Odun kırıp, soba yakan "Eğitim Melekleri"

Odun kırıp, soba yakan "Eğitim Melekleri"

Bitlis'in Çatak köyünde İzmir ve Antalyalı iki kadın öğretmen öğrencileri üşümesin diye odun kırıp, soba yakıyor.

Bitlis'in Hizan ilçesine bağlı Çatak Değirmen köyünde görevli İzmir ve Antalyalı iki kadın öğretmen, öğrenciler üşümesin diye ellerine ilk kez aldıkları baltayla odun kırıp, soba yakıyor. Öğretmenlerden Zeynep Kiraz: "Doğu'ya ilk defa geldim ve alışılmadık bir yaşam tarzıyla karşılaştım. Öğrenciler bana odun kırmayı ve soba yakmayı öğretti"

Hizan'ın Çatak Değirmen  köyünde görev yapan kadın öğretmenler, tüm zorluk ve imkansızlığa rağmen  öğrencilerini geleceğe hazırlıyor. Alışılagelmiş yaşamlarını geride bırakıp Hizan'a 50 kilometre  mesafedeki Çatak Değirmen köyünde öğretmenlik yapan İzmirli Zeynep Kiraz ile  Antalyalı İpek Şekerci, ailelerinden ve sevdiklerinden kilometrelerce uzakta  eğitim veren öğretmenlerden yalnızca ikisi...

ODUN KIRIP SOBA YAKMAYI ÖĞRENDİLER - FOTO GALERİ

Köydeki imkansızlıklar nedeniyle ilçe merkezinde oturan ve her gün  kilometrelerce yol katederek günün ilk ışıklarıyla köye ulaşan Zeynep ve İpek  öğretmen, öğrencilerini sıcak dersliklerde karşılamanın çabasını gösteriyor.

Öğrencileri okula gelmeden ellerine aldıkları baltayla odun kıran ve  sınıflardaki sobaları yakan fedakar öğretmenler, kendi çocuklarından ve  kardeşlerinden ayırt etmedikleri öğrencilerine hem anne hem de abla şefkati  gösteriyor. 

İlk görev yeri

Alışık olmadıkları köy şartlarında tüm zorluklara göğüs gererek  öğrencilerine iyi bir gelecek sunmanın uğraşını veren genç öğretmenlerin bu  özverisi, köy halkı tarafından da takdir ediliyor. Antalya'dan ilk görev yeri olan Çatak Değirmen köyüne gelen  öğretmenlerden İpek Şekerci, AA muhabirine yaptığı açıklamada, öğrencilerinin iyi  bir eğitim alması için gün doğmadan yola koyulduklarını söyledi.
Şekerci, hafta içi her gün bir saat süren yolculuğun ardından köye  ulaştıklarını ve ilk iş olarak odun kırıp dersliklerdeki sobaları yaktıklarını  vurgulayarak, şöyle konuştu:  "Antalya'dan geldiğim için hiç soba yakmamıştım. Öğrencilerin  yardımıyla soba yakmayı öğrendim. Hava şartları bizi zorluyor. Soğuk kış  günlerinde soba yakmak zor oluyor. Fakat hem köylüler hem de öğrencilerimiz bize  çok destek oluyor.

'Hiç alışık olmadığım bir yaşam tarzı'

Antalya'dan geldiğimde burada hiç alışık olmadığım bir yaşam  tarzıyla karşılaştım. Biraz zorlandım ama öğrencilerimizin gözündeki o ışık, her  şeye değiyor. Tüm zorluklara rağmen öğrencilerimizin sevgisi bizi mutlu ediyor.  Onlar için buradayız. Onların mutlu olduğunu görmek benim de hoşuma gidiyor. Bizi  buraya tek bağlayan unsur öğrencilerimiz." Geçen yıl kış mevsiminde köy yolunun kar nedeniyle kapandığını ve  kendilerinin de birkaç defa yolda kaldığını ifade eden Şekerci, aracın yolda  kaldığı günlerde saatlerce yürüyüp okula gittiklerini dile getirdi.

'Ankara'nın doğusunu ilk kez gördüm'

İzmirli Zeynep öğretmen ise Ankara'nın doğusunu ilk kez gördüğünü, bu  nedenle de alışık olmadığı bir yaşantıya adapte olmakta büyük zorluklar  yaşadığını belirtti. Tüm zorlukları öğrencilerin ve köylülerin desteğiyle aştıklarına  değinen Zeynep Kiraz, şunları kaydetti: "Buraya ilk geldiğimde soba yakmayı bilmiyordum. Daha önce hiç böyle  bir deneyimim olmamıştı. Okulu ilk gördüğümde büyük şaşkınlık yaşadım. Okulda iki  bayan öğretmen olduğumuz için her şeyle biz ilgileniyoruz. Okulun sobalı olması,  kışın aşırı soğuk geçmesi ve konuşulan dil nedeniyle çok sıkıntı yaşadım. Ama  çocuklar benim alışmam için çok yardımcı oldular. Doğu'ya ilk defa geldim ve  alışılmadık bir yaşam tarzıyla karşılaştım. Öğrenciler bana odun kırmayı ve soba  yakmayı öğretti. Şimdi işimi severek yapıyorum. İyi ki öğretmen olmuşum ve iyi ki  buradayım."