Savaştan kaçtılar, kuma oldular !

Savaştan kaçtılar, kuma oldular !

Suriye'deki savaştan kurtuldular, ancak Türkiye'de kuma hayatına mahkum oldular.

 Mardin ve Urfa'da kuma olan Suriyeli kadınların sayısında artış yaşanıyor. Al Jazeera’ya konuşan sosyolog Emine Konak, “Savaştan kaçıp buraya sığındılar ama yeni bir savaş veriyorlar” diyor.

Güneydoğu’nun özellikle sınır kentlerine sığınan ve Türklerle "ikinci eş" olarak evlendirilen Suriyeli kadın sığınmacı sayısında artış yaşanıyor. Özellikle Mardin ve Urfa illerinde, savaş sonrası gelen Suriyeli kumalar dikkat çekiyor. Kumalar aynı eve ikinci eş olarak getirildiği gibi, tek başına tutuldukları ayrı evlere de yerleştirilebiliyor.

Al Jazeera Türk, Mardin ve Urfa’da faaliyet yürüten kadın merkezleri ve uzmanlarla konuştu, kumalık sorununu yerinde araştırdı. Mardin’de kumalığın en yaygın olduğu yer Kızıltepe İlçesi. Kızıltepe'de mağdur kadınlarla ilgili çalışmalar yürüten NUDA Kadın Merkezi’nin sosyoloğu Emine Konak’a göre, merkeze son bir yılda 25 kadın kuma olarak başvurdu. Ancak gerçek sayının çok daha fazla olduğunu söylüyor. Konak’a göre, sadece bu bölgede savaş sonrası 200’e yakın Suriyeli kadın, kuma oldu:
“Savaştan kaçıyorlar. Hayat beklentileri daha farklı. Ama buraya geldiklerinde başka bir hayatla karşılaşıyorlar. Fuhuş, uyuşturucu, kumalık gibi seçenekler de bekliyor. Savaştan kaçıp buraya sığındılar ama yeni bir savaş veriyorlar. Evlilikleri kurtuluş olarak görüyorlar. Kumalar daha çok Haseke, Kamışlı, Amude’den gelenlerden oluyor. Kuma sayısında savaş sonrası çok artış yaşandı"

"Para karşılığı satılıyorlar"

Peki Suriyeli sığınmacı kadınlar ikinci eşliği isteyerek mi kabul ediyor? Sosyolog Konak’ın yanıtı ‘kesinlikle hayır’ oluyor:

“Kadınlar severek anlaşarak ikinci eşliği kabul etmiyor. Bir nevi parayla satılıyorlar. 5- 10 bin lira karşılığında aileleri tarafından veriliyorlar.”

Türk yasaları ikinci evliliği yasal olarak kabul etmiyor. Konak, bu yüzden evliliklerin resmi değil, imamlar tarafından kıyılan nikahlarla yapıldığını hatırlatarak, Diyanet Başkanlığı’na çağrıda bulunuyor:

“İmamlar bu nikahları kıyarak suç işliyor. Bunu bile bile yapıyorlar. Para karşılığı nikah kıyanlar var. Önüne geçilebilir. Diyanet, imamların bilinçlendirilmesi için açıklama yapmalı.”

Konak’ın çalışmalarında tespit ettiği bir diğer konu, kumalığın aynı zamanda aileleri parçaladığı. Kumalığın özellikle çocukları çok mağdur ettiğine dikkat çeken Konak, “Ekonomik durumu iyi olan,eğitimli kadınlar kumayla yaşamayı istemiyor, boşanma davası açıyor. Ama durumu iyi olmayan kadınlar mecbur katlanmak zorunda kalıyor” diyor.

‘Kuma ailemizi dağıttı’

Hayat Akman, Mardin'de yaşıyor. Kocası, Suriyeli kumasını Kamışlı kentinden bir buçuk yıl önce getirmiş. Suriyeli ikinci eş için ayrı bir ev tutulduğunu söyleyen Akman, kocasının üç ay öncesine kadar evlerine gelmeyi sürdürdüğünü de dile getiriyor:
“Her seferinde kavga ediyorduk. Beni, kızımı dövüyordu. Artık gelmiyor. Benden boşanma davası açmış. Boşandıktan sonra Suriyeli ile resmi evlilik yapacak. Ama ben boşanmak istemiyorum. Bu kadının gitmesini istiyorum.
Eşimle oğlum bana dönsün. Bilerek severek evlendik. 24 yıldır beraberdik. Daha 13 yaşındayken onu sevdim, babam vermedi, evden kaçtım. Hala seviyorum. Kuma huzurumuzu evliliğimizi bozdu. İkinci eşler olmasın. Aileler dağılmasın. Bizim yaşadıklarımız ortadadır.”

Kumalık sorunu Mardin'in Nusaybin İlçesi’nde ise bu boyutta yaşanmıyor. İlçede kadın mağdurla ilgili çalışmalar yürüten Gül Şilav Kadın Merkezi’nin sosyoloğu Sadiye Aksoy’a göre, savaş sonrası kuma, fuhuş, dilencilik gibi sorunlar sınır kentlerinde olduğu gibi Nusaybin’de de arttı. Ama kumalık diğer bölgelere oranla daha az yaşanıyor. Sosyolog Aksoy, “Eğitim düzeyi, politik, sosyo-kültürel yapısı ve akrabalık bağlarından dolayı diğer bölgelere oranla Nusaybin'de kumalık olgusuna daha az rastlanmaktadır.” diyor.

Urfa merkezde bir yılda 80 kuma

Gerek Suriye’deki savaş öncesi, gerek sonrası kumalığın yoğun yaşandığı kentlerden biri de Urfa.
Kumalık sorunu bu kentte yıllardır kadınların en fazla mağdur olduğu konulardan biri. Hatta sadece iki eşlilik değil, üç, dört eşli olanlara rastlamak bile mümkün. Şanlıurfa Barosu Kadın Hakları Danışma Merkezi sorumlusu Birgül Yılan’a göre, sadece Urfa merkezde 2013’te 80’e yakın Suriyeli sığınmacı kadın kuma oldu. Yılan, Urfa’da Suriyeli sığınmacıların kuma sayısıyla ilgili olarak;
“Artış yaşandı hem de çok ciddi oranlarda” diye yanıtlıyor:
“Savaştan önce ekonomik durumlarının iyi olmamasından dolayı da Suriyeli kadınlar geliyordu, evlilikler vardı. 3 bin ila 15 bin lira arasında değişen fiyatlarla kadınlar getiriliyordu. Ama savaş olduktan sonra buraya yapılan göçlerle birlikte sayıda vahim bir artış oldu. Kendi ailemin içinde yaşayan kadınlar bile var. 2013 yılında bize mağdur kadınların yaptığı başvuru sayısı 970’ti. Bunlardan 488’i kadın boşanmasıydı. Bu rakamın 80'e yakını kumalıktan dolayı boşanma davası açmak için başvurdu. Bu yıl ise sadece 5 kadın başvurdu. Bu beş boşanmanın da sebebi yine Suriyeli kadındı.”
Şanlıurfa KAMER Başkanı Gülseren Kaplan ise, “Bunlar genelde dini nikahla evlenen kişiler. Genel başvurulardan o şekilde anlıyoruz. Daha önce ciddi başlık paraları veriliyordu, şimdi kolay evleniyorlar” diyor.

"Kumalığı zorla kabul ediyorlar"

Bu yıl büyükşehir statüsü kazanan ve BDP’nin kazandığı Mardin Büyükşehir Belediyesi, Kadın Daire Başkanlığı’nı meclisten geçirerek, resmileştirdi. Daireye bağlı olarak Kadına Şiddetle Mücadele Müdürlüğü kurulacak. Amaç, ailede, toplumda şiddet gören, tecavüze, cinsel tacize uğrayan, kuma olan mağdur kadınları tesbit etmek ve korumak. Yaşam Destek Evleri de kuracak olan belediye, mağdur kadınların kolay erişebilirliği için, “Alo Şiddetle Mücadele” hattı oluşturuyor. Mardin Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Februniye Akyol’la kumalık sorununu konuştuk.
Akyol, “Yanıbaşımızda bir savaş ve vahşet var. İnsanlar savaştan kaçıyor, can derdine düşüyor. Buraya geldikleri zaman da çok da iyi bir ortama sahip olmuyorlar. Can havliyle kendilerini attıkları yerde bir anda açlıkla karşı karşıyla kalıyorlar. Barınacakları yer yok. Yeterince imkan yok. Ya fuhuşa düşecekler ya kuma olacaklar. Genelleme yapmıyorum ama kumalığın yanısıra bir fuhuş da sözkonusu. Çocuk istismarı, çocuk gelinler yine aynı şekilde. Bunların tamamı birbiriyle bağlantılıdır. Kumalık da bir fuhuştur. Adama bakıyorsunuz evi var, çocukları var ailesi var. Geçindiremiyor, yokluktan yakınıyor. Ama ikinci eşi alıyor.” diyor.
Akyol, kadınların isteyerek kumalığı kabul etmediğini hatırlatarak, “Zorla kabul ediyorlar ya da yozlaşmışlardır. Başka çıkış noktası yok. Aç kalacaklar, sürüklenecekler” diyor. Akyol, kuracakları Alo Kadınla Şiddet Hattı ile kumalıktan kurtulmak isteyen kadınlara da yardımcı olacaklarını söylüyor.