ERDOĞAN: YARGILANACAKSIN KARDEŞİM YA...

ERDOĞAN: YARGILANACAKSIN KARDEŞİM YA...

Cumhurbaşkanı Erdoğan Akıllı Şehirler Kurultayı'nda konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dokunulmazlık tartışmalarıyla ilgili konuştu: ''Suçun varsa yargılanacaksın kardeşim. Ben senin milletvekilliğinin bitmesini nasıl beklerim?'' Kanal İstanbul projesiyle ilgili de açıklama yapan Erdoğan, ''Kanal İstanbul'u kim ne derse desin yapacağız'' ifadesini kullandı.

Konuşmasında dokunulmazlık tartışmalarına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

''Dokunulmazlıkların kaldırılması deyince yani 'milletvekillerine dokunulmazlık kalksın' diye bir şey anlıyorlar. İşin aslı bu değil. Kimin fezlekesi varsa o fezlekeyle ilgili sürecin hemen yargıya taşınması anlamınadır bu. Suçun varsa yargılanacaksın kardeşim. Ben senin milletvekilliğinin bitmesini nasıl beklerim? Bu kadar olaylar olacak, sen terör örgütüne silah taşıyacaksın arabanla, tabutlarla silah taşıyacaksın, ondan sonra...'Hani kalksın' diyordun da şimdi ne oldu. Niye geri vitese taktın?''

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin, şehir nüfusunun 2. Dünya Savaşı sonrası hızla arttığı pek çok ülke gibi ciddi bir kentleşme sorunu yaşadığını belirtti.

Erdoğan, İstanbul, Ankara, İzmir gibi nüfusu hızla artan şehirlerin çevrelerini saran, adeta bulduğu her boşlukta yayılan imarsız yapıların, dönemin plansızlığının, projesizliğinin vizyonsuzluğunun bir ürünü olduğunu söyledi.

Kimsenin bu imarsız yapıları yapan, zor şartlarda hayata tutunma mücadalesi veren insanları suçlamaya hakkı olmadığını belirten Cumhurbaşkanı, sorgulanması gerekenin, bu insanları sağlıklı konut hakkından mahrum bırakan, bunun için üzerlerine düşenleri yapmayan dönemin yöneticileri olduğunu ifade etti.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiğinde, şehrin neredeyse dörtte üçünün imar tekniği anlamında kaçak olduğunu anlatan Erdoğan, çıktığı televizyon programlarında İstanbul'un gerçeğini bir bir anlattığını ancak kendi sırça köşklerinde milletin ne durumda yaşadığından, hangi sıkıntılarla mücadele ettiğinden bihaber olanlar için bunların alışıldık ifadeler olmadığını dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1994 yılından beri Belediye Başkanı, Başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak Türkiye'nin diğer vilayetleriyle birlikte, İstanbul'un da sorunlarını çözmenin mücadelesini verdiklerini aktararak, şöyle konuştu:

"İstanbul'un eski silüeti ile yenisi arasındaki farkı bu şehirde yaşayanlar çok iyi bilirler. Elbette hala çözülememiş İstanbulumuzda çok sıkıntılar var. Nitekim bunları her fırsatta dile getiriyor, serzenişlerimizi, rahatsızlıklarımı ifade ediyorum. Ama özellikle konut bakımından İstanbul gerçekten çok farklı bir noktaya geldi. Zira göç alma noktasında önüne geçemiyorsunuz. Belediye Başkanlığımda nakil ilmuhaberi verilmesi gerekir dediğimde kıyamet kopardılar. Eğer biz o zaman nakil ilmuhaberini kabul ettirebilseydik, bugün İstanbul 15 milyona kesinlikle ulaşmazdı. O zaman nüfus 8 milyondu ama şimdi neredeyse katladı."

Afetlere hazırlık kapsamında yürütülen kentsel dönüşüm çalışmalarının ardından, biraz daha mesafe katedilmiş olunacağını belirten Erdoğan, "Kentsel dönüşüm için 5 Ekim 2012 tarihinde Esenler Havaalanı Mahallesi'nde ilk kazmayı vurmuştuk. Bu mahalledeki ilk çalışmalar tamamlandı. İnşallah önümüzdeki ay hak sahiplerine anahtarları teslim edilecek. Bu bölgede 2 bin 373 konut ve 55 iş yeri yapıldı. Böylece kentsel dönüşümü, bir proje, bir hayal olmaktan çıkartıp, fiilen gerçeğe dönüştürmüş oluyoruz'' diye konuştu.

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

''Konut bakımından İstanbul gerçekten çok farklı bir noktaya geldi. Zira göç alma noktasında önüne geçemiyorsunuz. Ben belediye başkanlığımda 'Nakil ilmuhaberi verilmesi gerekir' dediğimde kıyamet kopardılar. Eğer biz o zaman nakil il muhaberini kabul ettirebilseydik, bugün İstanbul 15 milyona kesinlikle ulaşmazdı. O zaman nüfus 8 milyondu ama şimdi neredeyse katladı.

''BİR MÜJDEYİ PAYLAŞMAK İSTİYORUM...''

Afetlere hazırlık kapsamında yürütülen kentsel dönüşüm çalışmalarının ardından inşallah biraz daha mesafe katetmiş olacağız. Bu vesileyle sizlerin huzurunda bir müjdeyi İstanbullularla özellikle bir örnek olması bakımından, Esenler'de yaşayan kardeşlerimle paylaşmak istiyorum. Kentsel dönüşüm için 5 Ekim 2012 tarihinde Esenler Havaalanı Mahallesinde ilk kazmayı vurmuştuk. İşte bu mahalledeki çalışmalar tamamlandı. İnşallah önümüzdeki ay hak sahiplerine anahtarları teslim edilecek. Bu bölgede 2 bin 373 konut ve 55 iş yeri yapıldı. Böylece kentsel dönüşümü bir proje, bir hayal olmaktan çıkartıp, fiilen gerçeğe dönüştürmüş oluyoruz. Şimdiden bu konutların iş yerlerinin ve hak sahiplerine hayırlı olmasını diliyorum. Tabi ülkemizde bu çerçevede yıkılıp yeniden yapılması gereken 6 milyondan fazla konut var. Şu ana kadar 48 ilimizde 179 alan riskli bölge ilan edilerek kentsel dönüşüm kapsamına alınmış bulunuyor. Ayrıca 21 ilimizde 37 bin 782 dekar büyüklüğünde bir yer rezerv yapı alanı olarak tespit edilmiş durumda.

''SENİN İŞİN YAPMAK MI YIKMAK MI?''

Biz yapmak için mücadele ederken birileri de yıkmanın peşinde. Nerede kentsel dönüşümle ilgili bir adım atacaksanız bu malum oda işi yargıya götürür. Senin işin yapmak mı yıkmak mı? Netice alıyor mu almıyor. Bize süre kaybettiriyor. Kafa aynı ya aynı şekilde bölücü terör örgütü vatandaşlarımızı mağdur ediyor. Bölücü terör örgütü, Güneydoğu Anadolu bölgemizdeki çeşitli ilçelerimizde temmuz ayından bu yana, insanlık ve ahlak dışı yöntemlerle vatandaşlarımızı mağdur ediyor. Bölgedeki belediyeler de halka hizmet için kullanması gereken araç ve makineleri teröristlerin emrine vererek bu zulme destek oldu.

''BUNLAR GÜVENLİK GÜÇLERİ GİRMESİN DİYE AÇILAN KANALLAR''

Çukurlar, kanallar ama bunlar atık su kanalları değil, bunlar içme suyu kanalları değil, bunlar yağmur suyu kanalları değil, bunlar doğalgazların hatlarının döşenmesi için değil, bunlar elektrik şebekesi için değil, buraya güvenlik güçleri girmesin diye açılan kanallar. Sokaklara, binalara, kazılan çukurlara döşenen bombalar ve yaşanan çatışmalar yüzünden bölgede ciddi bir tahribat ortaya çıktı. Güvenlik güçlerimiz teröristleri birer birer etkisiz hale getiriyor. Tabii ilçelerimizin böyle harap halde kalmasına rıza göstermedik, gösteremezdik, göstermedik.

Kentsel dönüşüm yoluyla bu şehirlerimizin (operasyonların sürdüğü şehirler) sadece teröristlerden değil onlara rahat hareket etme imkanı sağlayan olumsuz şartlardan da temizlenmesi sağlanacaktır. Devletin görevi sadece yapıları değil aynı zamanda gönülleri de imar etmektir. Vatandaşlarımızın devletine olan güven, bağlılık ve inançlarını güçlendirmek zorundayız.

''KANAL İSTANBUL'U KİM NE DERSE DESİN YAPACAĞIZ''

Biz toplu konutta artık özgün mimariyi, yerel mimariyi hayata geçirmenin gayreti içerisindeyiz. 2011 yılına geldik 500 bin konutluk hedef aşıldı. Şimdi 2023'e kadar ikinci bir 500 bin hedefi var. Şimdi bu hedefi de aştık ve toplamda inşallah diyoruz ki 1 milyon değil, 1 milyon 200 binlik bir rakama doğru gidelim. Çünkü Kanal İstanbul... Kanal İstanbul yapıldığı anda Kanal İstanbul'un her iki tarafında gerçekten İstanbul'un şanına yakışır konutlarla, Kanal İstanbul'un farklılık arz etmesi gerekiyor. Buna da hep 'Olur mu canım' diyenler çıktı. Arkadaşlar, Kanal İstanbul olacak. Kanal İstanbul'u yapacağız. Kim ne derse desin yapacağız.

Geçmişte hem yeterli imarlı alanının olmayışı hem de merkezi yerlere yönelik aşırı talepten dolayı yüksek bina ihtiyacı makul görülebilirdi. Artık dikey yapılaşmadan yatay yapılaşmaya geçmemizin zamanı gelmiştir. Mesela Kanal İstanbul'un çevresinde, ben arkadaşlarıma da söyledim, 'Kesinlikle dikey mimariye müsaade edilmemelidir' diyorum."