İran'a nükleer ziyaret

İran'a nükleer ziyaret

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun bugün İran’a gideceği açıklandı.

İran'ın uranyumu yüzde 20 zenginleştirme işlemlerini başlattığını açıklamasının ardından, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu "şans kapısının hala açık olduğunu" söyledi.

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland ile yaptığı görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında bir soru üzerine, son bir haftadır İran'ın nükleer programına ilişkin görüşmelerin sürdüğünü, bir çözümün oluşabilmesi için Türkiye'nin çok çaba harcadığını belirtti.

Davutoğlu, İran ile temas halinde olduklarını, en kısa zamanda bu konuları yüz yüze ele alabilme imkanlarını araştırdıklarını ve bu çerçevede Kazakistan dönüşü İran'a bir ziyaret gerçekleşebileceğini bildirdi.

"İran'ın uranyum zenginleştirme konusunda bugün düğmeye bastığı" belirtilerek, "Tahran'a hangi mesajla gideceğinin" sorulması üzerine Davutoğlu, "Tabii medya dili olarak düğmeye basmak bir şey ifade edebilir, ama siyasi ve teknik olarak böyle bir düğme yok ortada. Süregiden dinamik bir süreç var. Geçen hafta (İran Cumhurbaşkanı Mahmud) Ahmedinejad ve arkasından (İran Dışişleri Bakanı Manuçehr) Mutteki'nin yaptığı açıklamalar bu yöndeki olumlu girişimlerin sürebileceği imkanını herkese vermiştir. Biz bu konuda çok ciddi bir ortak zemin olduğu kanaatindeyiz. Diplomasinin düğmesi bitmez. Diplomasi her an yeni imkanlar oluşturma sanatıdır. Bölgede yeni gerilimler olmaması, aksine bölgenin bir istikrar ve refah alanı haline dönüşmesi için diplomatik araçların kullanılmasının gerekli olduğu düşüncesindeyiz."

Bakan Davutoğlu, uranyum takası konusunda Türkiye'nin de adının geçtiğinin anımsatılması ve Tahran'da kimlerle görüşeceğinin sorulmasına karşılık da, bu sabah Mutteki ile bir görüşme yaptığını ve ziyaretinin zamanlaması üzerinde durduklarını belirtti. Davutoğlu, bu ziyaretin bir an önce gerçekleşmesinin faydalı olacağı kanaatinde olduğunu, İran tarafının da böyle düşündüğünü söyleyerek, zamanlamayı ayarlamaya çalıştıklarını, Ahmedinejad, Mutteki ve diğer yetkililerle görüşeceğini bildirdi.

Uluslararası Atom Enerjisi Kurumunun eski başkanı Muhammed El Baradei'in takas teklifinin de hala geçerli olduğunu kaydeden Davutoğlu, bu konuda Ekim ayından bu yana çok değişik formüller üzende çalıştıklarını ve hala çalışmaya devam ettiklerini belirtti.

Davutoğlu, "Bu kapının kapandığı anlamına kesinlikle gelmiyor. Dediğim gibi biz bu takasın İran ile 5 1 ülkeleri arasında güven artıcı olacağını düşünüyoruz. O bakımdan her türlü ihtimale açık olarak bu görüşmeleri sürdüreceğiz. Ben dün basına yansıdığı kadar kötümser değilim. Aksine hala çok önemli bir şans kapısının önümüzde açık olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.

Avrupa Konseyinin nasıl güçlendirilebileceği konusunu da ele aldıklarını belirten Davutoğlu, "Çünkü Avrupa Konseyinin güçlendirilmesi demek ortak değerlerimizin, insan haklarının, demokrasinin, özgürlüğün yaygınlaşması demek" dedi.

Davutoğlu, Avrupa Konseyinin doğduğu andan itibaren bu kavramların yerleşmesine büyük katkı sağladığını, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi üzerinden de bu kavramların bir hukuki çerçeveye oturtulmasını sağlamış bir yapı olduğunu vurguladı.

Davutoğlu, Jagland'ın eski Norveç Başbakanı ve Nobel Komitesi Başkanı olduğunu hatırlattı ve Jagland'ın Avrupa Konseyinin yeniden yapılandırılmasına öncülük edeceğinin altını çizdi.

"Biz de Türkiye olarak yürütmekte olduğumuz aktif diplomasi ve Avrupa içinde oynadığımız rol ile dönem başkanlığımızda bunu güçlendireceğiz" diyen Davutoğlu, Jagland ile, başta Balkanlar ve Kafkaslar'daki gelişmeler olmak üzere, Karabağ meselesi ve Kosova gibi konularda Avrupa Konseyinin ilgi alanına giren hususlarda görüş alışverişinde bulunduklarını kaydetti.

JAGLAND

Genel Sekreter Jagland da Türkiye'nin gerek Avrupa için, gerekse küresel barış için çok önemli bir aktör olduğunu, görüşmelerinde Avrupa Konseyinin Avrupa yapısı içinde nasıl daha iyi bir aktör olacağını konuşacaklarını belirtti.

Lizbon Anlaşması'nın yürürlüğe girmesinin ardından önemli bir fırsat yakalandığını kaydeden Jagland, AB'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne taraf olabilme imkanına kavuştuğunu hatırlattı.

Rusya'nın da 14 no'lu protokolü onayladığını anımsatan Jagland, böylelikle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin yapısının daha da güçlendirilmesinin mümkün olabileceğini, bunun çok önemli bir siyasi adım olduğunu ve Beyaz Rusya dışındaki bütün Avrupa ülkeleri için daha geniş bir çatı oluşturulabileceğini bildirdi.

Jagland, Avrupa Konseyinin bundan sonra Avrupa'daki bütün ülke ve yapıları kapsayan bir hale kavuşacağını belirterek, AB, Rusya ve Türkiye gibi çok önemli aktörleri kapsayabileceklerini, bunun Avrupa'nın geleceği için çok önemli olacağını ifade etti.

"Türkiye'nin ne kadar önemli bir aktör olduğunun altını yeterince çizebileceğimize inanmıyorum" diyen Jagland, Türkiye'nin çok önemli bir oyunca olmaya devam ettiğini, "Davutoğlu gibi çok enerjik bir lider" ile görüşme imkanı bulduğu için memnun olduğunu söyledi.