Kadir Has Üniversitesi: Halk, Başkanlık Sistemine Karşı

Kadir Has Üniversitesi: Halk, Başkanlık Sistemine Karşı

Kadir Has Üniversitesi, 26 ilde bin kişiyle bire bir görüşerek yaptığı sosyolojik araştırmanın sonuçlarını açıkladı.

Kadir Has Üniversitesi, 26 ilde bin kişiyle bire bir görüşerek yaptığı sosyolojik araştırmanın sonuçlarını açıkladı. Araştırmada, Türkiye'nin en önemli sorununun terör ve işsizlik olduğu ortaya çıktı. Bunları, yolsuzluk ve dış politikadaki sorunlar takip etti. Ankete katılanların yüzde 69'u başkanlık sistemine karşı. Araştırmada diğer önemli başlıklar ise şöyle: "Hükümet terörle mücadelede başarısız. Vatandaş çözüm sürecinin yeniden başlamasını istiyor. "Paralel" iddiasına inanç düştü. Hükümet dış politikada başarısız."

Türkiye'nin mevcut sorunları ile yeni gündemlerine ilişkin kamuoyu nabzının tutulduğu "Türkiye Sosyal-Siyasal Eğilimler Araştırması'nın sonuçlarını Rektör Prof. Dr. Mustafa Aydın açıkladı. Cibali Kampüsü'ndeki programa, Kadir Has Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman Zaim ve İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Banu Baybars Hawks'ın katıldı.

Araştırma 2015 yılında en büyük sorun olarak terörün görüldüğünü ortaya koydu. 2014'te "Türkiye'nin en büyük sorunu terör" diyenlerin oranı yüzde 13,9 iken, bu oran 2015 yılında yüzde 39,3'e yükseldi. İkinci sıradaki sorun ise yüzde 16,3 ile işsizlik oldu. Sorunlar, yolsuzluk, dış politikadaki sorunlar, Kürt sorunu, Suriye krizi, gelir dağılımındaki eşitsizlikle devam etti.

Son bir yılda yaşanan ekonomik gelişmeler sizi nasıl etkiledi? Sorusuna, ankete katılanların yarıdan fazlası ekonomik olarak kötü durumdayım cevabını verdi.

Ankete katılanların yüzde 67'si, Merkez Bankası yönetiminin siyasetin etkisinden uzak olmasını istedi. Terör sorununun bitmesi için siyasi ve askeri yöntemi isteyenlerin oranı eşit çıktı.

IŞİD'i terör örgütü görenlerin oranı yüzde 86,4 olurken, terör örgütü olarak görmeyenler yüzde 8,4 çıktı. Yüzde 54'lük bir kesim IŞİD'e hava destekli operasyonların yapılmasını istedi. Diyarbakır, Suruç ve Ankara'daki patlamaların kaynağı olarak da yüzde 45'lik bir oranla IŞİD olarak görülüyor.

Terör operasyonlarının devam ettiği Doğu ve Güneydoğu'da bazı il ve ilçelerde sokağa çıkma yasaklarını doğru bulanların oranı yüzde 54, doğru bulmuyorum diyenlerin oranı ise 34 oldu.

Çözüm sürecinin yeniden başlamasını isteyenlerin oranı yüzde 53 olurken, Hükümetin PKK ile mücadele performansı da sorgulandı. Araştırma halkın yüzde 45,8'inin hükümetin PKK ile mücadele konusunda başarısız olduğunu ortaya koydu. Sorunun askeri yöntemlerle çözüleceği inancı noktasında ise bir önceki yıla göre azalma görüldü. 2014'te bu oran yüzde 39,2 iken, 2015'e gelindiğinde yüzde 31,56'ya geriledi.

Vatandaşın Türkiye'nin bölünme tehlikesi altında olduğu algısında yükselme olduğu gözlendi. "Sizce Türkiye bölünme tehlikesi altında mı?" sorusuna yüzde 54,2 oranında "evet" cevabı verildi. 2014 yılında deneklerin yüzde 46,2'si "evet" cevabı vermişti.

BİN KİŞİDEN 690'I "BAŞKANLIK SİSTEMİ" İSTEMEDİ

Başkanlık sisteminin çok tartışıldığı 2015'de yapılan ankete göre, "Ülkenin yönetim tarzının nasıl olması gerektiğini düşünüyorsunuz?" sorusuna "parlamenter demokrasi" diyenlerin oranı yüzde 68,9'ken, başkanlık isteyenler yüzde 22,1'de kaldı. Başkanlık sistemi istemeyenler, toplumda kutuplaşmayı artıracağını ve tek adamlığa yol açabileceğini düşünüyor.

Ankete katılanların yüzde 65'i Türkiye'de yargının siyasallaştığını düşünüyor. Türkiye'de siyasal kutuplaşma olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 63 oldu. Bunun da laik – Müslüman ekseninde bir kutuplaşma olması dikkat çekti. Ülkenin yüzde 53'ünün dindar, yüzde 47'sinin laik olduğu ortaya çıktı. Buna karşılık, Türkiye'de mahalle baskısı var mıdır? Sorusuna yüzde 63 yok derken, yüzde 37 var cevabını verdi.

Ankete katılanların yüzde 32'si mülteci alımına son verilmesini ve gelenlerin de geri gönderilmesini istedi. Türkiye hava sahasını ihlal eden Rus uçağının düşürülmesini doğru bulanların oranı yüzde 62, yanlış bulanları oranı da 38 oldu.

Türkiye'de medya temel işlevini yerine getirebiliyor mu? Sorusuna yüzde 63 hayır cevabını verdi. Türkiye'de halkın güncel olayları takip ettiği mecrada televizyon ilk sırayı aldı. Daha sonra gazete, sosyal medya ve internet geliyor.

Türkiye'de yaşamaktan duyulan memnuniyet de soruldu. 2014 yılında çok mutlu ve mutlu olanların oranı yüzde 60,7 iken, 2015'te yüzde bu oran 48'e düştü. Mutsuz ve çok mutsuz olanların oranı ise yüzde 19,7'den yüzde 25,7'ye yükseldi.

PROF. DR. AYDIN: TERÖR MÜCADELEDE SİYASİ VE ASKERİ ÇÖZÜM İSTEYENLERİN ORANI EŞİTLENDİ

Üniversite olarak 5 yıldır bu anketi yaptıklarını söyleyen Kadir Has Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Aydın, şöyle konuştu: "İlk dört yıldır Türkiye'nin en önemli sorunu nedir sorusunda hep işsizlik 1. sırada çıkıyordu. Bu sene ilk defa en büyük sorunun terör olduğu çok net bir şekilde ortaya çıktı. Bütün siyasi görüşler, bütün farklı partilere oy verenler ve bütün coğrafi dağılımlara baktığınızda, her tarafta, herkesin, terörün Türkiye'nin en önemli sorunu olduğunu söylediğini anlıyoruz. Terör sorunu nasıl çözülmeli diye sorduğumuzda da 2012 ve 2013 yıllarında askeri yöntemlerle çözülmelidir cevabı daha öne çıkıyordu. Fakat 2013'ten bugüne kadar bir dengelenme oldu. 2014'te ve bu sene askeri yöntemler ve siyasi yöntemler yüzde 30 – 35 gibi bir noktaya oturmuş durumda. Birbirine eşit bir şekilde halkın desteğine sahip gözüküyor."

Ülkenin nasıl bir yönetim tarzına sahip olması gerektiğiyle ilgili bazı sorular sorduklarını belirten Aydın, "Halkın çoğunluğunun üniter devlet yapısının devam etmesinden yana olduğunu yani federal bir yapıya sıcak bakmadığını, yine halkın önemli bir çoğunluğunun başkanlık sistemini henüz onaylamadığını parlamenter yapının devam etmesinden yana olduklarını görüyoruz." dedi.

Türkiye'de son dönemlerde en çok tartışılan konulardan birinin başkanlık olduğunu ifade eden Aydın, şunları söyledi: "Şu an halkın yüzde 69 gibi bir rakamla parlamenter demokrasinin devam etmesinden yana bir tavır aldığını görüyoruz. Yüzde 22 gibi bir kitle de başkanlık sistemine geçilmesini istiyor. Buna aşağı yukarı yüzde 7 gibi bir kitlenin de yarı başkanlık istediğini eklersek ortalama yüzde 30 yüzde 70 gibi iki gruptan söz edebiliriz. Başkanlık isteyen ve istemeyen diye."

Başkanlık konusunda olası bir referandumda, propaganda döneminin önemine dikkat çeken Prof. Dr. Aydın, "Dolayısıyla bunu destekleyenler ve desteklemeyenler halka anlatacaklar. O zaman halkın görüşü değişebilir. Çünkü geçen yıldan bu yana başkanlık konusunu destekleyenlerin oranı yüzde 10 artmış. Dolayısıyla anlatıldıkça, konuşuldukça ikna olan bir kesim var. O yüzden referandum sonucu bu çıkar diyemeyiz şimdiden. Çünkü referandumun ne zaman yapılacağı ve ondan önceki propaganda dönemi çok önemli." ifadelerini kullandı.