Hukuk tarihine geçecek dava

Hukuk tarihine geçecek dava

Komedinin böylesi ! Yeşil enerji santrali kurmak istedi, kimse ilgilenmeyince dikkatleri "Öcalan" ile çekmeye çalıştı..

 

Yeşil enerji santrali kurmak için izin isteyen ancak kendisine cevap bile verilmeyen mühendis, Orman Su İşleri Bakanı’na mektup yazıp “PKK’lı olsam çoktan izin verirdiniz” dedi. Daha önce kaleme aldığı dilekçelere yanıt verilmeylen mühendis son mektubunda ‘fark edildi’ Mühendis hakkında “Hakaret” iddiasıyla dava açıldı, ancak ilk duruşmada beraat etti.

İşte Sözcü'den Asuman Aranca'nın haberine göre Türk hukuk tarihine geçecek davanın hikayesi:

Tekirdağ’lı mühendis Murtaza Kılıç, yeşil enerji santrali kurabilmek için hazırladığı projeyi Enerji Bakanlığı’na sunarak, izin istedi. Mühendis Kılıç, 2 yıl boyunca izin isteğine yanıt dahi alamayınca, bir dönem öğrencisi de olduğu Orman ve Su işleri Bakanı Veysel Eroğlu’na mektup yazdı.

Mektubunda, “Bugün doğuda mazot kaçakçılığı yapmak bile hak oldu. Ben de Bulgar hududuna yakınım. 4 tane katır ayarlayıp bidonlarla mazot kaçakçılığı yapamaz mıyım? Yoksa elimize kaleşnikof alıp ‘Biji serok Apo, Biji Yek Gulan’ diye bağırmam mı gerekiyor? İmam Gazali torunu olacağıma PEKEKE diyen biri olsaydım projem için su kullanma iznimi çoktan almıştım’’ dedi.

Yazdığı mektup sonrası Kılıç hakkında “hakaret” suçundan 2 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Dün Ankara 32. Asliye Ceza Mahkemesinde hakim karşısına çıkan Kılıç ilk duruşmada beraat etti.

“BİJİ SEROK APO”

Kılıç’ın yargılanmasına neden olan mektupta özetle şu ifadeler yer alıyor:

“En kıymetli hocamız Veysel bey, Yıldız teknik Üniversitesi’nde sizden ders almış bir bahtiyarım. Hakkınızı yemeyelim iyi bir muallim idiniz. Üniversitede ardınızda bıraktığınız iyi intibaın hatırına önce İSKİ sonra da Ankara’da makama geldiniz. Bakanlığa gelinceye kadar her şey çok iyiydi. ne zaman bürokratların eline oyuncak oldunuz, her geçen gün ‘Şabloncu Veysel, kuralcı hoca vb’ en ufak bir inisiyatif almadan basit kuralları ayet farz eden bir güruhun eline düştünüz? Oysa sizleri o makamlara getiren bizim gibi adsız kahramanlardır. Onlara teşekkür edeceğinize yasal haklarını bile keyfi olarak vermediniz. Bugün doğuda mazot kaçakçılığı yapmak bile hak haline geldi. Ben de Bulgar hududuna yakınım. 4 tane katır ayarlayıp bidonlarla mazot kaçakçılığı yapamaz mıyım? Yoksa elimize kaleşnikof alıp ‘Biji serok Apo, Biji Yek Gulan’ diye bağırmamız mı gerekiyor?

“EFELİK BURADA SÖKÜYOR”

“Şundan eminim hocam, İmam Gazali torunu olacağıma PEKEKE diyen biri olsaydım ve Doğu’da bir santral kurmak isteseydim su kullanma iznimi çoktan almıştım. Hatta pekeke diyen biri olsam önce santrali inşa eder sonra izin almaya tenezzül ederdim. Doğu’da durum bu. efeliğiniz sadece burada söküyor. Şu anda herkes bize ‘rüşvet vermediğiniz için işiniz olmamış. Bak İçişleri Bakanı, Zarrab’ın önüne para için yatıyor. Sen de 3-5 bir şey verseydin olurdu’ diyor. Böyle diyenleri artık haklı çıkarmayın be hocam. Sizler bizi hep çantada keklik gördünüz. Ne kadar zulüm edersek edelim bu millet eşek, gene bize oy verir sandınız. artık sizden soğumak üzereyiz be hocam. Sadece sulama mevsiminde çalışacak santral izin başvurumuzun üzerinden 2 sene geçti. Cevap dahi vermediniz. Gidin mahkemeye dediniz. Hani ‘Su akar Türk Bakar’ bitmişti? Başbakan Uganda’dan bize böyle seslenmedi mi?”