''Sivri çocuklarımın uçlarını törpüleyeceğim''

''Sivri çocuklarımın uçlarını törpüleyeceğim''

İstanbul Şehir Tiyatroları'nın yeni genel sanat yönetmeni Erhan Yazıcıoğlu oldu.

İstanbul Şehir Tiyatroları'nın yeni genel sanat yönetmeni Erhan Yazıcıoğlu, "Bizim repertuvarımıza karışmayacaklar. Baskı olursa o baskıyı ikna yoluyla deler geçerim" diyor ama "Sivri çocuklarımın uçlarını törpüleyeceğim. Otokontrolü öğreteceğim" sözleriyle yeni kuşkular uyandırıyor...

Cumhuriyet'ten Ceren Çıplak'a konuşan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nın (İBBŞT) yeni genel sanat yönetmeni Erhan Yazıcıoğlu, işe, yeni yönetmeliği değiştireceğini söyleyerek başladı. Bu çıkış, bizde ister istemez iyimser bir beklenti uyandırdı; çünkü bilindiği gibi, İBBŞT, iki yıldır, kurumu sanatçıların elinden alıp bürokratlara teslim eden yeni yönetmeliğin yol açtığı çeşitli krizleri yaşıyor, çeşitli bunalımlardan geçiyordu. Öte yandan, Yazıcıoğlu’nun, “Sivri çocuklarımın uçlarını törpüleyeceğim. Otokontrolü öğreteceğim. Bazıları politik konularda çığrından çıkınca otokontrolünü kaybediyor” demesi de, kafamızda, Şehir Tiyatroları’nın önümüzdeki dönemine ilişkin bazı kuşkular uyandırdı.

İşte, İBBŞT’nin genel sanat yönetmenliği koltuğuna yeni yeni ısınan Erhan Yazıcıoğlu’nun açıklamaları:

Öncelikle nasıl seçildiniz?

6-7 senedir benim adım geçiyordu, ama hastalığım nedeniyle geri çevirmek zorunda kalıyordum. İBB Başkanı Kadir Topbaş, “Gel artık” dedi. O anda öyle bir enerjiyle doldum ki, bana ihtiyaç var dedim. İki yıl buradayım.

Peki, Kadir Topbaş’ın istemesi yeterli mi?

Genel sanat yönetmeni’ni İBB Başkanı’nın önerisiyle yönetim kurulu seçer. Sanatçılar ve teknik ekip zaten yıllardır “Tiyatro elden gidiyor, abi gel artık” diyorlardı. Ben Şehir Tiyatroları’nda figüran olarak başladım, burada büyüdüm, işleyişi biliyorum. Belediyedeki yetkililer de bana destek veriyor. Bu tiyatroyu iyi bir noktaya taşıyacağım. Yardımcılarımı da seçtim. 6 yardımcım var. Hepsi sanatçı. Engin Alkan, Arif Akkaya, Yiğit Sertdemir, Aziz Sarma, Aslı İçözü, Hakan Arlı. Onlar, beyin takımı olarak yanımda olacaklar.

Yönetmeliğe rağmen istediklerinizi üretebileceğinize inanıyor musunuz?

İnanıyorum. Hayal kırıklığına uğrayabilirim, buna da hazırım. Son yıllarda arkadaşlarımızın yumuşak tavırları yüzünden tiyatro elimizden alındı. Bugün geldiğimiz noktanın sebebini kendimizde aramalıyız. Yürütülmeyen, yönetilmeyen bir tiyatro vardı. Sonunda ne oldu? Bir anda genel sanat yönetmeni üçüncü, dördüncü adam pozisyonuna düştü. Halbuki tiyatroyu tiyatrocular yönetir, ilke budur.

‘Tiyatroyu tiyatrocular yönetir’ ilkesi bu yönetmelikle mümkün değil ki...
Bu yönetmelik Tanrı’nın bir buyruğu değil. Bu yönetmelik değişecek. Belediyeden, Başkan Kadir Topbaş ile Kültür İşleri Daire Başkanı Abdurrahman Şen olmak üzere kimse aslında sanata karışmak istemiyor. Bunu da söylüyorlar. “Karışmak zorunda kaldık” diyorlar.

Peki yönetmeliği nasıl değiştireceksiniz?
Yavaş yavaş. Bu işler 10 yılda bu hale geldi, bir günde mucize yaratamam. Ben, Muhsin Ertuğrul ekolünden geldim, yapılması gereken çok şey var, ama 10 yıllık hata hemen değiştirilemez. Gördüğüm desteği ve alakayı tiyatronun ve gençlerin lehine kullanacağım ve kimse önümü kesemeyecek. Kesseler de kaçmam, savaşırım. Bizim repertuvarımıza karışmayacaklar. Baskı olursa o baskıyı ikna yoluyla deler geçerim.

Öyleyse, bugün Gezi Direnişi ile ilgili bir oyunu sahneleyebilir misiniz?
Eğer oyunu okuduğumda uygun ve layık görürsem tabii ki sahnelenir. Biz otokontrolümüzü kaybettik. Sivri çocuklarımla da konuşacağım, biraz uçlarını törpüleyeceğim, otokontrolü öğreteceğim.

Sanatçılara otokontrolü mü öğreteceksiniz?
Öğreteceğiz, çok ironik güldünüz, ama öğreteceğiz. Biz sanatçılar biraz deliyiz. Bazıları, politik konularda çığrından çıktıkları zaman otokontrolünü kaybediyor.