Siyer-i Nebi Yarışması Ödül Töreni

Siyer-i Nebi Yarışması Ödül Töreni

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (2)- "Birileri çıkıyor Kur'an'a meydan okuyor, birileri çıkıyor sevgili Peygamberimizin o yoluna, sünnetine meydan okuyor. Bunlar bunu yaparken ne yazık ki demokrasiden, özgürlükten bahsediyor. Herhalde bunlara milletimiz gereken de

İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, birilerinin Kur'an'a, Peygamberin yoluna ve sünnetine meydan okuduğunu belirterek, "Bunlar bunu yaparken ne yazık ki demokrasiden, özgürlükten bahsediyor. Herhalde bunlara milletimiz gereken dersi vakti geldiğinde gerekli yerde verecektir" dedi.

Erdoğan, Siyer-i Nebi Yarışması Ödül Töreni'nde yaptığı konuşmada, Necip Fazıl Kısakürek'in "Çöle İnen Nur" kitabında güzel üslubuyla ruhları hareketlendiren, gözleri yaşartan cümleleriyle insanları Peygamberle buluşturduğunu söyledi.

Bu alanda yazılan çok eser olduğunu ifade eden Erdoğan, imam hatip okulundaki Siyer-i Nebi kitabının yazarını da anmadan geçemeyeceğini, Zekai Konrapa hocanın yazdığı eserin de muhteşem olduğunu söyledi.

Bunun adeta özetin özeti niteliğinde bir eser olduğunu dile getiren Erdoğan, "Üstadın cümleleriyle söylersek 'Gaye insan, ufuk Peygamber' idi. O geldiği dünyayı, kararmış ruhları, kirlenmiş kalpleri sözleriyle, yaşantısıyla, güzel ahlakıyla aydınlattı. İnsanlığa rehber, önder oldu. Hakk'ı tebliğ ettikten sonra da her fani gibi bu dünyadan dar-ül bekaya, ebedi aleme geçti" diye konuştu.

Erdoğan, Peygamber 63 yaşında bu dünyayı terk edince Müslümanların inanamadığını, inanmak istemediğini dile getirerek, çünkü onunla birlikte yaşamanın, onun kelamını dinlemenin, sohbetinde bulunmanın, onun ashabı olmanın, teneffüs ettiği havayı ciğerlerine çekmenin, ashabı için saadetlerin en büyüğü olduğunu kaydetti.

Sahabenin büyüklerinden Hazreti Ömer'in, Peygamberin vefatını kabullenemeyerek, "Kim 'Hazreti Muhammed öldü' derse, kılıcımla onu parçalarım" dediğini anlatan Erdoğan, fakat sahabenin en olgunu ve itidallisi Hazreti Ebubekir'in Müslümanlara o esnada büyük bir ders vererek, "Kim ki Hazreti Muhammed'e tapıyorsa, bilsin ki o ölmüştür. Kim ki Allah'a ibadet ve kulluk ediyorsa bilsin ki Allah ölümsüzdür" dediğini vurguladı.

Gençlere seslenen Erdoğan, şöyle devam etti:

"İşte ubudiyet budur, kulluk budur. Ama bugün kula kulluk edenlerin ne yazık ki acı dramlarını yaşıyoruz. Bugün o sıkıntıları yaşıyoruz. Farkında değiller. Kula kulluk ediyorlar. Bizler bugün Müslümanlar olarak Hazreti Ömer'deki sevgiyi, aşkı, bağlılığı yüreğimizde taşırken, aynı şekilde Hazreti Ebubekir'deki itidali de muhafaza etmek, yaşatmak mecburiyetindeyiz. Bir gün tüm faniler bu dünyadan çıkıp gidecek. Ebedi alemde bizi iki şey yalnız bırakmayacak. Biri imanımız, ikincisi dünyada yaptığımız ameller, hizmetler. Biz işte bu anlayışla hareket ederek Kur'an-ı Kerim derslerini, Siyer-i Nebi derslerini okullarda tüm çocuklarımızın öğrenebilmelerine imkan sağladık. Bunlar yasaklanmış mıydı? Yasaklanmıştı. Şimdi imam hatip okullarımızda böyle bir sıkıntı var mı? Yok. Orta, lise, hepsinde. Düz okullarda da yine aynı şekilde seçmeli olarak bu derslere girme imkanımız var mı? Var. Biz, siz gençlere güzel bir gelecek bırakmak, ülkemizi dünyada müstesna bir yere taşımak, milletimizin rızasını kazanmak için çabalıyoruz. Ama hepsinden öte Allah'ın rızasını kazanmaktır."

- "Gereken dersin verileceği yer sandık"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençler başta olmak üzere milletin desteğinin her zaman yanlarında olduğunu da gördüklerini ve bildiklerini belirtti.

Erdoğan, "Ama birileri çıkıyor Kur'an'a meydan okuyor, birileri çıkıyor sevgili Peygamberimizin o yoluna, sünnetine meydan okuyor. Bunlar bunu yaparken ne yazık ki demokrasiden, özgürlükten bahsediyor. Herhalde bunlara milletimiz gereken dersi vakti geldiğinde, gerekli yerde verecektir. Bu ülkede kimse kalkıp da 'Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli, ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli' ifadelerine yasak getiremez, asla yasak koyamaz. Bu tür çevreler var mı? Var. 'Ezan seslerinden rahatsız oluyoruz' diyenler var mı? Var. Ben o zaman diyorum ki işte bunlara en güzel dersin verileceği mahal demokrasilerde sandıktır. Burada gereken dersin verilmesi lazım" diye konuştu.

Hazreti Muhammed'in veda hutbesinde "Ey müminler, size iki emanet bırakıyorum, onlara sarılıp uydukça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. O emanetler Allah'ın kitabı Kur'an-ı Kerim ve Peygamberinin sünnetidir" dediğini hatırlattı.

- "Müslüman Müslümanı öldürüyor"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam ülkeleri, Müslümanlar olarak bugünkü sıkıntıların, sorunların temelinde bu emanetlere sahip çıkamayışın olduğunu vurgulayarak, "Bizler eğer rehberimizin izinden hakkıyla gidiyor olsaydık, coğrafyamızda bunca zulüm yaşanmaz, bunca kan akmaz, bunca gözyaşı dökülmezdi" dedi.

Irak'ta, Yemen'de, Suriye'de ve Libya'da Müslümanın Müslümanı öldürdüğünü belirten Erdoğan, tek farklarının mezhep olduğunu söyledi.

Bir süre önce bir ziyarette bir ülkenin en üst düzeyde yöneticisine, "Benim dinim Sünnilik değil, inanıyorum ki sizin dininiz de Şia değildir" dediğini ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bizim dinimiz İslamdır, İslam. Olaya buradan bakmamız lazım. Biz burada belirleyici olarak dinimiz İslamı aldığımız zaman bu sapkınlıklardan kurtuluruz. Ama alamazsak bu felaketler devam edecektir. Şu anda 2 milyon insan misafirimiz. Bize geliyor Batı ne diyor; 'Çok başarılısınız, tebrik ederiz, 2 milyon insanı burada ağırlıyorsunuz'. Gelen para da onlardan 250 milyon dolar. Harcadığımız para 5,5 milyar dolar. Biz açık kapı politikasıyla bu bombalardan kaçan insanları dışarı etmedik. Niye? Biz bu sevgili Peygamberin ümmetiyiz de onun için. İnsanlık onun yolunu suya hasret canlılar gibi gözledi. Dünya içinde bulunduğu karanlıktan çıkmak için o kutlu Nebi'yi aşkla, özlemle, hasretle bekledi. Ondan önce insanlık ne yapacağını bilemez hale düşmüştü. Adaletsizlik, acı, kan, gözyaşı, zulüm her yeri sarmıştı. Tüm yeryüzü huzur, bereket, güvenlik derdine düşmüş, beşeriyet sevgiye, şefkate, merhamete aç bir hale gelmişti. Alemlerin Efendisi dünyayı şereflendirdiğinde her anlamda insan sömürüsü tüm hızıyla sürüyordu."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün dünyanın adeta yeniden Hazreti Muhammed'in risalet vazifesini aldığı dönemi yaşadığını belirterek, bugün yine büyük çıkmaza sürüklenen insanlığın, düştüğü o kör kuyudan kurtarılmayı beklediğini kaydetti.

Peygamberin, zulmün, adaletsizliğin kaynağı olan kula kulluğu kaldırıp attığını ifade eden Erdoğan, "Kabileciliği, ırkçılığı elinin tersiyle iterek, barış ve kardeşlik iklimini yeşertmişti. Ezenlerin, sömürenlerin, zulmedenlerin iktidarlarını ellerinden alarak, onların yerine merhameti, adaleti, şefkati, sevgiyi ikame etmişti" dedi.

(Sürecek)

Kaynak: Anadolu Ajansı