Erganide 2900 Yıllık Kaya Kabartması

Erganide 2900 Yıllık Kaya Kabartması

DİYARBAKIR'ın Ergani İlçesine bağlı Gisgis Köyü'nde bulunup incelenen 2900 yıllık kaya kabartmasıyla, Asur egemenliğinin 70 kilometre daha batıya doğru devam ettiğini tesbit edildi.'Diyarbakır İli Merkez ve İlçeleri Kültür Envanteri Projesi'...

DİYARBAKIR'ın Ergani İlçesine bağlı Gisgis Köyü'nde bulunup incelenen 2900 yıllık kaya kabartmasıyla, Asur egemenliğinin 70 kilometre daha batıya doğru devam ettiğini tesbit edildi.

'Diyarbakır İli Merkez ve İlçeleri Kültür Envanteri Projesi' kapsamında yüzey araştırması yapan Arkeolog Şeref Yumruk, Ergani İlçesine bağlı Gisgis Köyünde, varlığından ilk kez 1899 yılında bölgeye gelen Alman arkeolog Huntington'un arkeolog Lehmann-Haupt'a yazdığı bir mektupta söz ettiği 2900 yıllık Asur dönemine ait kaya kabartmasını, 2011 yılında buldu. Arkeolog Şeref Yumruk, kabartmanın günümüze ulaşan son durumunu, 2013 yılında Marmara Üniversitesi Eski Çağ Tarihi Bölümünden Prof.Dr. Kemalettin Köroğlu ve çizimci Emine Akkuş'tan oluşan ekip ile belgeledi. Kabartmadaki çizimi anlatan Arkeolog Şeref Yumruk, kabartmada betimlenen figürlerden en sağdakinin kral ve arkasındaki görevli, Tanrı Şamaş ve Tanrı Sin'in sembolleri ve Tanrıça İştar huzurunda dini tören kıyafetleri içinde, ritüel yapar pozisyonda olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

KABARTMA İLK ANDA FARKEDİLMİYOR

"Gisgis Kabartması, eyalet üslubunda işlenmiştir. Sanatçı, genel kompozisyon, oranlar, öncelikle vurgulanacak figürler ve dönemin modası gibi noktalarda hassas davranmakla birlikte figürlerdeki bir çok ayrıntıyı işlememiştir. Bunda, kayanın cinsi, üzerinde bulunan doğal çatlaklar ve burada kalış zamanı da etkili olduğunu düşünmekteyiz. Kabartmanın yapılış amacının, belli dönemlerde ziyaret olmadığı belirgindir. Burada bir kabartmanın varlığı, köyden veya ana yolun geçtiği vadinin herhangi bir noktasından fark edilememektedir. Ayrıca tepeye ulaşan bir yol veya patika da bulunmamaktadır. Bu özellikler, kabartmanın bir sembol ya da bir işaret bırakmak için yapıldığını göstermektedir. Gisgis kabartması, yukarı Dicle bölgesinde, en batıda bulunan Yeni Asur eyalet merkezi Amedi'ye (Diyarbakır) oldukça uzaktır. Yeni Asur döneminde kurulan Amedi, Sinabu, Tuşhan ve Tidu gibi garnizon ve eyalet merkezleri Diyarbakır'ın doğusunda, Dicle'nin sağ kıyısı boyunca sıralanmaktadır. Bu nedenle Yeni Asur kültürüne ilişkin, mimari ve gündelik yaşam ürünleri Diyarbakır ile Batman Çay arasındaki bu vadide yapılan kurtarma kazılarında belirgin olarak açığa çıkmıştır."

"KABARTMA, ASUR ORDUSUNUN BATI'DA ULAŞTIĞI EN UZAK NOKTAYI GÖSTERİYOR"

Yaptıkları kazılar ve Asur kaynaklarından III. Tiglat Pileser döneminde bölgeye tehcir yoluyla getirilen Asurluların, Tuşhan çevresine yerleştirildiklerinden söz edildiğini söyleyen Şeref Yumruk, "Diyarbakır'ın batısında, daha çok yerli toplumların varlığını gösteren yerel karakterli Demir Çağ çanak, çömleği bulunmaktadır. Bu nedenle, Gisgis kabartmasını, Asur ordusunun ulaştığı en uzak nokta, sınırı belirlemek, Asur tanrılarını ve kralını bölgede ölümsüzleştirmek için yapılmış anıtlardan biri olarak değerlendirmekteyiz" dedi.

KABARTMA BELGELENEREK YAYINLANDI

Yaptıkları araştırmalar sonucunda, kabartmada yer alan kralın III. Tiglat Pileser olabileceğini gösteren, birçok stilistik ayrıntı bulunduğunu söyleyen Arkeolog Şeref Yumruk, şöyle konuştu:

"Kralın arkasındaki görevlinin ellerini yerleştirmek için, pek alışık olunmayan bir biçimde kralın belinin bir miktar oyulmuş olması, saçlarının kralınkilerden daha ayrıntılı çizilmiş olması, kabartmayı yaptıran kişinin de Vali olabileceğine işaret ediyor olabilir. Kabartmayı III. Tiglat Pileser dönemine tarihlediğimizde, görevlinin bu dönemde Dicle Vadisinde Asur Krallığının Valisi olarak adı geçen Dur-Aşşur olabileceği söylenebilir. Yaptığımız bu keşif ile günümüzden 2900 yıl önce Amedi bölgesinde egemenlik kurmuş olan Asur Krallarından III. Tiglat Pileser'e ait olduğunu düşündüğümüz kaya kabartmasını bilim dünyasına tanıtmış bulunmaktayız. Bölgede aynı hat üzerinde bulunan Birkleyn ve Eğil kabartmalarının varlığı yıllarca önce belgelenmişti. Ancak, bu yeni kabartmayla Asur egemenliğinin sınırlarının 70 kilometre daha batıya doğru devam ettiğini belgelemiş olmaktayız. Ayrıca önemli olan konulardan biri, 112 yıl önce varlığı bilinen bir kabartmanın, günümüze kadar belgelenmemiş olmasıydı. Yaptığımız keşif ile 112 yıldır varlığı bilinen ama bir türlü belgelenmemiş olan bu kabartma belgelenerek Eski Çağ Bilimleri Enstitüsü dergisinde yayımlanmıştır."