İşte AİHM'deki Perinçek'in savunması

İşte AİHM'deki Perinçek'in savunması

AİHM Büyük Daire'deki Doğu Perinçek davasının ilk duruşması görüldü.

AİHM Büyük Daire, İP Genel Başkanı Doğu Perinçek’in, “Ermeni soykırımı emperyalist bir yalandır” sözleri üzerine davalık olduğu İsviçre’nin temyiz başvurusunu bugün Strasbourg'da görüştü. Perinçek, duruşmadaki savunmasına "Mahkemeye güveniyorum" diyerek başladı ve AB'yi eleştirdi. Davaya müdahil olan Ermenistan’ın hukuk ekibinde yer alan Amal Alamuddin Clooney ise "1920’de Osmanlı’nın Sevr Anlaşması'nda katliamların sorumlularını yargı karşısına çıkarma sözü vermişti" dedi. Büyük Daire, kararını ileri bir tarihte vermek üzere duruşmayı erteledi.

27620594.jpg

İŞÇİ Partisi (İP) Genel Başkanı Perinçek’in İsviçre’de 2005 yılında verdiği konferanslarda, “Ermeni soykırımı emperyalist bir yalandır” demesi üzerine bu ülke yargısınca ‘ırkçı ayrımcılık’ gerekçesiyle cezaya çarptırılmıştı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ise ‘ifade özgürlüğü’ vurgusu yaparak İsviçre’yi haksız bulmuştu. Perinçek-İsviçre davasının temyiz duruşması bugün yapıldı. 

27619416.jpg
İstanbul milletvekili ve eski AB bakanı Egemen Bağış ile CHP eski Genel Başkanı ve Antalya milletvekili Deniz Baykal, duruşmayı yan yana takip etti. Duruşmayı CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç ve bir grup parlamanter de izledi.

AİHM Büyük Daire'de görülen davanın temyiz duruşması için Perinçek ve beraberindeki yaklaşık 200 partili Fransa’nın Strasbourg kentine geldi. Avrupa’nın çeşitli kentlerinden de çok sayıda Türk, Perinçek'e destek için Strasbourg’da.

TARİHİ DAVA BAŞLADI - FOTO GALERİ

SAVUNMASINDA AB’Yİ ELEŞTİRDİ

Perinçek, duruşmadaki savunmasına "Mahkemeye güveniyorum" diyerek başladı.

CİHAN’ın haberine göre, Avrupa insanının özgürlüğü için burada olduğunu söyleyen Perinçek, "Avrupa bilinci 1915 yasaklarıyla karartılmamalıdır." dedi. İsviçre'deki mahkemeye 90 kilogram ağırlığında Rus ve Ermeni kaynaklı belge gönderdiğini belirten Perinçek, 'soykırım' ifadesinin hukuki bir tanım olduğunu söyledi.

Osmanlı Devleti'nin Ermenileri toptan yok etmek amacıyla hareket etmediğini belirten Perinçek, "Birinci Dünya Savaşı'nda karşılıklı olarak ölümler ve zorla göç olmuştur. Ermenilerin acılarını her zaman paylaştım. Ermenilerin kültürümüze katkılarını vurguladım. Ermeni probleminde büyük devletleri sorumlu tutuyorum" ifadelerini kullandı.

Avrupa Birliği'nin Ermeni meselesini tabulaştırdığını da söyleyen Perinçek, "Bu problem Türkleri aşağılamak için kullanılıyor. Türkler AB'nin kara derilileridir" dedi.

"BU DAVANIN KONUSU DEĞİL"

Oturumda söz alan ve Perinçek adına konuşan avukat Mehmet Cengiz, davanın özünün düşünce ve ifade özgürlüğü olduğunu söyledi.

Cengiz, "Perinçek hakkında ırkçılık ve nefret suçu açısından açılmış bir dava yoktur. Irkçı söylem ve nefret suçu bu davanın konusu değildir" diye konuştu.

Avukat Cengiz, Perinçek'in trajik 1915 olaylarındaki katliamları ve sürgünleri reddetmediğine dikkati çekerek, müvekkilinin olayların hukuki bakımdan soykırım olarak kabul edilemeyeceğini savunduğunu ve kaynağının tamamen hukuki olduğunu belirtti.

Perinçek'in cezalandırılmasının Avrupa standartlarına uymadığının altını çizen Cengiz, Perinçek'in Almanya ve Fransa'da da aynı konuşmaları yapmasına karşın bu ülkelerde herhangi bir yaptırımla karşılaşmadığını hatırlattı.

Duruşmada Türkiye adına konuşan avukat Stefan Talmon da 1915 olaylarının sadece Türkiye'de değil uluslararası arenada da tartışılmaya devam ettiğini belirtti. Demokratik bir toplumda bu iddiaların tartışılabileceğinin altını çizen Talmon, Perinçek'in söz konusu konuşmasında, Ermeni halkına yönelik ırkçı ifadeler kullanmadığını hatırlattı. Katliamların varlığını inkar etmediğini ama bunun soykırım olarak kabul edilmesine tepki gösterdiğine dikkat çeken Talmon, Lozan Mahkemesi'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) ifade özgürlüğünü düzenleyen 10'uncu maddesini ihlal ettiğini söyledi.

"TARİHİ ÖNEME SAHİP"

AA Editör Masası'na konuk olan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, davayla ilgili, "Bugün Büyük Daire'de görüşülecek husus, tarihi bir husus. Hem Türkiye, hem de Avrupa Birliği değerleri bakımından tarihi öneme haizdir" dedi.

Duruşmayı yerinde takip eden Çalışma eski Bakanı Yaşar Okuyan, mahkemenin önünde yaptığı açıklamada, “Bakın burada yüzlerce Avrupa'nın çeşitli yerlerinden gelmiş insanlar, burada bir Türk dayanışması oldu. Burada her partiden insan var. Strazbourg'da böyle bir birleşmeyi ortaya koymak önemli. Burada parti bayrakları yok. Türk bayrağının altında her şey var” dedi.

17 Aralık 2013’te Perinçek lehine sonuçlanan davaya ilişkin temyiz duruşmasını AİHM’nin temyiz organı olarak görev yapan, 17 yargıçtan oluşan Büyük Daire görüyor.

AMAL, PERİNÇEK'E KARŞI

Daha önce Ukrayna eski Başbakanı Yuliya Timoşenko ve Wikileaks'in kurucusu Julian Assange gibi isimleri savunmasıyla dikkat çeken, aynı zamanda ünlü aktör George Clooney’nin eşi Avukat Amal Alamuddin Clooney de davaya müdahil olan Ermenistan’ın hukuk ekibinde yer alıyor.


27619417.jpg

"OSMANLI SÖZ VERMİŞTİ"

CİHAN'ın haberine göre, Amal Alamuddin Clooney, duruşmada yaptığı konuşmada, AİHM’nin 2’nci Dairesi'nin belgelere gerek duymadığını ya da şahit dinleme zahmetinde bulunmadığını söyledi. 1920’de Osmanlı’nın Sevr Anlaşması'nda katliamların sorumlularını yargı karşısına çıkarma sözü verdiğini söyleyen Clooney, Ermenistan'ın ifade özgürlüğünü sınırlandırmak için değil, aksine ifade özgürlüğünü de savunmak için davaya müdahil olduğunu dile getirdi.

Ergenekon davası kapsamında yurt dışına çıkış yasağı bulunan ancak Büyük Daire oturumunda kendini savunmak için itiraz etmesi üzerine İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yasağı kaldırılan Perinçek de duruşmada savunma yapacak. Duruşmada tüm tarafları dinleyen Büyük Daire, konuya ilişkin kararını ileri bir tarihte verecek. Büyük Daire’den çıkan karar ne olursa olsun, 1915 olaylarının 100’üncü yılı olmasının da etkisiyle uluslararası çapta bir tartışma yaratmasına kesin gözüyle bakılıyor.

DAVANIN BÜYÜK DAİRE'YE TAŞINMA SÜRECİ

Perinçek, İsviçre'de yaptığı 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarını reddeden konuşmaları nedeniyle bu ülkede 2007 yılında çeşitli mahkumiyet cezalarına çarptırılmış ve bunun ardından 2008 yılında AİHM'e başvurmuştu.

AİHM'e yaptığı başvuruda Perinçek, "İsviçre'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ifade özgürlüğü ile ilgili 10. maddesini ihlal ettiğini" savunmuştu. AİHM başvuruya ilişkin 17 Aralık 2013'te aldığı kararla, İsviçre'nin insan hakları ihlalinde bulunduğuna hükmetmişti. Mahkeme karar sonrası İsviçre'nin yaptığı temyiz başvurusunun Büyük Daire tarafından değerlendirilmesini kararlaştırmıştı.

2’YE KARŞI 5 OY
AİHM’nin temyiz organı olarak görev yapan 17 yargıçtan oluşan Büyük Daire’de görülecek duruşma ‘Soykırım var mı yok mu’ sorusuna cevap aranacak bir kapsama sahip olmasa da, dava ifade özgürlüğü davası olma boyutunu da aşmış durumda. Normal şartlarda geçen yılın son aylarında yapılması öngörülen ancak aynı zamanda ‘Ermeni soykırımı’ iddialarının 100’üncü yılı olan 2015’e bırakılan duruşmaya Perinçek ve İsviçre’nin yanı sıra Türkiye, Ermenistan ve çoğu Ermeni diasporasına dahil 11 sivil toplum kuruluşu müdahil oldu. AİHM Büyük Dairesi genelde bir önceki daire kararını izleyen bir yaklaşım benimsiyor. 17 Aralık 2013’te Perinçek lehine sonuçlanan davada, kararın oybirliği yerine 2’ye karşı 5 oyla alınmasının yanı sıra konunun siyasi ve uluslararası boyutu, bu yaklaşımın yüzde 100 izleneceği yönünde öngörüde bulunmayı engelliyor. AİHM, 2013 kararında, “Kanıtlanması zor ve dar kapsamlı hukuksal bir kavram” olarak tanımladığı “Ermeni soykırımı” tartışmasına girmekten özellikle kaçınsa da Ermeni soykırımı iddiaları ve Yahudi soykırımının birbiriyle karşılaştırılamayacağı vurgusu yapmıştı.

 

27619801.jpg

2’YE KARŞI 5 OY

AİHM’nin temyiz organı olarak görev yapan 17 yargıçtan oluşan Büyük Daire’de görülecek duruşma ‘Soykırım var mı yok mu’ sorusuna cevap aranacak bir kapsama sahip olmasa da, dava ifade özgürlüğü davası olma boyutunu da aşmış durumda. Normal şartlarda geçen yılın son aylarında yapılması öngörülen ancak aynı zamanda ‘Ermeni soykırımı’ iddialarının 100’üncü yılı olan 2015’e bırakılan duruşmaya Perinçek ve İsviçre’nin yanı sıra Türkiye, Ermenistan ve çoğu Ermeni diasporasına dahil 11 sivil toplum kuruluşu müdahil oldu. AİHM Büyük Dairesi genelde bir önceki daire kararını izleyen bir yaklaşım benimsiyor. 17 Aralık 2013’te Perinçek lehine sonuçlanan davada, kararın oybirliği yerine 2’ye karşı 5 oyla alınmasının yanı sıra konunun siyasi ve uluslararası boyutu, bu yaklaşımın yüzde 100 izleneceği yönünde öngörüde bulunmayı engelliyor. AİHM, 2013 kararında, “Kanıtlanması zor ve dar kapsamlı hukuksal bir kavram” olarak tanımladığı “Ermeni soykırımı” tartışmasına girmekten özellikle kaçınsa da Ermeni soykırımı iddiaları ve Yahudi soykırımının birbiriyle karşılaştırılamayacağı vurgusu yapmıştı.