye ulaştı. Sadece çadır va battaniye 71 514 çadır, 334 bin battaniye gönderdik. Acil yardım ödenekleri dahil olarak gönderdiğimiz yardımın nakit karşılğıı 341 milyon TL olarak gerçekleşti. Günlük ortalama 50 bin kişiye sıcak yemek dağıtımı yapıyoruz. Bu devam ediyor. 8514 kişiyi de kamu kurumlarına ait tesislere taşıdık. Şu ana kadar 3714 Mevlana evi, 18 bin prefabrik evin yapımı da sürüyor. Çelik konstrüksiyon evler konusunda da arayışlarımız var. Böyle bir imalatı bu hafta sonu bende bizzat yerinde gördüm. TOKİ Başkanım yerlerinde inceliyor. Hiç vakit kaybetmeden buralardan alacağımız konutları da Van'da en uygun şekilde değerlendireceğiz. Bunlar 99 metrekareleki konutlar ve 3 artı 1.

ERDOĞAN'DAN MUHALEFETE HODRİ MEYDAN

Birkaç istisnai olayı bütün Van'ın sorunu olarak yansıtmak, Van'ın genel manzarası olarak sunmaya kimsenin hakkı yok. Cumhuriyet tarihi boyunca hiçbir afete bu kadar hızlı müdahale gerçekleşmemiştir. Aksini düşünen buyrun ispat etsin.

CHP'Yİ ZOR DURUMA DÜŞÜRECEK SÖZLER

CHP bu ülkede 1950 yılına kadar tek partiydi. Muhalefet yoktu, tek başına iktidardaydı. Arkasında çok farklı güçler vardı. 1942, 1943, 1944, 1946 depremlerinde 12 bin kişiye yakın insan hayatını kaybetti. CHP hükümetleri ne yaptı. 1939'da Erzincan'da 33 bin kişi hayatını kaybetti. CHP ne yaptı. 1966'da Varto'da 2394 vatandaşımızı kaybettik. Evlerini kaybeden 63 vadandaşımızın konutlarını depremeden 43 yıl sonra bizim dönemimizde hak sahiplerine biz teslim ettik, biz!

MHP'DE NASİBİNİ ALDI

1999 depreminde iktidar ortağı MHP ne yaptı. Hükümet Ankara'da daha büyük bir enkaz altında kaldı. Depremin gerçek boyutunu farkedebilmeleri bile haftalar aldı. Süreci biz tamamladık.

BDP VAN'A DEĞİL, KANDİL'E YARDIM ETTİ

BDP'ye de soruyorum. Onlarda konuşuyorlar. Bölgede il, ilçe belediyeriniz var. Allahaşkına yaraları sarmak için ne yaptınız. Van depremle mücadele ederken, BDP milletvekilleri Van'ı bıraktılar, terörist cenazelerini proveke etmek için birbirleriyle yarıştılar. Veyahutta ordaki çalışmaları provoke etmek için oralara geldiler. Başladılar bağırıp çağırmaya. Söyleyeceğin bir şey varsa oturda söyle. Biz yaraları sarmaya çalışırken. BDP'nin sırtını sıvazladığı teröristler, depremin merkezinde terör faaliyetlerine sevkettiler. Buralardan gıda paketlerini toplayıp, malum yerlere sevketmeye çalıştılar. Van'ın boşaltıldığı tamamen iftiradır. Van için ne gerekiyorsa onu yaptık ve yapıyoruz. Süreç içinde yeni ihtiyaçlar çıkarsa onları da yerine getireceğiz.

TÜRKLERE SALDIRIDA ALMAN VAKIFLARI İZİ

Türklerin aşırı sağcılar tarafından katledildiği ortaya çıktı. Meselenin sadece ırkçı bir saldırı olmadığı, meselenin derin bir yapısı olduğu da ortaya çıktı. Türkiye ve Türkler aleyhine çeşitli çalışmalar yapıldığını biliyoruz. Bunu alman vakıfları ve kredi kuruluşlarının bu tür adımların içinde olduğunu hatırlattım.

ALMANYA TÜRKİYE'Yİ ÖRNEK ALSIN

Acaba bu vakıflar kimlere kredi veriyor, verdikleri krediler yerli yerinde kullanılıyor mu? Meselenin sadece aşırı sağcıların saldırısı olarak basitçe açıklanamayacağını son ziyaretimizde bir kez daha izah ettik. Türkiye AK Parti iktidarıları döneminde 9 yıl boyunca bu karartmaların içine girmiş, devlet içindeki örgütlere karşı mücadele vermiştir. Türkiye'nin derin yapılarla nasıl mücadele ettiğini kendisine örnek almasını istiyorum.

KIŞLALARIN ADI DEĞİŞİYOR

Mustafa Muğlalı ismi Van'daki bu kışladan kaldırıldı. Van'daki kardeşlerimizi rencide eden bu uygulamaya son verdik.15 Kasım'dan itibaren de, Kara Kuvvetleri komutanlığı'nda 34, Jandarma'da 31 kışlanın ismi değişti. Yeni düzenlemeyle tabur ve daha alt sevyiedeki birliklere şehitlerimizin ya da hizmette bulunmuş TSK mensuplarının ismi verilecek