ERDOĞAN REST ÇEKTİ: TÜRKİYE KENDİSİNİ KULLANDIRMAZ

ERDOĞAN REST ÇEKTİ: TÜRKİYE KENDİSİNİ KULLANDIRMAZ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yeni Yasama Yılı açılışında konuştu.

Yeni Yasama Yılı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Cemil Çiçek'in açılış konuşmasıyla başladı. Okunan İstiklal Marşı'nın ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını yaptı.

Yeni yasama yılı açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin terörle mücadelede her türlü işbirliğini açık olduğunu belirterek, “Ancak şunu da herkes bilmelidir ki Türkiye, geçici çözüm arayışlarında, kendisini kullandıracak bir ülke değildir” dedi.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Genel Kurulu'nda yeni yasama yılı açılışında konuşma yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle;

TBMM'ye istikamet çizmek, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetlerini tayin etmek, tenzil etmek için, sandık dışındaki her yol, her yöntem gayri meşrudur. Türkiye'de sandığın yolu, seçmek ve seçilmek isteyen herkes için açıktır.

Milletimiz mümeyyizdir, milletimizin, asla ve asla vasilere, velilere ihtiyacı yoktur. 'Millet bilmez, millet anlamaz, millet karar veremez', bu tür yaklaşımıyla, kendilerine, kendilerinden menkul vasi ve veli vazifesi yükleyenlerin dönemi, geri gelmemek üzere kapanmıştır.

Siyaset, en az bu aziz millet kadar cesur ve yürekli olmalı, üzerindeki tüm baskıları, üzerindeki tüm vesayet mekanizmalarını mutlaka bertaraf etmelidir. Millete ve ülkeye ait her meselenin çözüm yeri TBMM'dir, çözüm aracı da siyasettir. Sorunlara, siyasetin dışında, Meclis'in dışında çözüm aramak, milli iradeye karşı apaçık bir hürmetsizliktir.

Elinde silahla cinayet işleyen şebekeleri öven ve destekleyen bir siyaset anlayışı, kendisini inkar eden bir siyaset anlayışıdır. Ülkenin huzur ve güvenliği için canını ortaya koyan güvenlik güçlerine taş fırlatan bir siyaset anlayışı, aslında kendisini küçülten bir siyaset anlayışıdır.

Demokrasinin standarları yükseldikçe, ekonomimizi de paralel olarak büyümüştür.

On yıllardır manasız bir şekilde sürdürülen başörtüsü yasağının kaldırılması infiale yol açmadı, normalleşme sağladı. Başörtüsünün serbest bırakılması özgürlüklerin önünü açmıştır.

İfade özgürlüğü geçmişle kıyas kabul edilmeyecek şekilde sağlam bir zemine kavuşmuştur.

Basın özgürlüğünün ve internetin kişisel hakları tehdit edecek şekilde istismar edilmesi tepkisiz kalınacak bir durum değildir.

Mimarı olduğum, her türlü siyasi riskine rağmen kararlılıkla bugünlere taşıdığım çözüm sürecinin yine kararlılıkla, cesaretle, sabırla geleceğe taşınması en büyük arzumdur. Bu süreçten rahatsız olanlar da var. Bu süreci hazmedemeyen, kesintiye uğratmak isteyenler var.

Çözüm sürecini sabote etmeye yönelik tahrik girişimleri ancak bu girişimlerin sahiplerine zarar verecektir. Çözüm sürecinin karşısında durmak akıntıya karşı kürek çekmektir.

Akan kan bizim gençlerimizin kanıdır. Bu kanı durdurmak başta Meclis olmak üzere herkesin sorumluluğudur.

Yeni Türkiye çoğulcu bir Türkiye'dir. Yeni Türkiye'de makbül ve makbül olmayan vatandaş ayırımı yoktur, bütün vatandaşlar eşittir. Yeni Türkiye'ye karşı bir direniş de söz konusudur. Bu direncin başarı şansı yoktur.

Paralel devlet yapılanması, kamu gücünü kullanarak meşru siyaseti tahrip etmek istemektedir. Paralel yapı tipik bir bürokratik vesayet girişimidir. Paralel yapı siyaseten mahkum olmuştur.

Son iki seçimde ortaya çıkan neticeye rağmen, ortalığa saçılan bütün delil, belge, hukuk ve ahlak dışı teşebbüslere rağmen, paralel yapıya oksijen sağlayacak tavırların içine girilmesi, siyasetimiz adına olduğu kadar, ulusal güvenliğimiz adına da kaygı duyulacak bir durumdur. Herkes bilmelidir ki ilkesi, kuralı, sınırı, ahlakı olmayan bir yapı, hiç kimseye fayda sağlamaz.

Güvenlik kurumlarının yeniden yapılandırılması özel bir önlem taşımaktadır. Yeni Türkiye, devlet içinde otonom yapılara, çetelere, mafyatik örgütlenmelere asla pirim vermeyecektir. Özellikle yargı içinde, bir çetenin, bir karanlık şebekenin güç kazanmasına, önce yargıyı, ardından da tüm toplumu dizayn etmeye kalkışmasına asla göz yumulmayacaktır. Yargı mensupları yargıyı teslim alma girişimlerine dur diyecektir.

Bu Meclis çatısı altında bulunanlar tehdit, şantaj ve tuzaklara teslim olmayacaktır.

Bu meclis yeni bir anayasa yapacak güce, iradeye sahiptir. Yeni anayasa daha fazla geciktirilmemelidir.

Türkiye'nin komşumuz olan ya da bölgemizdeki hiçbir ülkenin iç işlerine müdahale arzusu yoktur, topraklarında da gözü yoktur. Türkiye, komşularına ve bölge ülkelerine, tek taraflı çıkar elde etme zaviyesinden de asla bakmıyor.

Bölgenin huzur ve güveni Türkiye’nin huzur ve güvenini ilgilendirmektir. Bölgedeki gelişmeler karşısında herkes susabilir ama Türkiye’nin böyle bir seçeneği yoktur. İnsanlık dramına herkes gözlerini kapatabilir ama Türkiye’nin böyle bir seçeneği yoktur.

Türkiye kriz bölgelerinden vatandaşlarını başarıyla tahliye edebilen bir ülkedir.

Etnik köken, inanç ve mezheplerini sorgulan değil, ihtiyaçlarını karşılayan barındıran, giydiren bir Türkiye var.

Hiçbir terör örgütüne sempati ve müsamaha ile bakmamız söz konusu olamaz.

Teröre karşı verilecek mücadelede, ülke olarak her türlü işbirliğine açığız ve hazırız. Ancak şunu da herkes bilmelidir ki Türkiye, geçici çözüm arayışlarında, kendisini kullandıracak bir ülke değildir.

Şam yönetiminin derhal uzaklaştırılması önceliğimiz olmaya devam edecektir.

Bölgemizde yeni ve büyük krizler yaşanırken, bu krizler, Müslüman kardeşlerimizi, Arap, Kürt, Türkmen kardeşlerimizi, sınırlarımızın bu tarafını ve akrabalarımızın olduğu diğer tarafını ilgilendirirken, kayıtsız kalmamız, çekingen kalmamız, mütereddit olmamız düşünülemez. TBMM'nin gündemine gelmesi beklenen tezkerelerin de bu anlayış doğrultusunda değerlendirileceğine inanıyorum.

Bölgemizde yeni tehditler yaşanırken bunlara kayıtsız kalmamız düşünülemez. Olaylara mezhepçi ya da çıkar odaklı yaklaşmıyoruz. Her türlü ayrımcılığa karşıyız. Şiddetin her türlüsüne karşı mücadele veririz.

Kişi başı milli gelir 10 bin 500 dolara ulaştı. Türkiye, IMF’ye borç verebilecek bir ülke konumuna geldi.

Türkiye'yi yüksek hızlı tren tanıştıdık. Boğaz'ın altına Marmaray'ı inşa ettik.

Türkiye ekonomisi büyümesini sürdürüyor ve sürdürecektir.

Algı operasyonları Türkiye ekonomisini yolundan döndüremez.

Gerilime, kutuplaşmaya sarf edecek sarf edecek tek bir saniyemiz yok.

Yeni bir Türkiye’de yeni bir siyaset artık kaçınılmazdır. Korkutarak, kutuplaştırarak değil, kucaklaştıran bir siyaset Türkiye’yi hayalleriyle buluşacaktır.

CHP TÖRENE KATILIYOR

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 28 Ağustos'ta Meclis'te düzenlenen yemin törenine katılmayan CHP ise 1 Ekim'de yeni yasama yılının açılışı nedeniyle düzenlenen oturuma katılma kararı aldı.CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin 1 Ekim'de Meclis'e gelip gelmeyecekleri yönündeki bir soruya "CHP Cumhurbaşkanı'nın gelişiyle ilgili hiç bir krizin parçası olmayacak. Keşke Cumhurbaşkanı hepimizin takdirini toplayacak bir konuşma yapsa da ben de alkışlasam" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Meclis'teki yemin törenine CHP Milletvekili Engin Altay'ın Meclis İç Tüzük kitapçığını fırlatması damga vurmuştu.

İLK GÜNDEM TEZKERE OLACAK

Yarın ise Meclis Genel Kurulu'nda Suriye ve Irak tezkeresi görüşülecek. Suriye tezkeresi ilk kez 2012 yılında Meclis gündemine gelmişti. Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesine havan mermisi düşmesinin ardından hükümet tarafından hazırlanan tezkere Meclis'e gönderildi. Suriye tezkeresi en son 10 Ekim 2013 yılında Meclis'te kabul edildi, "Suriye'den Türkiye'ye yönelen tehditler karşısında hükümete yabancı ülkelere asker gönderme yetkisi veren", bu tezkenin süresi ise 17 Ekim'de sona eriyor. Hükümet yeni tezkere ile Meclis'ten aldığı yetkiyi bir yıl daha uzatmayı planlıyor.

Irak tezkeresi ise 2007 yılından beri her yıl Meclis gündemine geliyor. Hükümet terörle mücadele kapsamında Irak'ın kuzeyine operasyon yapma ve asker gönderme kapsamında 2007 yılından bu yana Meclis'ten yetki alıyor. Suriye ve Irak tezkerelerinin tek tezkerede birleştirilerek görüşülmesinin ardından Meclis çalışmalarına Kurban Bayramı nedeniyle ara verilecek, Meclis'in bayram tatili sonrasında 14 Ekim Salı günü açılması bekleniyor.