Tarihi çağrı tamam ! Şimdi ne olacak ?

Tarihi çağrı tamam ! Şimdi ne olacak ?

PKK yandaşlarının siyasete girebilmesi için neler yapılacak ?

Hükümet ile HDP heyetinin birlikte yaptıkları ortak açıklamanın perde arkasındaki bilgilere göre, 15 Şubat’ta yapılamayan açıklama sonrası yaşanan kriz, gizli yürütülen trafikle çözüldü.

Milliyet'ten Gökçer Tahincioğlu ile Namık Durukan'ın haberine göre bu süreçteki görüşmeler sırasında İç Güvenlik Paketi’nde değişiklikler yapılması, İzleme Heyeti’nin bir aksilik olmazsa ilk görüşmeden başlanarak İmralı’ya giderek görüşmelere katılması, İmralı’daki mahkumların değiştirilerek sekreteryanın oluşturulması dahil birçok konuda uzlaşmaya varıldı. Kandil ve İmralı hattındaki görüşmeler sonrasında, örgütün silahların bırakılmasına yönelik olağanüstü kongreyi toplaması için Abdullah Öcalan tarafından çağrı yapılması, bu çağrının kongrenin hangi koşullarda kurulabileceğine yönelik koşulları da içermesi noktasında uzlaşmaya varıldı. Kandil’in diğer tereddütleri ise Öcalan’ın açıklamanın hemen yapılması yönünde tutum almasıyla aşıldı. Öcalan’ın kaleme aldığı metin, HDP’lilerce bakanlara okunduktan sonra, bakanlar da hükümetin tutumunu aktardı ve tarihi çağrı yapıldı.

 

HDP kaynakları gelinen aşamayı “müzakerelerin başlaması” olarak nitelerken, PKK’nın koşulların olgunlaştığı kanaatine varması halinde tarihi kongresini nisanda Kandil’de toplaması bekleniyor. Kongrede Türkiye’ye yönelik silahlı mücadelenin bitirilmesi yönünde bir karar çıkabileceği, örgüt üyelerinin dönüşüne ve demokratik siyasete katılması konusunda da aşamalı olarak hangi adımların atılacağının kararlaştırılacağı kaydediliyor. Kongreden sonra ise nihai müzakereye geçildiği konusunda ortak açıklama yapılarak, yeni Anayasadan, yasal adımlara kadar uzanacak tüm koşulların tartışılacağı sonuç aşamasına gelinmesi planlanıyor. Açıklamanın, Cumhuriyet tarihi açısından sembolik önemi bulunan 28 Şubat’ta yapılması, ilk kez HDP’lilerle Dolmabahçe’de görüşülmesi ve açıklama için buranın seçilmesi, açıklamada Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ın arkasında büyük, önünde ise iki küçük Türk bayrağının bulunması, Akdoğan’ın ilk kez görüşmeyi bir gün önce kendisinin duyurması dikkati çekti.

Milliyet’in ulaştığı bilgilere göre, tarihi açıklamanın perde arkasında yaşananlar, alınan kararlar ve atılması tasarlanan adımlar şöyle:

Krizden sonra yoğun trafik

- Hükümet ile HDP’nin birlikte açıklama yapmasına kadar geçen süreçte kritik birçok aşama yaşandı. 15 Şubat’ta birlikte açıklama yapmaları planlanan HDP’lilerle hükümet yetkilileri, Öcalan’ın mesajının taşıdığı gereklerin hükümet tarafından yerine getirilmediğini savunan Kandil engeline takıldı. Kandil, Öcalan’ın sadece kongre çağrısı yapmadığına dikkati çekerek, kongrenin toplanmasına yönelik koşulların olgunlaşmasından neyin anlaşılması gerektiğinin de kamuoyuna açıklanmasını istedi. Hemen ardından HDP’liler Öcalan’ın mesajının devamındaki 10 maddelik müzakere taslağı başlıklarını gündeme getirdi. Kandil ve HDP, bu başlıkların da açıklamayla birlikte kamuoyuna sunulması gerektiği konusunda görüş birliğine vardı.

- Bu aşamada, hükümetten Kandil’e yönelik eleştiriler, Kandil’den hükümete yönelik oyalama ve halkı kandırma suçlamaları geldi. Ancak HDP ve hükümet, Nevruz’dan önce ortak açıklama iradesini korudu. HDP’liler önce hükümetle görüştükten sonra, Kandil’e giderek durum değerlendirmesi yaptı. Kandil, açıklamanın koşulları konusundaki tutumunu bildirdi. HDP’liler daha sonra Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarı Muhammed Dervişoğlu ile görüştü. Açıklamadan birkaç gün önce Dervişoğlu ile HDP’lilerin İmralı’ya gittikleri de iddia edildi. Kulislerde, bu ziyaretlerin ayrı ayrı yapılmış olabileceği iddiası konuşuldu. Sızan bilgilere göre, Öcalan, bu görüşmede, daha önceden kaleme aldığı metinle ilgili Kandil’in görüşlerini de alarak düzeltmeler yaptı ve örgüte yönelik yapacağı çağrının kapsamını belirledi.

Öcalan faktörü

- Öcalan, geçen cuma, HDP heyeti ile birkez daha İmralı’da görüştü. Gizli tutulan bu görüşmede Öcalan, Kandil’in silahsızlanma konusunda anayasal adım başta olmak üzere adımlar atıldıktan sonra çağrı yapılmasına yönelik görüşlerine karşılık, zaten açıklanan metnin karar değil kongre çağrısı olduğu, bunun da koşullarının sıralandığını belirterek, açıklamanın yapılmasını istedi. HDP’liler, Kandil’in de bu konuda daha esnek tutum izlediğini aktardı ve açıklamaya son şekli verildi. Daha sonra HDP’lilerle hükümet arasında gizli bir görüşme trafiği yürütüldü ve açıklamanın birlikte yapılmasının koşulları olgunlaştırıldı.  

İç güvenlik rötuşu

- HDP’nin şiddetle karşı çıktığı ve Genel Kurul’da aktif muhalefet yaptığı İç Güvenlik Paketi konusu da açıklama öncesi masaya yatırıldı. Hükümet, paketin çıkması kararlılığını, HDP ise bu haliyle çıkmaması gerektiği tutumunu korudu. Bunun üzerine HDP’den, değiştirilmesini istedikleri maddeleri bildirmeleri istendi. Yapılan plana göre, HDP, kendi hukuk komisyonunda paketin kritik maddelerini müzakere edecek. Bunların değiştirilmesi veya paketten çıkartılmasına yönelik görüş oluşturacak. İçişleri Bakanlığı’na gidecek olan bu görüş, hükümet tarafından değerlendirilecek. Mutabakata varılırsa, Genel Kurul görüşmeleri sürerken paketin kritik maddeleri değişecek. Daha önceden geçmiş olan maddeler varsa bunlar üzerinde de değişiklik yapılabilecek. Kulislerdeki bir diğer iddia ise paketin bir bölümünün seçim sonrasına bırakılabileceği yönünde. Ancak bu iddia taraflarca doğrulanmadı.

İzleme Kurulu yaşama geçiyor

- Buna göre hükümetin, kongrenin toplanmasını beklemeden Öcalan’ın ve HDP’lilerin uzun süredir yaşama geçirilmesini istediği, altyapısı da oluşturulan İzleme Kurulu ve sekreteryanın faaliyete geçmesini sağlayacağı bildirildi. Buna göre, bir fikir değişikliği olmazsa, isimleri belirlenen İzleme Kurulu’ndan 4 veya 5 kişi, İmralı’ya HDP’lilerin yapacağı ilk ziyarete katılacak. Heyet sonraki görüşmelerde daha da genişleyebilecek. Bu aşamada, Öcalan’ın yanındaki mahkumların da değiştirilmesi, yeni gelecek mahkumların bir bölümünün aynı zamanda sekreterya görevini yürütmesi de bekleniyor. Öcalan’ın cezaevi koşullarının iyileştirilmesinin de “kısa vadeli planlar” arasında bulunduğu kaydediliyor. Hasta tutukluların tahliyesi konusunda da hemen adım atılması noktasında uzlaşmaya varıldı.

Baraj da masada

- HDP’lilerin yasal adımlar konusunda seçim barajı dahil birçok konuyu da gündeme getirdikleri ancak bunların gelişen süreçte konuşulması gerektiğine yönelik bir bakış açısı geliştirildiği de kulislere yansıdı.

Nevruz’da görüntülü açıklama

- Öcalan’ın dün yapılan açıklamaya paralel bir açıklamayı da Nevruz’da yapması bekleniyor. Ancak Kandil ve HDP, bu açıklamanın görüntülü olmasını ve Diyarbakır’daki Nevruz meydanına Öcalan’ın doğrudan çağrı yapmasını talep ediyor. Bu konuda da hükümetin ilk kez esneklik gösterebileceği ve Öcalan’ın görüntülü olarak meydana seslenme olasılığının bulunduğu kaydediliyor.

Kongre nisanda toplanabilir

- Şartların olgunlaşması durumunda nisan ayının ilk haftasında örgüt olağanüstü kongreyi toplamak için çağrı yapacak. Kongrenin de aynı ay içerisinde büyük bir olasılıkla Kandil’de toplanması bekleniyor. Ancak güvenlik gerekçeleriyle örgütün denetim alanındaki bir başka yerde de kongrenin toplanma olasılığı bulunuyor. Kongreye, toplanması durumunda örgütünAvrupa’daki kanadı, silahlı kanadı, kadın ve gençlik yapılanmaları, siyasi kanadı katılacak. Bu durumda Türkiye’den de bazı siyasilerin kongreye davet edilebileceği belirtiliyor.

Nihai müzakere

- Kongrenin beklenen doğrultuda kararları alması durumunda, nihai müzakere aşamasının başladığının da ortak bir açıklamayla duyurulması tasarlanıyor. Bu aşamadan sonra artık nihai bir masanın oluşturulması ve buradan çıkacak kararlara göre, kongre kararı doğrultusunda silahsızlanmanın gerçekleştirilmesi planı yapılmış durumda. Hükümetin de bunların yapılması halinde nihai müzakerelere başlanacağı konusunda açıklama yapılabileceğini bildirdiği kaydedildi.

Siyasete geçiş kongresi

- Kongrede, Öcalan’dan gelecek mesajlar değerlendirilecek ve “Silahlı unsurların Türkiye’den bütünüyle çekilmesi”, “Türkiye’ye karşı silah kullanmama garantisi verilmesi ve bütünüyle Türkiye’ye yönelik silahlı mücadelenin bırakılması kararının alınması”, “Anayasa ve yasal adımlara göre silahlı unsurlardan Türkiye’ye dönmek isteyenlerin dönüşünün sağlanması” gibi seçeneklerin tamamı tartışılacak. Bununla birlikte başta IŞİD olmak üzere birçok cephede silahlı mücadeleyi sürdüren örgütün, silahlara Türkiye’ye özgü olmak üzere veda etmesi gibi bir karar alınması masaya yatırılacak. Örgüt, müzakere aşamasındaki kazanımlarına ve atılacak adımlara göre bu seçenekleri basamaklarla uygulama kararı da alabilecek. Hükümet ve devletin atacağı her adıma karşılık bu adımlardan birinin atılması kararı kongrede çıkabilecek. “Siyasete geçiş kongresi” olarak da nitelendirilecek olan olağanüstü kongrede, örgüt yöneticilerinin demokratik siyasi yaşama geçişinden, Öcalan’ın koşullarının iyileştirilmesi ve sonrasında ev hapsine alınmasına kadar birçok başlık tartışılacak. Kongre kararları bağlayıcı olduğundan, çözüm sürecinin geleceği nokta konusunda burada alınacak kararlar belirleyici özellik taşıyacak. Ancak örgüt, anayasal adım atıldıktan sonra silah bırakmanın söz konusu olabileceğini sürekli vurguladığından, kongrenin kararının da bu yönde olabileceği ifade ediliyor. Örgütün önde gelen isimleri bundan önce silah bırakmanın söz konusu olamayacağını ifade ediyor.