Gizli bilgi ve belge bulundurma davası

Gizli bilgi ve belge bulundurma davası

İzmir'de 357 sanığın tamamının tutuksuz yargılandığı “gizli bilgi ve belge bulundurma” davasında, tanıkların dinlenmesiyle devam edildi

İZMİR (AA) -  İzmir'de 357 sanığın tamamının tutuksuz yargılandığı “gizli bilgi ve belge bulundurma” davasında, bazı tanıklar dinlendi. 

İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın öğleden sonra yapılan oturumunda, davanın 2 numaralı sanığı Narin Korkmaz'ın İzmir'deki babasının evinde arama yapan ekibin başındaki eski emniyet amiri Yaser Özoğul ile Korkmaz'ın kız kardeşi ve eniştesinin ifadeleri alındı. 

Tanıklardan yaklaşık bir ay önce meslekten ihraç edilen eski emniyet amiri Özoğul, arama görüntü kayıtlarının izlenmesinin ardından mahkeme başkanı Orhan Kızıltaş'ın, "kayıtlarda arama öncesi evin üst katına çıktığı görülen polis memurunun evin içine kadar girip girmediği" sorusunu yanıtladı. 

Ekipte yer alan Ali B'nin evin içine girip girmediğini hatırlamadığını belirten Özoğlu, ama "kendisinin aşağı çağırdığı hane halkına eşlik etmek için yukarı çıkmış olduğu ve kamera açısının görmediği noktada merdivende durduğunu" tahmin ettiğini söyledi. 

-Sanıktan tanığa suçlama 

Çapraz sorgu yöntemiyle soru yöneltilen tanık Özoğul'a, sanıklardan emekli asker Coşkun Başbuğ, soruşturma savcısıyla aşırı samimiyeti bulunduğu ve "paralel yapı" örgütlenmesi içinde yer aldığı nedeniyle meslekten ihraç edildiği suçlaması yöneltti. 

İzmir'deki gözaltı süresinin ardından adliyeye çıkartıldığında, kendisine savcı tarafından özel sorgulanacağı belirtilerek kimsenin alınmadığı bir koridorda bekletildiğini, bu sırada dinlenen tanığın kapıyı rahatça açarak "Abi merhaba" diyerek içeri girdiğini ve kapı bir ara açıldığında içeride gayet samimi şekilde çay içtiklerini gördüğünü" anlatan Başbuğ, tanığa mahkeme başkanı aracılığıyla şu soruları yöneltti: 

"Acaba soruşturmayı yürüten savcı Zafer Kılınç, tanığın akrabası mı yoksa bir dernek vakıf üyeliğinden mi tanışıklıkları var. Bu samimiyetin nedeni nedir? Bir de meslekten bu nedenle mi atıldı?"

-"Meslekten bu dava yüzünden atıldım"

Tanık Özoğul, meslekten ihraç nedeninin belirtildiği gibi herhangi bir üyelik, birliktelikten kaynaklanmadığını belirterek, "Atılma nedenim görünüşte bu dosyadır ama kağıtta yazılan neden de bu değil. Kağıtta yazan neden tamamen idari bir konudur. Sayın Zafer Kılınç savcıyla herhangi bir akrabalığım yoktur" dedi. 

Duruşmada ayrıca Narin Korkmaz'ın kız kardeşi Sümeyra ve eniştesi Ergin Günü'nün ifadelerine başvuruldu. 

Tanıklar, arama öncesi bir polis memurunun merdivenlerden çıktığını ama evin içine girip girmediğini görmediklerini beyan etti. 

-Aramadan bir ay öncesi araştırılsın

Ergin Günü ifadesinde ayrıca, evin üst katında mutfak dolabı üstünde bulunan materyallere ilişkin, Narin Korkmaz'ın eğitim için Denizli'ye gitmesinin ardından eve taşınırken, mutfağın o bölümlerini bizzat kendisinin temizlediğini ve öyle bir eşya görmediğini, evde Korkmaz'dan kalan eşyaların da normal zamanda kilitli tuttukları ayrı bir odada bulunduğunu söyledi. 

Sanığın çapraz sorgusunda söz alan asker sanıklardan Oğuz Okuyucu, dava dosyasına giren TÜBİTAK raporuna göre, Korkmaz'ın evinde ele geçirilen hard diske kayıtların tümünün 7 Nisan 2012 tarihinde yapıldığının görüldüğünü hatırlatarak, mahkemeden operasyon öncesi teknik ve fiziki takip altında olduğu bilinen Narin Korkmaz'ın bu tarihten aramanın yapıldığı 9 Mayıs 2012 tarihine kadar gelip gelmediğinin emniyet izleme ve HTS kayıtlarından tespit edilmesini talep etti. 

Mahkeme heyeti, duruşmaya pazartesi günü devam edilmek üzere ara verdi.

-Dava

TMK 10'uncu maddesiyle görevli savcı Zafer Kılınç'ın "Askeri gizli bilgi ve belgeleri ele geçirme, bulundurma" suçlamasıyla 49'u muvazzaf asker, 79'u tutuklu 357 sanık hakkında hazırladığı iddianamede sanıklar hakkında 2 yıl ile müebbet hapis arasında değişen cezalar istenmişti.

İddianamede adı geçen 831 mağdurdan arasında devlet memuru, asker ve MİT mensuplarının da bulunduğu çok sayıda kişinin suç örgütü tarafından "fişlendiği" iddia edilmişti. Çete lideri olduğu iddiasıyla suçlanan marina işletmecisi Bilgin Özkaynak ile Narin Korkmaz hakkında, "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, kişisel verileri kaydetmek, devletin güvenliğine ilişkin belgeleri temin etmek" suçlarından müebbet ve 9'ar yıl, sanıklar arasındaki Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Koramiral Veysel Kösele hakkında ise "suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak, yasaklanan bilgileri temin etmek" suçlamasıyla 2 ile 6 yıl hapis cezası talep edilmişti.

TMK 10. maddesiyle görevli İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 16 Nisan 2013 tarihinde görülmeye başlanan davada bugüne kadar 44'ü Bursa 6. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından olmak üzere tutuklu 69 kişi tahliye edilmişti.

TMK 10. maddesiyle görevli 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın, özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasına ilişkin düzenlemenin ardından İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmesi kararlaştırılmış, bu mahkemece görülen son duruşmada 5'i asker 10 tutuklunun da tahliye edilmesiyle 357 sanıklı davada tutuklu sanık kalmamıştı.