On binlerce kişi sokağa döküldü

On binlerce kişi sokağa döküldü
Güncelleme:

Hong Kong'da halk demokrasi için sokağa döküldü.

Hong Kong’daki seçim sistemine Çin’in müdahalesine tepkiler çığ gibi büyürken, protestolar nedeniyle şehirde hayat durma noktasına geldi. Polis, gece yarısı hükümet binası çevresinde dağılmayan kalabalıklara cop, göz yaşartıcı ve biber gazıyla müdahale etti ancak kalabalık meydanlardan çekilmedi. Cuma akşamından buyana devam eden gösterilerde 80’e yakın kişinin gözaltına alındığı kaydedildi.

7 milyon kişinin yaşadığı Hong Kong’daki gösterilerin giderek genişleyeceği de ifade ediliyor.
Müdahaleler sürerken, polisin sokaklardan çekileceği açıklandı. Caddelerdeki dev protestolar ve polisin müdahalesi sonucu Asya’nın finans merkezindeki çoğu bölgelerde bugün okulların, mağazaların ve bankaların kapalı kalacağı bildirildi.

hong-kong_9473.jpg

Hong Kong Eğitim İdaresi de, bugün, Wan Chai ile merkez ve batı bölgelerinde okulların protestolar nedeniyle kapatılacağını açıkladı. Öğretmenler sendikası da lise talebelerinin eylemlere katılmaları çağrısı yaptı.
Gösteriler, merkezdeki Bankalar semtinde yoğunlaşırken, on binlerle ifade edilen göstericilerin katıldığı eylemler nedeniyle özellikle Causeway Bay, Wan Chai, ve Admiratiy gibi semtlerde ulaşımda sorunlar yaşanıyor. Mongkok'ta da binlerce gösterici, ana yola barikatlar kurarak, trafiği durdurdu.
Polis, göstericilere sakin olmaları ve dağılmaları çağrısı yaparken, bu çağrı karşılık bulmadı.

hong-kong_8573.jpg

ÇİN’İN YARDIM İDDİASI YALANLANDI

Öte yandan, göstericiler tarafından istifası istenen Hong Kong Yönetimi Başkanı Leung Chung-Ying, Hong Kong'da garnizonu bulunan Çin Halk Kurtuluş Ordusu’nu gösterileri bastırması için yardıma çağırdığı iddialarını yalanladı. Leung, halka eve dönmeleri, sükünet ve nizama uyma çağrıları yapıp, kaos istemediklerini söyledi.
Gösterilere katılan Merkezi İşgal Et (Occupy Central) adlı gösterici grubu da Çin’in Cumhuriyet Bayramı olan 1 Ekim tarihinde geniş katılımlı protesto yapacak. Çarşamba günü, gösterilerin kitlesel sivil itaatsizlik eylemlerine dönüşeceği de söyleniyor.

Hong Kong medyasına göre, Cumartesi akşamı düzenlenen protestoya 10 binden fazla kişi katıldı. Organiztörler ise bu sayının 60 bin olduğunu açıklamıştı.

Çin medyası da Hong Kong’taki ‘’aşırıcıların’’ emellerine ulaşamayacağını yazdı.

Çin Milli Halk Meclisi Daimi Komitesi, kısa süre önce Hong Kong'un 2017'daki seçimleri için açıktan aday olma imkânını kaldırdığını açıklamıştı. Çin, kendisinin belirlemesi beklenen ve "Aday Komitesi" adı verilen bir oluşumun adaylığı onaylayacağını ve aday sayısının en fazla üçe indirileceği duyurmuştu. Bunun ardından ‘’bir ülke iki sistem’’ ile yönetilen Hong Kong’daki Çin muhalifleri, karara sert tepki göstermişti.

AFYON SAVAŞIYLA İNGİLİZLERE KALMIŞTI

1839 yılında Çin ile İngiltere arasındaki temel sebebi afyon ticareti olan Afyon Savaşı'nın (Çin ile Batı arasındaki ilk çatışma) Çin'in mağlubiyeti ile sonuçlanması üzerine 29 Ağustos 1842 tarihinde Birleşik İngiliz Krallık ile Qing Hanedanı arasında 1. Afyon Savaşı'nı bitiren Nanjing (Nanking) anlaşması imzalandı. Bu anlaşmayla Çin, Hong Kong Adası ve bu adanın civarındaki adaları Birleşik İngiliz Krallığı’na vermek ve yüklü bir tazminat ödemek zorunda kalmıştı. Anlaşmaya göre ayrıca Çin'de bulunan Britanya vatandaşları diplomatik dokunulmazlığa sahip olacak ve daha önce ülke dışarısına göçmen olarak çıkamayan Çin vatandaşları bu anlaşmayla diğer ülkelere göçmen olarak gidebileceklerdi. Nitekim Amerika kıtasına ilk göçmenler bu anlaşmadan sonra gitti.

İngilizler, Çin ile Japonya arasındaki 1894-1895 yılları arasındaki savaşta Çin hanedanlığının yenilmesi üzerine fırsattan yararlanarak, 1898 yılında Çin hanedanlığıyla imzaladığı ‘’kira sözleşmesi’’yle Hong Kong’u 1997’ye kadar hâkimiyetine almıştı. Hong Kong, 2. Dünya Savaşı sırasında 24 Aralık 1941'de Japonların eline geçmiş ancak 1945'te yeniden İngilizlere verilmişti.

Hong Kong’un İngilizlerden Çin’e devri için imzalanan ortak deklarasyonla Hong Kong’a 2047 yılına kadar "tek ülke iki sistem" politikasıyla kendi idari bağımsızlığını ve yapısını koruma hakkı verildi ve ayrıca Hong Kong’un, bu tarihe kadar Çin'e sadece dış politika ve savunma gibi alanlarda bağlı kalması kararlaştırılmıştı. Şu an Hong Kong Özel İdari Bölgesi adını alan Hong Kong’un ilk özel yöneticisi de 1997’de Çin tarafından seçilen Tung Chee-hwa (1997-2005) idi.