Necdet Paşam, Bülent Paşam, bu nasıl iş, bir anlatsanız ?

Güncelleme:

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Bostanoğlu’na açık mektubumdur...

Değerli Komutanlar,

Subay evladıyım. Rahmetli babam deniz subayıydı. Gölcük’te doğdum, büyüdüm. Çocukluğum Yüzbaşılar Mahalesinden gemileri izleyerek geçti. Bu yaşa geldim, aklım hala bahriyede...

Biraz önce Genelkurmay’ın sitesinde Deniz Kuvvetlerinin faaliyet raporunu okurken, çok şaşırdım. Durum şöyle:

Donanmanın en önemli vurucu gücü olan fırkateynlerden üçü TCG Oruçreis, TCG Gediz ve TCG Heybeliada, yanlarına donanmanın en önemli lojistik destek gemisi TCG Kudret Güngör’ü de alarak Afrika turuna çıkmışlar. Şu an Atlantik okyanusunda, Kanarya Adası'ndalar. Buradan Afrika'nın etrafından dolanıp bir çok ülkeyi ziyaret edip, 3 ay sonra Türkiye’ye dönecekler.

Bir diğer fırkateyn TCG Gelibolu şu an Katar’da bir savunma fuarına katılıyor.

Bir başka fırkateyn, TCG Gaziantep, Kuzey Avrupa Limanlarını ziyaret kapsamında, İngiltere'ye doğru yola çıkmış durumda, muhtemelen Akdeniz’de seyir halinde.

Bir diğer fırkateyn TCG Gökçeada, Aden Körfezi'nde keşif ve gözetleme yapıyor.

Barbaros’un torunlarının uluslararası sularda bayrak göstermesi hoş bir şey...

Ancak.....

Kırım’da yaşanan olaylar nedeni ile Karadeniz’de burnumuzuzn dibinde her an bir sıcak çatışma çıkma ihtimali var.

Suriye’de süren iç savaşa bulaşmak üzereyiz. Olaylar büyüyünce Suriye sahilleri ve Kıbrıs açıklarında denizde sıcak çatışma ciddi bir olasılık.

Vazıyet-i ahval böyleyken, TSK, denizdeki vurucu gücünün en seçkin 6 fırkateynini ve lojistik gemisini neden uzaklara yolluyor.

Hele hele 3 fırkateyn ve bir lojistik gemiden oluşan filonun Afrika’da liman ziyaretlerini nasıl açıklayabilirsiniz ? 3 ay sürelik böyle bir gezinin, böyle bir süreçte anlamı ne ?

Eğer, “Sen durumu abartıyorsun. Karadeniz ve Akdeniz'de durum sakin" derseniz, sadece “Pes valla" derim, başka bir şey demem.

Yok eğer, “Evet donanmanın ciddi bir ateş gücü dışarıda ama donanmanın kalan ateş gücü tüm riskleri göğüslemeye yeter" derseniz, o zaman şunu sormak isterim:

“Şu an donanmanın ateş gücünün yüzde kaçı dışarıda ?"

Ya da bir başka anlatımla Türk donanmasının kaç adet fırkateyni var ve bunların kaçı Türkiye'de, kaçı yurtdışında ?

Bu konuda bir açıklama yaparsanız çok sevinirim.

Ve son bir not. TSK'nın başkomutanı Cumhurbaşkanı Abdullah Gül bir açıklama yaparak "Türk ordusu üç koldan teyakkuz (alarm) halindedir" dedi. Alarm halinde olan bir donanma nasıl oluyor da böyle bir vurucu gücü yurtdışında tutabiliyor ?

Sevgilerimle

Aydın Özdalga
twitter.com/aydinozdalga