Polisler bile hayrete düştü !

Polisler bile hayrete düştü !

Bursa'da anne ve babasını öldüren şahsın tutuklanmasıyla sonuçlanan süreç Hollywood filmlerini aratmadı.

Bursa'nın İznik İlçesi’nde, emlak zengini 86 yaşındaki Ahmet Refik Öner ile eşi 80 yaşındaki Emine Öner’e ait kafatasları ve kemiklerin üçüncü kez yapılan kazıda evlerinin bahçesinde bulunmasının ardından, oğulları 56 yaşındaki Kenan Öner’in cinayet şüphelisi olarak tutuklanmasıyla sonuçlanan süreçte yaşananlar, Hollywood senaryolarını aratmadı. 2005 yılında kaybolan ve bir daha izi bulunamayan eşi Canan Öner’i de öldürdüğünden şüphelenilen Kenan Öner’in İstanbul Bayrampaşa’daki evinde 13 klasörde topladığı binlerce not kağıdı, kemiklerin bulunmasını sağladı. Cinayeti çözmek için polisin kullandığı yöntem, David Fincher’ın yönettiği, başrollerini Brad Pitt, Morgan Freeman ve Kevin Spacey’in oynadığı 1995 yapımı ’Seven’ (Yedi) filmini hatırlattı.

İznik İlçesi’nde 6 yıl boyunca aranan emlak zengini çiftin cinayet şüphelisi oğulları Kenan Öner’in yakalanma öyküsü Hollywood senaryolarını aratmıyor. Cinayeti çözmek için geçen yıl dosyayı yeniden açan Bursa Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi ekipleri, Kenan Öner’in sahtecilik suçundan aldığı hapis cezasının Yargıtay tarafından onaylanmasını cinayet düğümünü çözmek için kullandı. Kenan Öner, İstanbul Bayrampaşa’daki evinde yakalandığında anne ve babasının cesetlerinin bulunduğunu sanarak, bu yönde ifadeler verince, polisler evi aramak için mahkemeden izin aldı.

Hakimin gerekli arama ve incelemelerin yapılması için 6 saat süre verdiği polis, Kenan Öner’in evinde, içinde dolma kalemle yazılar yazılmış olan binlerce A4 sayfasının bulunduğu 13 klasörle karşılaştı. Olay Yeri İnceleme ekipleri, klasörlerdeki DNA ve parmak izi incelemesi yapmak için zamanla yarışırken, Bursa Cinayet Büro Amirliği polisleri pratik bir yol bularak, yazılan A4 kağıtların fotoğraflarını çekti.

’KAZI YARINA KALDI ÇOK YORULDUM’

İstanbul Cinayet Bürosu’na gelen polisler buradan aldıkları yardımla fotoğrafları taramaya başladı. Polisler, 2008 Nisan ayının 15’inde saat belirtilerek yazılan, ’Elbiseleri poşete koydum. Ben bunlarla ne yapacağım’ notunu gören ekipler, doğru iz üstünde olduklarını anladı. Başka bir kağıtta ise saat belirtilerek ’Kazı başladı’ yazısı, 6 saat sonra aynı kağıda ’Kazı yarına kaldı çok yoruldum’ yazıldığını gören polisler, yaşlı çiftin öldürülerek bahçeye gömüldüğünü anladı. 16 Nisan 2008 tarihli bir sonraki notlarda ise ’4 saat kazdıktan sonra kuruluğa ulaştım’ ifadesini gördü.

Bunun üzerine Bursa Cinayet Bürosu ekibi İznik’e dönerek Cumhuriyet savcılığından aldığı izinle evin bahçesini bir kez daha kazmaya başladı. Komşularla görüşen polis, ’Kuruluk’ tabir edilen yere yaşlı çifttin odun ve kömür koyduğunu ama zamanla buranın kapılarının ve çatısının değiştiğini öğrendi.

Daha önce orada arama yapan ekipler bu kez iş makinesi ile kazmaya başladı. İki insana ait olan kemiklere ulaşan polis, bulduğu parçaları İstanbul Adli Tıp Kurumu morguna gönderdi.

İSTANBUL’DAKİ EVDE YENİDEN ARAMA BAŞLATILDI

Bu arada polis, bu kez, Kenan Öner’in 2005 yılında kaybolan eşi Canan Öner’in bulunmasıyla ilgili soruşturmayı derinleştirdi. Polisin, mahkemeden alınan izinle Kenan Öner’in İstanbul Bayrampaşa’da yakalandığı evinde bugün yeniden arama başlattı.

’SEVEN’ FİLMİ’NİN BENZERİ

Bu arada çinayeti çözmek için kullanılan yöntem, David Fincher’ın yönettiği ve başrollerini Brad Pitt, Morgan Freeman ve Kevin Spacey’in oynadığı 1995 yapımı ’Seven’ filmini akıllara getirdi. Büyük ilgi gören filmde 2 polisin binlerce sayfa notu çözerek bir seri katile ulaşması anlatılıyordu.

Polisler, Kenan Önen’in yakalanmasında binlerce sayfa notun okunmasını bu filmin senaryosuna benzetti.

fft16_mf4312954.jpeg

SEVEN (YEDİ)

Yedi (orijinal adı Seven), senaryosu Andrew Kevin Walker tarafından yazılmış olan, Hristiyanlığın 7 ölümcül günahını işleyenleri kendi vahşi yöntemleriyle öldüren bir seri katili ve onun peşindeki iki polis dedektifinin çabalarını konu alan, Hollywood yapımı bir gerilim filmidir. Bu katil, cinayetleri dünyayı yedi ölümcül günahtan temizlemek için işlemektedir. Bu günahları işleyenlerden bir liste yapan katil, kendini tanrının görevlisi sayar ve kurbanlarını acımasızca öldürür.

Sürekli yağmur yağan bir şehir, küf rengi tonlar, karanlık mekanlarda çekilen sahneleri ile sinemaklasikleri arasında gösterilmektedir.

Çok büyük hasılat yapan 1995 yapımı olan film, David Fincher tarafından yönetilmiştir ve başrollerde Brad Pitt, Morgan Freeman, Kevin Spacey ve Gwyneth Paltrow rol almıştır.

fft16_mf4312944.jpeg

’ANNESİNİ, BABASINI KESEN KIZIMI DA KESMİŞTİR’

Bursa'da 6 yıl önce kaybolan babası Ahmet Refik Öner ve annesi Emine Öner’i öldürüp evin bahçesine gömdüğü iddiasıyla tutuklanan Kenan Öner’in 9 yıldır kayıp olan eşi Canan Öner’in Samsun’da yaşayan 75 yaşındaki babası Muzaffer Aydın, "Annesi ve babasını kesen bir adam, kızımı da kesmiştir" dedi.

Bursa’da 6 yıl önce kaybolan Ahmet Refik Öner ile eşi Emine Öner’in katil zanlısı oğulları Kenan Öner’in eşi Canan Öner’in Samsun’da yaşayan ailesi gözyaşları içerisinde gelecek bir haberi bekliyor. 9 yıldır çocuklarından haber alamadıklarını söyleyen baba Muzaffer Aydın, "Kızımla en son 9 yıl önce görüştüm. Bu adam Fransa’da birini kesip doğruyor, öldürdüğü mutemedin parasını da alıp Türkiye’ye geliyor. Bir ara banka sahibiyle takıştı. Cezaevine girdi ve müebbet hapse mahkum oldu. Daha sonra şartlı salıverildi. Tahliyeden sonra da başımıza bu olaylar geldi. Kızım ’ben Samsun’a geleceğim’ dedi. Ondan sonra irtibatımız kesildi. Kendisi kızımın Avrupa’ya gittiğini söylüyor ama yalan konuşuyor. Kızımı yüzde yüz öldürmüştür" dedi.

Damatları Kenan Öner’den çok çektiklerini dile getiren baba Muzaffer Aydın, "Çok zeki bir insan, kurnaz. Benim kızımı yüzde yüz öldürdü. Annesini, babasını kesen bir adam kızımı da kesmiştir. Her yere müracaat ettim. Cumhurbaşkanı’na mektup yazdım. Beni valiye havale etti. Ya ölüsü ya dirisi. Ben umudumu kestim. Yaşaması mümkün değil. Yaşasa, Avrupa’da olsa bizi kesin arardı. Oğlu var. Her gün evladını arayan bir anne o. Yapacak bir şey kalmadı. Elim kolum bağlı" diye konuştu.

Eşinin yatalak olduğunu belirten baba Muzaffer Aydın, "Eşim, kızımız kaybolduktan sonra yataklara düştü. 12 sene İstanbul’da kalıp kızımın çocuğunu büyüttü. ’Ben çocuklarımı onun bunun elinde büyüttüm, bari kızımın çocuğuna bakayım’ dedi. Şimdi torunum 9 Eylül Üniversitesi’nde işletme okuyor" dedi.