Kan donduran olayda şok açıklama

Kan donduran olayda şok açıklama

İstanbul'da kan donduran olayda çocuğunu öldüren babanın açıklamaları yok artık dedirtti.

İstanbul'da öldürdüğü 3 yaşındaki oğlunu, alimunyum folyada iki gün bekletip ardından Bursa'da çöplüğe gömen babanın dehşete düşüren ifadesi ortaya çıktı.

İstanbul Bağcılar’da oturan ve hurdacılık yapan 37 yaşındaki Oğuz Köklü’nün, 3 yaşındaki oğlu İzzet Köklü’yü döverek öldürdükten sonra alüminyum folyoya sararak çantaya koyup 2 gün balkonda beklettiği; ardından da taşındıkları Bursa’da hafriyat döküm alanına gömdüğü iddia edildi. Oğuz Köklü, evden kaçan eşinin ihbarı üzerine Yalova’da yakalandı. Polis, Oğuz Köklü’nün suçunu itiraf etmesi üzerine hafriyat alanında cesedi aramaya başladı.

İstanbul Bağcılar’da oğlu İzzet K.’yı döverek öldürdükten sonra Bursa’nın Orhangazi İlçesi’ndeki hafriyat alanına gömdüğü iddia edilen ve çıkarıldığı mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan O.K.’nın polisteki ifadelerinin ayrıntıları ortaya çıktı. O.K.’nın ifadesinde, 3 ay önce aracıyla geri manevra yaparken 3 yaşındaki oğlu İzzet’i ezdiğini ve oğlunun kazayı hafif sıyrıklarla atlattığını söyledi. Kazadan sonra korktuğu için oğlunu hastaneye götürmediğini anlatan O.K., “Sosyal Hizmetler daha önce çocuklarımı benden almıştı. Çok üzülmüştük. Kaza nedeniyle yine alırlar diye korkmuştum” dedi. Eczaneden aldığı ilaçlarla çocuğunu tedavi etmeye çalıştığını anlatan O.K., ifadesinde olayı şöyle anlattı:

 

ARAÇLA YANLIŞLIKLA EZDİM

“Yaraları iyileşmişti. Ancak kazadan bir ay sonra bacakları şişti. Ağzında da yaralar oluştu. Rahatsızlanmıştı. Olay günü yataktan düştü. Kendisine suni teneffüs ve kalp masajı yaptım. Eşim hastaneye götürüp polisi aramamızı istedi. Çocukları yine elimizden alırlar diye kimseye haber veremedik. Çabalarıma rağmen ölen İzzet’in cesedini balkona çıkarıp sabaha kadar bekledim. İki gün boyunca evden çıkmadık. Eşime olayı kimseye anlatmamasını söyledim. ‘Anlatırsak çocuklarımızı elimizden alıp, bizi hapse atarlar’ dedim. Eşyalarımızı atıp, araba kiraladım. Balkonda bulunan oğlumu rulo şeklinde streç naylona sarıp, daha sonra çantaya koyarak arabanın bagajına diğer eşyalarla birlikte yükledim. Kimse görmesin diye de gece yarısı yola çıktık.”

Kiralık arabayla Yalova’ya geldiklerini ancak tüm gün dolaşmalarına rağmen gömecek yer bulamadıklarını anlatan O.K., daha sonra önceden hurda götürdüğü Orhangazi’deki alana gittiğini söyledi. Orada başka hurdacılar görünce cesedi gömemediğini anlatan O.K., “Bir süre dolaştıktan sonra arabayı park edip araçtan indim. Eşim ve çocuklar görmeden bagajdaki İzzet’in cesedini alıp, gömmeye gittim. Cesedi bıraktıktan sonra köpekler yemesin diye etrafını taşla ördükten sonra üzerine çalılar örttüm. Bursa’ya dönerken çocukları bir yakınımızın evine bıraktım. Defin için tekrar aynı yere geldim. Oğlumun cesedini çalılıkların arasından alıp, 4-5 metre aşağıdaki boş alana mezar yapıp oğlumu oraya gömdüm. Üzerini kapattım” diye ifadesini sürdürdü.

Olaydan sonra üç gün boyunca oğlunu gömdüğü yere gititğini belirten O.K., yardım toplamak için evden ayrılan ve daha sonra dönmeyen eşinin polise gittiğini kaydetti. O.K., “Karım dönmeyince ben çocuklarımı alıp stanbul’a geri döndüm. Evdeki son eşyaları da satıp kiralık araçla Bursa’ya gelirken polis beni Yalova yakınlarında yakaladı” dedi.

Çocuklarına aşırı düşkün olduğunu ve iddia edilidği gibi eşini hiç bir zaman tehdit etmediğini de öne süren O.K., “Oğlumu tuvalete kapatıp darp etmedim. Salona doğru da fırlatmadım. Böyle bir olayın olmasını istemezdim. Oğlumu hastaneye götürmediğim için pişmanım” diye kendini savunduğu öğrenildi.