Öğretmenim canım benim ! Maaşın ayıbım benim..

Öğretmenim canım benim ! Maaşın ayıbım benim..

24 Kasım Öğretmenler Günü'nde en büyük şikayetlerin başında maaşlar geliyor.

Türkiye'deki öğretmenler, gelişmiş ülkelere göre düşük maaş alıyor. Ancak öğretmen maaşının yüksek olduğu ülkelerde, kişi başına düşen milli gelir de yüksek.

Al Jazeera Türk'ten Umay Aktaş Salman'ın haberine göre Türkiye’de görev yapan yaklaşık 800 bin öğretmen 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü pek çok sorunla birlikte kutlayacak.. Öğretmenlerin en büyük sorunlardan biri geçim sıkıntısı. Maaşları geçmiş yıllara oranla artsa da, öğretmenler alım güçlerinin düşmesinden şikâyetçi.

Hizmet yaptıkları yıllara göre değişse de 2015 zam oranlarıyla birlikte ek ders ücretleri, ek ödeme ve aile yardımı olmadan en düşük öğretmen maaşı 2 bin 200 TL’ye yükseltildi. Ocak ayında en düşük öğretmen maaşı 64 TL artacak.

En yüksek öğretmen maaşının da oranları çok farklı değil. 25 yılını doldurmuş bir öğretmen maaşı 74 TL artışla 2 bin 557 TL’ye yükselecek.. 

Bu tabloya bakıldığında, Türkiye’deki öğretmen maaşları OECD ülkelerinin de gerisinde.

Örneğin 2012 rakamlarına bakıldığında,  Kanada’da ilkokul öğretmeni başlangıç düzeyinde yıllık yaklaşık 42 bin, İsviçre’de 81 bin, Almanya’da 51 bin, Fransa’da 28 bin dolar olduğu görülüyor.

Türkiye’de yılık ilköğretim öğremen maaşı ise bu rakamların çok altında; 13 bin 368 dolar.

Lise öğretmenlerinin gelir düzeyine bakıldığında da, tablonun çok farklı olmadığı görülüyor. İngiltere'de bir lise öğretmeni yıllık 33 bin 840 dolar kazanırken, Almanya'da 62 bin 230, Fransa'da 32 bin 334 dolar düzeylerinde değişiyor. Ekonomik krizle boğuşan Yunanistan'da dahi bir lise öğretmeni yıllık 17 bin 685 dolar maaş alıyor.

Türkiye ise lise öğretmenlerinin maaşları bu ülkelerin çok gerisinde, Türkiye'de en düşük lise öğretmenin yıllık maaşı 13 bin 882 dolar.

Ancak, bu ülkelerdeki kişi başına düşen milli gelir de Türkiye'nin çok üzerinde. Hatta, Türkiye'deki öğretmen maaşı, kişi başına düşen milli gelirin dahi üzerinde. 

Her üç öğretmenden biri ek iş yapıyor

Eğitim- İş’in 33 ilde 1004 öğretmen ile yaptığı araştırmaya göre, öğretmenlerin yüzde 81’inin kredi kartı borcu var, her üç öğretmenden biri ek iş yapıyor.

Eğitim İş’in verilerine göre 2002 yılında mesleğe yeni başlayan bir öğretmen maaşı ile 24 çeyrek altın alırken, 2014 yılında sadece 14 çeyrek altın alabiliyor.

Eğitim Sen’in çalışmasına göre ise, öğretmenlerin maaşlarındaki artış diğer memurların gerisinde kaldı.

Oysa, aile yardımı ve ek ödemeler hariç polis memuru 2 bin 765 TL, doktor 3 bin 962, avukat 3 bin 923 TL maaş alıyor. En yüksek öğretmen maaşı ise, 2 bin 422 TL dolaylarında.

2002'de göreve yeni başlayan bir öğretmen, aynı durumdaki polisten yüzde 4 daha az alıyordu. Bugünse polis ile öğretmen maaşı arasındaki oransal fark yüzde 32'ye çıktı. Yani, meslek hayatının başındaki bir polis, aynı durumdaki öğretmene nazaran daha yüksek maaş alıyor.

Türk Eğitim Sen Genel Başkanı Şuayyip Özcan, öğretmenlerin maddi sıkıntıların yanı sıra farklı sıkıntılarla da karşı olduğunu söylüyor. Özcan, "Öğretmenler maddi sorunlarla yeni bir 24 Kasım kutluyor. Öğretmenler kirasını, faturasını nasıl ödeyeceğini düşünürken kendini eğitim öğretime veremiyor. Kendi problemlerini çözemeyen öğretmen sınıfta öğrencinin problemlerini nasıl çözsün” dedi.

Ücretlilerin durumu daha da kötü 

Özcan, öğretmenlerin içinde ücretli öğretmenlik yapanlarınsa daha da büyük sorunlar yaşadığını, girdiği ders saati başına ücret alan öğretmenlerin çoğunun asgari ücret altında maaş aldığını vurguladı. 

Eğitim İş Başkanı Veli Demir ise, "Siyasiler öğretmenlerin maaşının 2002’den bu yana arttığını söylüyor. Ancak yaptığımız araştırma gösteriyor ki, öğretmenler ekonomik sorunlar içerisinde zorlu bir mücadele veriyor" diye konuştu.

Eğitim Sen Başkanı Kamuran Karaca  da öğretmenlerin son dört yılda yüzde 35 oranında fakirleştiğini  söylüyor: 

"Ekonomik kayıplarımızın telafisini istiyoruz. Yapılan ek ödemeler bir öğretmen emekli olduğunda kesildiği için emeklilikten sonra da geçinmek büyük zorluk.  30 yıl civarında çalışan bir emekli öğretmen 1600 TL maaş alıyor.”

"Maaşlar orta düzeyde"

Toplu iş sözleşmesi için hükümet ile masaya oturan yetkili sendika Eğitim Bir Sen Başkan Vekili Ahmet Özel ise, Türkiye’de öğretmenlerin orta düzeyde bir memur maaşı aldıklarını söylüyor. Özel, Türkiye’deki öğretmen maaşlarının OECD ülkelerinin gerisinde olduğunu da belirterek  “Kaliteli nesli yetiştirecek olan öğretmen maaşlarının daha yüksek olması lazım. Bu noktada toplu sözleşmede bazı kazanımlarımız oldu. Bundan sonrası için de gerekli adımları atıyoruz. Yoğun çabamız devam ediyor. Öğretmen maaşları yeterli değil ama orta düzeyde” diye konuştu.

Özel, öğretmenlerin maaşları dışında da sorunları olduğunu anlatarak taleplerini şöyle sıraladı:

"Öğretmenler kalabalık sınıflarda çalışıyor. OECD ülkelerinde öğretmen başına 16-17 öğrenci düşerken bizde bu rakam 20’leri aşıyor. Öğretmenlerin öğretmen odası dışında zamanlarını geçirebilecekleri nitelikli ortamlara, kütüphanelere, teknolojik donanıma ihtiyacı var. Nöbet tutan öğretmenlere ücret verilmesini de talep ediyoruz. Ek ders ücretleri çok düşük yükseltilmesi gerekiyor.  Öğretmenlerin gelişimi için de hizmetiçi  eğitimlerin artmasını talep ediyoruz. Rotasyon değişikliğinin ise 15 yıl aynı okulda çalışan öğretmeni kapsamasını ancak bunun aile ve sosyal hayatını değiştirmeden okulu ile sınırlı kalmasına destek veriyoruz."

MUTSUZ VE BORÇLU

Öğretmenlerin mutsuz ve borçlu olduğu saptanan araştırmayı değerlendiren Eğitim-İş Genel Başkanı Veli Demir, öğretmenlerin toplumsal statülerinin, ekonomik, sosyal ve özlük haklarının, Cumhuriyet döneminden bugüne geçen yıllar içinde gerilediğine dikkat çekti.

Demir, özellikle AK Parti iktidarı döneminde eğitim sisteminde yaşanan köklü değişikliklerin, 4+4+4 gerici eğitim yasasıyla Öğretim Birliği’ne vurulan darbenin, okul dönüşümlerinin, siyasi kadrolaşma, yandaş yönetici atama hevesinin, eğitimin dini referanslara göre şekillendirilmek istenmesinin öğretmenlerin yaşadığı sorunları daha da derinleştirdiğini kaydetti.

Araştırmanın dikkat çeken sonuçları şöyle: 

Yüzde 93’ü mesleğinden elde ettiği gelirleri yetersiz buldu.

Yüzde 84’ü gelirindeki yetersizliğin mesleki verimini düşürdüğünü belirtti.

Yüzde 68’i kazandığım para ile çocuklarımın ihtiyaçlarını karşılayamadığını, yüzde 22’si ise kısmen karşıladığını belirtti.

Yüzde 61’i gelirlerindeki yetersizlik nedeniyle psikolojik sorunlar yaşadığını belirtti.

Yüzde 69’u daha çok para kazanacağı bir iş imkanı olursa öğretmenliği bırakacağını belirtti.

Yüzde 85’i son on yılda alım gücünün düştüğünü belirtti. 

Al Jazeera Türk & Cihan