MHP ve CHP'lilerin kasetleri var !

MHP ve CHP'lilerin kasetleri var !

Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı yeni kitabı “Cemaat'in İflası / Hoca'nın Ayağının Kaydığı Yer" adlı kitabında kaset iddiasında bulundu.

Eski emniyet müdürü Hanefi Avcı "paralel yapı"nın sadece hükümete değil, topluma hakim olmak istediğini belirterek, bu konuyu herkesin ve her kurumun sorun olarak görmesini istedi.

Avcı, Taksim Hill Otel'de, "Cemaat'in İflası-Hoca'nın Ayağının Kaydığı Yer" isimli yeni kitabını tanıttı.

Haliç’te Yaşayan Simonlar kitabıyla cemaatin hedefi haline gelen eski emniyet müdürü Hanefi Avcı, ‘Cemaat’in İflası / Hoca’nın Ayağının Kaydığı Yer’ adlı ikinci kitabıyla bir kez daha gündemde. Yeni kitabının tanıtım toplantısında konuşan Hanefi Avcı, “17 ve 25 Aralık operasyonu tamamlanmış olsaydı hükümet ve üst düzey yöneticiler tutuklanacak. Türkiye cezaevine dönecekti” diye konuştu.

CEMAATİN ELİNDE ÇOK KASET VAR

Kitabında, eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve 10 MHP’linin seks kasetlerinincemaat tarafından oluşturulduğunun artık bir gerçek olduğunu anlatan Avcı, 'paralel yapının' elinde halen CHP ve MHP’lilerle birlikte birçok siyasetçi, yargı mensubu, üst düzey yöneticiye ait şantaj görüntüleri içeren kaset olduğunu belirtti. Avcı, cemaate karşı herkesin tavır alması gerektiğini söyleyerek, “bu mücadele, iktidarla cemaatin kavgası değil, ülkenin sorunudur” dedi.

HOCA ERDOĞAN’A 6 AY ÖMÜR BİÇMİŞ

Hanefi Avcı kitapta Fethullah Gülen’in 17-25 Aralık operasyonları öncesinde cemaat mensuplarını Başbakan Tayyip Erdoğan’ın altı ay ömrünün kaldığına inandırdığını belirterek “ Cemaat mensuplarına kısa bir süre içerisinde emrihak vaki olacağı söylenmişti” dedi.

Avcı, "paralel yapı"yı herkesin gördüğünü ancak "Cemaat"in görünmediğini vurgulayarak şöyle devam etti:

"Balyozcular, sahte bir plan hazırlanarak mağdur olduklarını sanıyor. 'Casusluk' davasına muhatap olanlar kendilerine böyle bir iftira yapıldığından bahsediyor. İşte ben, bana o zaman kasetler koydular, bana iftira ettiler. Benim hiçbir sol örgütle bağlantım olamaz. 'Bana böyle bir şey yaftaladılar' diye tarif ediyorum. Hepimiz ayrı ayrı tarif ediyoruz. Aslında bu tariflerin hepsinin muhatap noktasında doğru. Hepsini birleştirdiğimiz zaman Cemaatin parçaları ama Cemaat bunlardan daha büyük ve farklı bir olay. Ben bir nebze kitapta bunu tanıtmaya çalıştım."

YARIN BELKİ HÜKÜMET OLMAYACAK AMA CEMAAT DİYE BİR SORUNUMUZ OLACAK

Kamuoyunun son zamanlarda yaşananları, "darbe mi, yolsuzluk mu" şeklinde tanımlamaya çalıştığını dile getiren Avcı, şunları kaydetti:

"Bence olay bunun daha ötesinde bir şey. Olay sadece bir AK Parti veya hükümet meselesi değil. Hatta dün hükümet yoktu. Belki de o insanlarla beraberdi ama böyle bir sorunumuz vardı. Bugün hükümet var. Yarın belki bu hükümet olmayacak ama ‘Cemaat’ diye bir sorunumuz olacak. Bu olay sadece hükümetin sorunu değil."

CEMAAT TÜM TOPLUMU YÖNETMEK İSTİYOR

Avcı, "Cemaat"e karşı herkesin tavır alması gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:

"Bu sorun, bu ülkede yaşayan herkesin ve her kurumun sorunu. Bu sadece iktidarla cemaatin kavgası değil. Öyle kabul etmek yanlış olur. Bence cemaat sadece hükümetle kavga etmiyor. Cemaat hükümete ve tüm topluma hakim olmak istiyor. Bakarsanız bunu görüyorsunuz. Sadece hükümetle muhatap olsa hükümetle ilgili meselelere bakar. Bakıyorsunuz ki Güneydoğu sorunu ile ilgili politikalardan bahsediyor ve kendisi uygulamaya kalkıyor. Belki de paralel devlet laflarını buralara bakarak oturtmak gerekiyor. Devletin bir Güneydoğu politikası var ancak Cemaatin kendi politikaları var onu uygulamaya kalkıyor, bölgedeki polis ve özel yetkili mahkemeler eliyle."

Avcı, Cemaatin kendine göre, terör ve suç tarifi olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Görüyorsunuz ki Cemaat sadece hükümeti değil tüm toplumu yönlendirmek ve yönetmek istiyor. Biz de diyoruz ki bu ülke demokrasiyle yönetiliyorsa demokrasi bir sorumluluk rejimidir. Demokraside sorumluluk sadece hükümete ait değildir. Tüm toplum kurumlarına aittir. Toplumun tüm fertlerine aittir."

KİTAP ELEŞTİRİLERİNE YANIT

Yeni kitabını dün İzmir Kitap Fuarı'nda okurlarıyla buluşturan Avcı'nın yazdığı kitabın tanıtım metninde şu satırlar yer aldı:

“İlk kitaptan sonra bana yöneltilen "halkı etkilemek amacıyla kitap yazdı" suçlamasına karşı yine "halkı etkilemek amacıyla" bu kitabı yazdım... Yazdıklarım ne abartıdır, ne de mağdur olmuş bir insanın psikolojik yapısı nedeniyle konuyu fazla önemli göstermesidir. Hatta yazdıklarımın insanları demoralize etmemesi için gerçeğin en hafif hali ile ifadesidir.

…Bu yapının 40 yıllık birikimiyle yarattığı sinsi ve gizli çalışma biçimi ve ustalığı görmezden gelinemez. Hafife alınamaz… Susurluk'tan 28 Şubat'a, ülkenin en karanlık dönemlerinden günümüze "kral çıplak" deme cesaretini güçlü ve hakim olanın yüzüne haykıran ve adaleti arayan bir devlet adamı…

Türkiye'yi sarsan önemli olayları, devletin görünmeyen yüzünü, iç yapısını, işleyişini, yasaların dışına çıkılarak devlet adına yapılanları akıl süzgecinden geçirerek yorumladı. İlk kitabı Haliç'te Yaşayan Simonlar'da bu yapının devlet işleyişiyle bağdaşmayan, devlet geleneğini yerle bir eden uygulamalarını, hukuk ve yasa dışı eylemlerini yazdı... Dini bir örgütlenmeyle ülkeyi ele geçirmeye çalışan Cemaat'in durdurulması gerektiğinden söz etti. Hukuk yoluyla karşısına çıkamayanların kumpaslarıyla yargılandı, tutuklandı, ceza aldı...

Cemaat'in İflası'nda ise akıl almaz bir örgütlenmeyle devleti tamamen ele geçirmek isteyen, devletin kendisi olduğunu düşünen Cemaat'in nasıl bir örgüt olduğunu, Emniyet'i, yargıyı, tüm kamu kurumlarını, toplumdaki köşe başlarını nasıl ele geçirmeye çalıştığını mahkeme kararlarına, belgelere ve tanıklıklara dayanarak anlatıyor. Ülkedeki bütün kurum ve kuruluşları, yaptıkları kumpas ve planlarla ele geçirmeye kalkışan bu yapıyla mücadele konusunda yol gösteriyor...”

HANEFİ AVCI'NIN ÖNCEKİ KİTABI VE YAŞADIKLARI

Hanefi Avcı'nın 23 Ağustos 2010'da Eskişehir Emniyet Müdürü iken "Haliç'te Yaşayan Simonlar" adlı kitabı yayımlandı. Kitabında Cemaatin emniyet teşkilatında örgütlendiğini ve telefon dinlemesi dahil yasa dışı faaliyetlerde bulunduğunu anlatan Avcı, daha sonra merkeze alınmayı talep etti.

Merkeze alınan Avcı, "Devrimci Karargah" soruşturmasına dahil edildi ve örgüt üyeliğiyle suçlandı.

Devrimci Karargah Örgütü'ne yardım ettiği gerekçesiyle 15 yıl hapis cezası alan Avcı, 28 Eylül 2010'da tutuklandı. Hanefi Avcı, Anayasa Mahkemesi'nin hak ihlali tespit etmesi sonucunda 20 Haziran 2014'te tahliye edildi.

Avcı, daha sonra ikinci kitabı olan "Cemaat'in İflası-Hoca'nın Ayağının Kaydığı Yer" adlı kitabını yazdı.