Saldırıyı DHKP-C üstlendi

Saldırıyı DHKP-C üstlendi

İstanbul eski Şube Başkanı Av. Taylan Tanay'a yapılan saldırı DHKP-C üstlendi.

Çağdaş Hukukçular Derneği'nin İstanbul eski Şube Başkanı Av. Taylan Tanay'a düzenlenen silahlı saldırıyı DHKP-C üstlendi.

Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Eski Şube Başkanı avukat Taylan Tanay geçtiğimiz günlerde evinin önünde silahlı saldırıya uğramıştı. Tanay’a yönelik saldırıya ilişkin Halk Cephesi bir açıklama yaptı ve saldırıyı ‘üstlendiğini’ belirtti.

www.halkinsesi.tv adlı internet sitesi üzerinden yapılan açıklamada, Tanay ‘suçlu’ olarak itham edilirken, “Taylan Tanay, işlediği suçlar nedeniyle 23.10.2014 tarihinde saat 00.10 civarında Avcılar’daki evinin önünde Cephe’nin adaletiyle karşılaşmıştır. Tanay’ın arabası Cepheliler tarafından taranmış, camları sopalarla kırılmıştır,” denildi. Açıklamada somut bir ‘suç’ iddiası yer almazken, “düzenden getirdiği pislikleri, alışkanlıkları, yozluğu üzerinden atmamış; ideolojik olarak savrulmuştur” ifadeleri kullanıldı. Açıklamaya bir de ‘not’ ibaresiyle şu ifade düşüldü: “Cezalandırma öldürme amaçlı değil, sadece uyarı amaçlıdır.”
 
Çağdaş Hukukçular Derneği’ne 18 Ocak 2012’de yapılan operasyonda gözaltına alınan ve bir süre tutuklu yargılandıktan sonra tahliye edilen ÇHD İstanbul Eski Şube Başkanı avukat Taylan Tanay, Avcılar’daki evinin önünde silahlı saldırıya uğramıştı. Avcılar’da bulunan evinin önünde arabasından indiği sırada silahlı saldırıya uğrayan Tanay, saldırıda yara almazken silahlı saldırı düzenleyenler ellerindeki sopalarla, Tanay’ın otomobilinin camlarını da kırarak olay yerinden uzaklaşmıştı.
 
Özgürlükçü Hukukçular Derneği ve Çağdaş Hukukçular Derneği Taylan Tanay’a yapılan saldırıyı kınamıştı. Bu kurumlara dönük olarak ise metinde, ”Taylan Tanay’ı sahiplenenler, bir kez daha düşünün… Faşizmin mahkemelerinin dosyalarına kadar yansıyan bu pespaye adama sadece avukat olduğu için sahip çıkan meslek örgütleri, bir kez daha düşünün.” denildi.
 
Halk Cephesinin yaptığı açıklamanın tam metni;
 
Bir dönem devrimcilerin avukatlığını yapmış olan Taylan Tanay, işlediği suçlar nedeniyle 23.10.2014 tarihinde saat 00.10 civarında Avcılar'daki evinin önünde Cephe'nin adaletiyle karşılaşmıştır. Tanay'ın arabası Cepheliler tarafından taranmış, camları sopalarla kırılmıştır.
 
Cephe milisleri tarafından, evinin önünde yakalanan Tanay, işlediği suçun bilincindedir ki, arabasını gizlemeye çalışmıştır. Ancak adaletimizden kaçamamıştır.
 
Taylan Tanay, devrimcilerin içinde yaşamıştır. Ama düzenden getirdiği pislikleri, alışkanlıkları, yozluğu üzerinden atmamış; ideolojik olarak savrulmuştur. Taylan Tanay çürümüştür. Düzenin batağına saplanmış, devrimci değerlere halkın değerlerine hakaret etmiştir. Çürümüşlüğünü devrimci saflara yaymaya çalışarak suçunu büyütmüştür.
 
Yeniden hesaplaşma sürecine sokulmasına rağmen hesap vermeden,  bir suçlunun yapacağı şekilde kaçıp gitmiştir.
 
Tabii ki hata yapılabilir ama devrimciler özeleştiri verirler; kaçıp gitmezler. Devrimciliğimizin temiz kalması için özeleştiri veririz. Özeleştiri namustur. Taylan Tanay namusuna sahip çıkmamıştır. Yaptığı ahlaksızlığın hesabını vermeden kaçmıştır.
 
Sadece suç işleyenler kaçar. Taylan Tanay da kaçmıştır.
 
Sabırla bekledik... Çağrı yaptık KAÇTI...
 
Tabii ki devrimcilik  gönüllüktür.
 
Yüksek bir gönüllülüktür. Bu gönüllülük HERKES YAPABİLDİĞİ KADAR AMA DEVRİMİCİLİĞİN İLKELERİNE GÖRE... şeklinde tanımlanır.
 
Ve gönüllülük asla canının istediği zaman, istediğini yapmak değildir.
 
Değerlerimizi çiğnemiş, halkımınız devrimci tutsakların güvenini kötüye kullanmıştır. Kendi pespaye çıkarları için kullanmıştır.
 
Devrimcilik hesap sormaktır, hesap vermektir. Halka, devrimci değerlere ihanet edenlerin bu çürümeyi içimize yaymasına izin vermeyeceğiz. Bunun için Taylan Tanay'dan hesap sormaya gittik...
 
Halkın Hukuk Bürosu, 21.07.2014 tarihinde, Taylan Tanay'la ilgili yaptığı açıklamada şunları söylemişti: “Taylan Tanay kendisine verilen emeği, sevgiyi, değeri ezip, hukukunu tamamlamadan büromuza, tutsaklarımıza, yoldaşlarımıza ve dostlarımıza sorumluluklarını yerine getirmemiş, hesap vermeden ve yalan söyleyerek kaçmıştır...
 
Taylan Tanay çalışma arkadaşlarına  yalanlar söylemiş, gizli ve gayrimeşru ilişkiler kurmuştur. Yalan söyleyerek insan bedenini, insan emeğini ve insan güvenini sömürmüştür. İnsanların kendisine devrimciliğinden ötürü duyduğu güveni ve devrimci prestijini kötüye kullanmıştır.”
 
İşte bu suçlara karşı, Taylan Tanay'ın saflarımızı kirletmesine izin vermemek için, çürümeye vurulmuştur. Yozlaşma düzenin kiri pisliğidir... İçimizde barındırmayacağız.
 
Halkımız bilmelidir ki, hiçbir suç cezasız kalmaz.
 
Suç işleyenler halka ve devrimcilere hesap vermekten kaçamaz.
 
Taylan Tanay da kaçamayacak!
 
Tekrar söylüyoruz Taylan Tanay halkımızdan ve devrimci tutsaklardan özür dileyecek.
 
Doksan bin avukat var Türkiye’de... Doksan bin avukattan birisidir o da. Onu, işçilerin, işkence görenlerin, devrimcilerin avukatı yapan, devrimcilerin ilkeleri  mücadelesi ve siyasi  kararlarıdır.
 
Halkımız devrimci değerlere devrimcilerin  ödediği bedellere saygı duyduğu için evini  açmıştır ona. Demokrat avukatlar, demokrat insanlar bu değerler nedeni ile açmıştır evini bürosunu.
 
Halkımız da, devrimci tutsaklar da devrimcilere güvendikleri için onu avukatları olarak kabul etmişlerdir.
 
Peki Taylan Tanay ne yaptı? En pespaye, üçüncü sınıf otellerde evli, bekar, çocuklu, dul, bir siyasi çevreye yakın veya tamamen düzen içi, kendisinden büyük-küçük kadınlarla, halkımızın deyimi ile düşüp kalktı...
 
Halkımız, bu ahlaksız adamı evinize sokmayın. Kadınlarınızı, annelerinizi kız kardeşlerinizi, arkadaşlarınızı koruyun bu soysuzdan.
 
Taylan Tanay’ı sahiplenenler, bir kez daha düşünün… Faşizmin mahkemelerinin dosyalarına kadar yansıyan bu pespaye adama sadece avukat olduğu için sahip çıkan meslek örgütleri, bir kez daha düşünün.
 
Taylan Tanay, devrimci tutsaklara ve halkımıza özeleştiri yapacak. Özür dilesin sonra hangi cehenneme giderse gitsin. Hangi bataklıkta çırpınırsa çırpınsın. Cehennemin dibine kadar yolu var.
 
Özür dileyecek. Özeleştiri yapacak. Aksi takdirde torunlarına kadar anlatacağız o soysuzun ahlaksızlıklarını.
 
Not: Cezalandırma öldürme amaçlı değil, sadece uyarı amaçlıdır.