Rusya ile ÜDİK toplantısına Putin ve Erdoğan başkanlık yapacak

Rusya ile ÜDİK toplantısına Putin ve Erdoğan başkanlık yapacak

Türkiye’nin Moskova Büyükelçisi Ümit Yardım, Aralık ayında Türkiye’de yapılması planlanan Rusya ve Türkiye arasında ortak bakanlar kurulu gibi çalışan Üst Düzey İşbirliği Konseyi (ÜDİK) toplantısına Türkiye adına Cumhurbaşkanı...

Türkiye’nin Moskova Büyükelçisi Ümit Yardım, Aralık ayında Türkiye’de yapılması planlanan Rusya ve Türkiye arasında ortak bakanlar kurulu gibi çalışan Üst Düzey İşbirliği Konseyi (ÜDİK) toplantısına Türkiye adına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılacağını açıkladı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in yıl sonuna kadar zirve münasebeti ile Türkiye’yi ziyaret etmesi bekleniyor.

Moskova'da düzenlenen basın toplantısında konuşan Yardım, “ÜDİK toplantıları bir yıl Türkiye’de bir yıl da Rusya’da yapılıyor. İkili ilişkilerin tüm boyutlarının ele alındığı alt gruplar var. ÜDİK toplantısı geçen yıl Erdoğan ve Putin’in eş başkanlığında St.Petersburg’da yapıldı. Bu yıl Türkiye’de yapılacak zirve muhtemelen Aralık ayında olacak. İstanbul, Ankara ya da diğer şehir konusunda çalışmalar sürüyor. Toplantıda siyasi, ekonomik, toplumsal düzeyde ilişkilere güçlü bir ivme kazandırılacak. Toplantının başkanlıklarını Putin ve Erdoğan yapacak.” dedi. Türkiye, 2010 yılında kurulan ÜDİK toplantılarında icranın başı olarak Başbakan tarafından temsil ediliyordu.

100 MİLYAR DOLAR HEDEFİNE ULAŞABİLİRİZ

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 91’inci yılı vesilesi ile Moskova’da Ria Novosti'de düzenlenen basın toplantısında konuşan Büyükelçi Yardım, iki ülke arasında 100 milyar dolar olarak belirlenen ticaret hacmine ulaşılacağına inandığını söyledi. İki ülkenin potansiyeline bağlı olarak 100 milyar dolarlık hedefin belirlendiğini söyleyen Büyükelçi, “Biz buna ulaşabileceğimize inanıyoruz. 2002’de 5 milyar dolar olan toplam ticaret hacminden bugün 32 milyar dolar seviyesine geldik. Ticari ilişkilerde projelerden çok süreç önemli. Ticari, ekonomik, teknik ve iş adamları düzeyinde temaslarımızı sürdürüyoruz. Siyasi irademiz de var. Gerisi sektörde çalışanlara ve bizlere kalıyor. Yoğunlaştırabildiğimiz ölçüde bu hedefe yürüyeceğiz ve yakalayacağız.” şeklinde konuştu.

Büyükelçi Yardım, ikili ticari ilişkilerin büyük çoğunluğunun Rusya’dan alınan petrol ve doğalgazdan oluştuğunu, ticari ilişkilerde dengenin sağlanması için yapılacak çalışmaların da önemli olduğuna dikkat çekti.

RUSYA’YA YÖNELİK YAPTIRIMLARA KATILMIYORUZ

Ukrayna krizi nedeni ile Rusya’ya yönelik Batılı ülkelerin uyguladığı yaptırımlara Türkiye’nin katılıp katılmadığı ile ilgili soruya yanıt veren Yardım, “Yaptırımları siyasi sonuçlar doğuracak bir konu olarak görmüyorum. Türkiye bütün ülkeler gibi BM düzeyinde kabul edilmiş kararlara uymaktadır. Bütün BM üyesi ülkeler için geçerli bir durum. Ben şahsen Türk-Rus ilişkilerini yaptırımlar ya da krizler paralelinde görmüyorum. Türkiye, Rusya ilişkilerinin kendine ait bir tabiatı var. İlişkilerimizi bu çerçevede sürdüreceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.

KIRIM’DA TURİZM SEKTÖRÜ İLE İLGİLİ DEĞİLİZ

Rusya-Türkiye ilişkilerinin önemli ayaklarından birinin turizm olduğuna değinen Yardım, Türkiye’nin 20 yıl önce sadece 100 bin olan turist sayısının 35 milyona ulaştığını ve dünyanın 6’ıncı büyük ülkesi olduğunu söyledi. Rusya ile turizm alanında ilişkilerin bütün boyutları ile geliştirilmesini arzu ettiklerini kaydeden Yardım, Kırım’da turizm sektörünün canlanması için muhtemel çalışmalarla ilgili soruya, “Kırım’a yönelik bu boyutta bir ilgimiz yok, olamaz. Türkiye, Rusya’da turizmin her boyutta gelişmesini arzu eder…” dedi.

SURİYE’DE SADECE IŞİD DEĞİL, TÜM SORUNLARLA MÜCADELE EDİLMELİ

IŞİD terör örgütünün Kobani ve bölgede etkin faaliyetlerine karşı mücadele konusunda yöneltilen soruya yanıt veren Büyükelçi Yardım, “Tek bir ülke değil, bütün dünya kamuoyu birlikte hareket ederek sorunun üstesinden gelebilir. Öncelikle IŞİD hangi şartlarda doğduğuna bakmak lazım. Başkan ülkelerden nasıl destek gördü? Biz bugüne kadar terörist yapı olduğunu söyledik. Irak ve Suriye’de yaşanan sorunların çok faktörleri var. IŞİD bunlardan biri. Dolayısı ile tüm bunlara yönelik mücadele tarzı o gruba yönelik sorunu da çözer. IŞİD sadece Kobani odaklı bir sorun değil. Türkiye terör mağduru ülkelerin başında geliyor.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin Suriye’den gelen 2 milyon göçmene ev sahipliği yaptığını, bunların 1 milyonunun kamplarda ağırlandığını ve 4-5 milyar dolar harcama yapıldığını kaydeden Büyükelçi Yardım, Türkiye’nin krizin insani yönü ile en çok ilgilenen ülke olduğunu belirtti. Büyükelçi, Batılı ülkelerin göçmenler arasından seçim yaparak sadece 100 bin kişiyi kabul etmelerini de eleştirdi. Kobani’den göç edenlerin sayısının 200 bine ulaştığı bilgisini veren Büyükelçi, Türkiye’nin oradan gelen misafirlere yönelik de aynı insani yardımı yaptığını hatırlattı. Büyükelçi Yardım’a göre, Türkiye, Kürt sorununun çözümü için en üst düzeyde çalışmalarını sürdürüyor ve barış süreci takvim belirleyememekle birlikte başarıya ulaşacak.

KIBRIS RUM YÖNETİMİ MÜZAKERELERDEN ÇEKİLMEK İÇİN SONDAJ ÇALIŞMALARINA BAŞLADI

Kıbrıs Rum Kesimi’nin sondaj çalışmalarına başlaması ve Türkiye’nin de bölgeye Barboros sismik araştırma gemisini göndermesi ile ilgili soruyu cevaplayan Büyükelçi Yardım, Rum Yönetiminin BM gözetiminde devam eden müzakerelerden çekilmek için sondaj çalışmalarını kullandığını söyledi. Büyükelçi Yardım, “Kıbrıs diye bir ülke yok. Kıbrıs Rum Kesimi ve Kıbrıs Türk Cumhuriyeti var. Biz deniz ekonomik sahanın belirlenmesi için Rum tarafına iki öneri verdik. İkisine de cevap alamadık. BM gözetiminde bir ay öncesine kadar hassas bir müzakere süreci devam ediyordu. BM yetkilileri çözüm için Lefkoşa’ye uçakla giderken sondaj çalışmalarına başladı. BM yetkilileri de çözüm için müzakere sürecini son şans olarak değerlendiriyordu. Sürece zarar verecek adımlardan kaçınılması uyarısı yapılıyordu. Türkiye’nin karşılık vereceği biliniyordu. Türkiye Barboros gemisini sismik araştırma için bölgeye gönderdi. Rumlar da müzakerelerden çekildiğini açıkladı. Bu Rum tarafının müzakerelerden kaçmak için uyguladığı bir taktikti…” eleştirisi getirdi.

Neden bu yönde bir adım attığı sorusunu Rum tarafına yöneltmek gerektiğine değinen Büyükelçi, “Kıbrıslı Rumlar avantajlı durumlarını kullanarak Avrupa Birliği’ni de Türkiye’ye karşı rehin almışlardır. Türkiye-AB müzakerelerinde yeni fasılları bloke edeceklerini açıkladılar…” dedi. CİHAN