''PKK bombaları Irak ve Suriye’den''

''PKK bombaları Irak ve Suriye’den''

PKK'lı hainlerin son zamanlarda kullandığı el yapımı bomba ve silahların Suriye ve Irak'tan getirttiği açıklandı

Türkiye’de son dönemde PKK’nın en çok kullandığı silah el yapımı bombalar. Terör uzmanlarına göre, Irak ve Suriye’deki istikrarsızlık örgütün daha güçlü patlayıcılara ve daha ağır silahlara sahip olmasını sağlıyor.
 
Ağrı Doğubeyazıt’ta jandarma karakoluna 2 ton patlayıcı yüklü traktörle intihar saldırısı, İstanbul Sultanbeyli polis karakoluna bomba yüklü araçla intihar saldırısı, Batman’da bomba yüklenen bir kiralık aracın yol kenarına bırakılması, güneydoğudaki bazı illerde yollara kazılan hendeklerin el yapımı bombalarla tuzaklanması,  Ağrı’da bombalı yelek giyen intihar saldırganının LPG dolu tır ile karakola saldırı girişimi ve yola döşenmiş el yapımı patlayıcılar…
 
PKK çatışmasızlık sürecini bitirmesiyle birlikte Türkiye’de gerçekleştirdiği eylemlerin neredeyse tamamında ‘ el yapımı bomba’ kullanıyor. Terör uzmanları PKK’nın bombalı saldırılarını Al Jazeera Türk’e değerlendirdi.   
 
 ‘Çözüm sürecinde silah depolandı’
 
Uluslararası Terörizm konusundaki çalışmalarıyla tanınan ordu kökenli akademisyen Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın , PKK’nın çözüm süreci boyunca Türkiye içindeki hareketlerini inceledi ve bu konuda bir rapor hazırladı. Caşın’a göre örgüt çatışmasızlık dönemini, çatışma için hazırlanarak geçirdi:
 
“PKK çözüm sürecini istismar etti. Bu süre içerisinde Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), PKK’ya karşı askeri angajmanda bulunmadı. Bu dönemde TSK’nın terörle mücadelede intikal için kullandığı yollar, ki bunlar 2000 metre rakımın üzerindeki dağlık arazidir, PKK tarafından mayınlandı. Kritik geçiş noktalarına ve menfezlere önceden patlayıcılar kondu. Geçen yıl itibarı ile bu durum tarafımızca ilgili makamlara raporlandı.”
 
Caşın’ın ‘uyuyan bombalar’ olarak tanımladığı yollara döşenen el yapımı bombaların, uzun zamandır toprağın altında odluğu için, fark edilmesi çok zor:
 
"Bomba ilk konduğunda, uzman bir göz toprak ve çevredeki değişikliği farkeder. Ancak bu bombalar haftalar hatta aylardır orada duruyor. Güvenlik güçlerinin kullandığı sinyal karıştırıcılar (jammer) telsiz kumandaları etkisiz hale getirdiğinden, PKK eski yöntemlere dönüş yaptı. Bombanın fünyesine bağlanan uzun kablolar toprağın altında gizleniyor. Saldırı zamanı teröristler beraberlerinde getirdikleri 24 veya 12 voltluk bataryaları kabloya bağlayarak bombayı patlatıyor. Kullandıkları patlayıcılar A4 ve C4. Genellikle eski Sovyet bloğu yapımı patlayıcılar. Fünyelerini geniş bir piyasadan temin ediyorlar. Çin ve Güney Kore malı oluyor. Patlayıcının basınç etkisi (blast effect) tarımda kullanılan bazı kimyasallar ile arttırılıyor. Bu bombalar, hazırlanan karışım boşaltılmış sanayi tüplerine, bidonlara veya çuvallara yerleştirilmek surtiyle patlatılmaya hazır hale getiriliyor."  
 
 Halen Özyeğin Üniversitesi, Harp Akademileri Komutanlığı ve Hava Harp Okulu’nda ders veren Caşın, Irak ve Suriye’deki istikrarsız bölgelerin PKK’nın silah kaynağı haline geldiğini söylüyor:
 
“ Kullandıkları patlayıcılar Ukrayna ve Rus menşeli. Ancak teçhizat Suriye ordusundan tedarik ediliyor. Buradan PKK ile Esed’in Türkiye’ye karşı yoğun bir işbirliği halinde olduğu görülmektedir. PKK, PYD, Esed işbirliği, teçhizat açısından bakıldığında, burada kesinlikle var olduğunu görüyoruz. IŞİD’in ve Suriye ordusunun geride bıraktığı bin 500 kadar uçaksavar ve geri tepmesiz top var. Eski PKK ile şimdiki PKK arasındaki en büyük fark bu. Yani artık daha ağır silahlara ulaşabiliyorlar.”
 
'Asıl amaç halk ayaklanması'
 
Caşın, PKK'nın bombalı saldırılarla hem yerel halkı şiddet sarmalının içine çekmeye çalıştığını hem de şehit haberleri ile siyasi iradeyi baskı altına almaya çalıştığını savunuyor:
 
"Asıl amaç bir halk ayaklanması yaratmak. 6-7 Ekim olayları bunun bir provasıydı. PKK Türkiye’yi daha fazla şiddetin içine çekmek istiyor. Meskun mahal çatışmaları, mahalle aralarına hendek kazmaları bunun bir parçası. Kanton veya özerk bölgeler ilan ederek, çatışmayı sivillerin olduğu bölgelere taşımak istiyorlar.  Terör örgütünün amacı, dünyayı sef determinasyon (özerklik) elde etmek için şiddet kullandıkları argümanına inandırmak.Dikkat ederseniz Türk Ordusu henüz kışladan çıkmadı. Mücadeleyi veren polis ve jandarma. Hükümet bölge insanının zarar görmemesi ve yürütülen mücadelenin yasalar çerçevesinde kalması için çaba harcıyor. Ama şiddetin dozu artarsa, özellikle de seçim arefesinde, devlet farklı önlemler almak zorunda kalabilir".
 
Bombanın psikolojik etkisi
 
Emekli Orgeneral Edip Başer PKK'nın taktiklerini çok yakından tanıyan bir isim. Ünuformasını çıkardıktan sonra stratejik araştırmalar alanında çalışan Başer, örgütün bombalı eylemlerle fiziki hasardan çok, halkın psikolojisni yıkmayı amaçladığını düşünüyor:
 
"Tabii bizim zamanımızda PKK el bombaları ve daha küçük tuzaklı bombalar kullanıyordu. Güney komşularımızdaki istikrarsız durum nedeniyle bu bombalar bugün daha da güçlü. Bu askerler için kısıtlayıcı bir durum. Rahat hareket etmenizi engelliyor.  Ama bombanın fiziki hasar gücü kadar bir de psikolojik etkisi var. Ne kadar çok güvenlik personelini şehit edebilirlerse, özellikle toplum üzerinde bunun etkisi günden güne artar. Toplum 'artık yeter' noktasına gelir. PKK’nın istediği toplumun bu psikolojiye girmesidir. 'Ne istiyorlarsa verin, lanet olsun' noktasına gelinmesini istiyorlar. Halk üzerinde bu baskıyı arttırarak, onların da siyasilere baskı yapmasını umuyorlar. Bu baskı oylarla, gösterilerle olabilir. Böylece siyasilerin mücadeleden vazgeçmesini umuyorlar."
 
Nihat Ali Özcan'a göre PYD'ye IŞİD ile savaşıyor diye batının verdiği askerieğitimler riskli sonuçlar doğurabilir.
 
  'Terörün yarın kime döneceği belli olmaz'
 
PKK ve uluslararası terör konularında çalışan asker kökenli akademisyen Dr.Nihat Ali Özcan'a göre hatalar tekrarlanıyor. Amerikan'ın, Afganistan'da Sovyetlere karşı Stinger uçaksavar füze eğitimi verdiği Taliban'a gönderme yapan Özcan, batılı güçlerin PYD'ye IŞİD'e karşı askeri eğitim vermesini tehlikeli buluyor:
 
"PKK ve PYD Suriye’deki çatışmalar sırasında daha önce bilmedikleri bazı yöntemleri öğrendiler. Hem DAİŞ’ten (IŞİD) bazı teknikler öğrendiler, hem de şu anda batının ve Amerika’nın bazı askeri şirketleri PYD’nin yanında savaşıyor. Onlara bazı eğitim ve doktrinleri gösteriyorlar. Dolayısıyla hem Esed’in ordusundan, hem de batılı uzmanlardan yeni patlayıcı bilgilerini öğreniyorlar... PKK, Suriye ve Irak’taki uzantıları sayesinde daha fazla silaha ve onları kullanma bilgisine ulaştı. Kısa ve orta vadede Türk güvenlik güçleri PKK’nın tanksavar ve uçaksavar gibi daha önce kullanmadığı silahları Türkiye’de de kullanmaya başlaması ile karşı karşıya gelebilir. Şu anda yaşananlara baktığımızda, sınırdan kaçak yollarla Türkiye’ye askeri mühimmat ve silah sokulduğunu görüyoruz. PKK çatışmasızlık döneminde bu silahları depolamış. Her şey ortada aslında. Batı PKK’nın Suriye ve Irak’taki unsurlarına yaptığı yardımı gizlemiyor zaten. Mesele bu silahların coğrafi olarak yarın nasıl yer değiştireceği ve kime döneceği melesi."