Prof. Dr. Keskinbora: Gözyaşı Kanalı Tıkanıklığı, Gözde Enfeksiyona Neden Olabilir

Prof. Dr. Keskinbora: Gözyaşı Kanalı Tıkanıklığı, Gözde Enfeksiyona Neden Olabilir

GÖZ Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. H. Kadircan Keskinbora, "Bebek anne karnında büyürken gözyaşı kanalının buruna açılan kısmı bir zar ile kaplıdır....

GÖZ Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. H. Kadircan Keskinbora, "Bebek anne karnında büyürken gözyaşı kanalının buruna açılan kısmı bir zar ile kaplıdır. Bu zar doğuma yakın bir zamanda kendiliğinden açılır. Bu zarın açılmaması gözyaşı kanal tıkanıklıklarına yol açan sebeplerden biridir. Gözyaşı kanalı tıkalı olunca da gözyaşı içinde bakteriler ürer, enfeksiyon olur" dedi.

Bahçeşehir Üniversitesi'nde Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı'nda Öğretim Üyesi ve Avrupa Göz Hastanesi'nde Göz Hastalıkları Uzmanı olarak iş ve akademik kariyerini sürdüren Keskinbora, çocuklarda görülen gözyaşı kanalı tıkanıklığı hakkında açıklama yaptı. Gözyaşı kanalı tıkanıklığının, bebeklerde sık karşılaşılan problemlerden biri olduğunu ve yenidoğan bebeklerin yüzde 6 ile yüzde 20'sinde görüldüğünü bildiren Prof. Dr. Keskinbora, şöyle dedi:

"Çoğunlukla kendiliğinden düzelse de, bazı bebeklerde gözyaşı kanalı tıkanıklığı devam eder. Gözyaşı bezlerinden salgılan gözyaşı, gözü sürekli nemli tutmaya yarar. Görevini yapan gözyaşı, göz pınarının hemen yanında, gözün üst ve alt kapaklarının buruna yakın kısmında bulunan iki delikten buruna doğru pompalanır. Aynada dikkatli bakarsanız, iğne deliği büyüklüğündeki delikleri kendiniz de görebilirsiniz. Punktum adı verilen bu deliklerden geçen gözyaşı, üst ve alt kapakta olmak üzere iki tane gözyaşı kanalcığına yönelir. Bu kanalcıklar gözyaşı kesesine açılır."

Bebek, anne karnında büyürken gözyaşı kanalının buruna açılan kısmının bir zar ile kaplı olduğunu vurgulayan Keskinbora, şöyle devam etti:

"Bu zar doğuma yakın bir zamanda kendiliğinden açılır. Bu zarın açılmaması gözyaşı kanal tıkanıklıklarına yol açan sebeplerden biridir. Bu durum her iki gözü de etkileyebilir. Bu zar tıkalı oldukça gözyaşının punktumlardan kanalcıklara geçişi olur ancak buruna geçişi olmaz. Bunu, çıkış deliği tıkalı bir lavaboya benzetebiliriz. Musluktan sürekli su akar ancak lavabo deliği tıkalı olduğu için su dışarı taşar. Tıkalı gözyaşı kanalında ise göz yaşları çocuğun yanağından süzülür. Çapaklanma ve kirpiklerin yapışması da sık görülen bir durumdur. Akmayan, durgun bir su, nasıl çok çabuk kirlenirse, gözyaşı kanalı tıkalı olunca da gözyaşı içinde bakteriler ürer, infeksiyon olur. Çapaklanma infeksiyonun varlığını işaret eder. Değerli organlarımızdan biri olan göz sürekli bir infeksiyonla karşı karşıya kalır."

Prof.Dr. Keskinbora, gözyaşı kanalı tıkalı olan bebeklerin büyük çoğunluğunda bu durumun zamanla düzelebildiğini, öncelikle oluşan infeksiyonla mücadele etmek gerektiğini kaydederek, şunları ekledi:

"Zamanla gözyaşı kanalının kendiliğinden açılması beklenebilir. Antibiyotikli damlalar çapaklanmayı düzeltebilir; fakat, antibiyotikler tıkalı kanalın açılmasına tek başına yarar sağlayamaz. Kanalı açmak için parmakla mekanik masaj da tedaviye eklenmelidir. Bu şekilde parmak altına sıkıştırılan irin veya gözyaşı-irin karışımı kanal ucundaki zarı, mekanik olarak zorlayıp açabilir. Bu gerçekleşirse gözyaşının göz dışına taşması kesilir. Ne var ki, bazı bebeklerde masaj girişimlere rağmen açılma olmaz ve eğer infeksiyon da çok şiddetli ise beklemek doğru olmaz. Bu tedavi başarısız olursa kanala sonda uygulamak suretiyle açmak gerekir. Bu, ehil ellerde özellikle 1 yaşı geçmemek şartıyla çok başarılı olabilir, yüzde 95-98'e kadar varan oranlarda başarılı olabilmektedir. Tıkanıklığın müzminleşmesinin etkisiyle, bir yaşından sonra yapılan sondalama girişimlerinde başarı oranı düşmektedir."

FOTOĞRAFLI

Kaynak: Doğan Haber Ajansı