Okan ve Banu Alkan fenomeni

Bu gün biraz medya eleştirisi yapacağım. Her ne kadar eleştiri kıvamında yazılar yazmaktan hoşlanmasam da, toplumun yalnış yönlendirildiğini düşündüğüm zamanlarda, naçizane fikirlerimi değerli okurlarla paylaşacağım.

Geçen akşam Okan Bayülgen' in Kral Çıplak isimli programında Banu Alkan konuktu. Programı ilgiyle izledim. Niye ilgimi çektiğine gelince; Okan gibi, seyircisine son derece anlamsız ve nezaketsiz yorumlar yaparak telefonu suratına kapatan, herkesi ti' ye alan, alaycı kişiliğin Banu Alkan' ı son derece ciddiye alması ve oyunculuk yeteneğine de ' kuvvetli ' yakıştırması bayağı enteresan geldi. Gerçekten söylediklerine inanıyor mu? Yoksa raiting için mi bu şekilde davranıyor bilemedim.

Diyeceksiniz ki, çok mu önemli yani Okan, Banu Alkan' ı ciddiye alsa ne olur, ti' ye alsa ne olur? Tabii ki hiç bir önemi yok ama kendilerini izleyen insanları ne kadar hafife alıyorlar. Raiting için her şey mübah, biz ekrana ne koysak, vatandaş zaten izler mantığı. Bunun için sırf Okan' ı da eleştiremeyiz, asıl eleştirilmesi gereken, o televizyonun yöneticileri.....

Banu Alkan çok şeker bir kadın, bana da çok sevimli geliyor. Gerçekten kendisinin çok güzel ve çok zeki olduğuna inanıyor mu, bilmiyorum ama muhtemelen inanıyor. Bu bile ona sempati duymamız için gerekli bir neden diye düşünüyorum.

O zaman hiç kimse güzel olmadığı için üzülmesin, ya da eğitimsiz olduğu için nasıl olsa bu ülkede, gerçekten yetenekli olmanızın, ve eğitimli olmanızın falan hiç bir önemi yok. Eğer medyada birileri sizi, şu veya bu nedenle tutuyorsa, kolluyorsa, en çok izlenen programlara çıkartıp, sizi olmadığınız ilgi ve alakaya boğuyorsa, tamamdır yani. Uğraşmaya, kaliteye, gelişime falan hiç gerek yok. Yalnız medya için değil, bir çok diğer iş kolunda da böyle ama en çok medyada maalesef, oyunun kuralları böyle işliyor.

Tek tek saymaya gerek yok, bakın bu gün popüler kültür denen arabesk ağırlıklı işlere kimler zirvede, nerelerden nerelere gelmişler, geçmişlerinde hangi büyük başarılara imza atmışlar, her şey aynen tam gaz devam......

Gerçekten üzülüyorum. En üzüldüğüm şey de; Okan' ın, Banu Alkan' a dönüp, senin arkanda, seni destekleyen büyük bir medya grubu olmadı demesiydi, kendisi de birilerinin desteği olmadan asla bir yerlere gelinemeyeceğini bildiği gerçeğine rağmen, gecenin ilerleyen saatlerinde büyüklere masallar anlatmasıydı.

Yaklaşık 1 yıldır, spikerlik ve sunuculuk dersleri veriyorum. Orada gerçekten, çok güzel, yetenekli ve iyi eğitimli pek çok genç kız ve erkekle tanışıyorum, hepsinin yaşlarından büyük hayalleri oluyor, onları büyük sevgiyle dinliyorum, kendi ekrana ilk çıktığım zamanları hatırlıyorum ve bir anlamda içim buruluyor. Zannediyorlar ki, biz işimizi çok iyi yaparsak, bir yerlere gelebiliriz. Aynen benim eskiden düşündüğüm temiz hayaller gibi...

Doğru işini iyi yapmak bu oyunun bir parçası, olsa da olur, olmasa da olur. Maalesef popüler kültürün starı olacaksanız, asıl önemli olan, kör de olsanız, topal da sizi arkanızdan ittirecek, bir başka kör topalın daha olmasından geçiyor......