'Türkiye Suriye gibi olmasın'

'Türkiye Suriye gibi olmasın'

Selahattin Demirtaş, seçim çalışmaları için Aydın'da halka seslendi.

Cumhurbaşkanı adayı ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, seçim çalışmaları kapsamında Aydın'a geldi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştiren Demirtaş, "Kardeş ve barış dolu bir Türkiye yaratmak bin tane Çankaya koltuğundan daha kıymetlidir. Barış ve kardeşlik diliyle meydanlardayız. Başbakan gittiği her yerde öfke, kin kusuyor. Elindeki imkanlar, devletin gücü ona yetmiyor. Panik halinde paçaları tutuşmuş. Bizi hedef gösteriyor. Ülkeye el koymuş, devlet onun olmuş. Gözünü toprak doyursun" dedi. Demirtaş ayrıca taraflı yayın yaptığını iddia ettiği TRT'ye de yüklenerek, "Parasını kendi verse, bu kadar yalakalık yapılmaz" diye konuştu.

Cumhurbaşkanlığı seçimi kapsamında Aydın'a gelen HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Ferhat Tunç konseri sonrası İstasyon Meydanı'nda yaklaşık 2 bin kişiye hitap etti. Başbakan ve Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan'a yüklenen Demirtaş, Aydın'a kardeşlik mesajıyla geldiğini söyledi. "Koltuktan çok kardeşlik ve barış adına yollardayız" diyen Demirtaş, Cumhurbaşkanlığı seçiminin sıradan bir seçim olmadığını söyledi.

Demirtaş, "Bir muhtar seçmeliyiz ki mahallede her birimize eşit davransın diyoruz. Muhtarı seçerken bile inancımızı kimliğimize, inancımıza saygılı olmasını istiyoruz. Muhtar seçerken bu kadar dikkat ediyorsak, halk başkanlığına da halktan birini başkan yapmak için çalışacağız. Halk dediğimiz, alın teri ile emeğiyle helal para kazanandır. Halk odalar dolusu Euro'ları olan değildir. Tek bir kol saatine 700 bin dolar verenler değildir. Tarlada, atölyede, büroda 18 saat çalışandır. Madene inip sağ çıkamayan, buna rağmen karnını doyuramayan çocuğuna oyuncak alamayandır halk. Kendi öz kültürü, dili ve inancı ile kardeşçe yaşamak isteyendir halk. Bu duyguları, bu insanları ve onların ortak çıkarlarını savunan olmalı Cumhurbaşkanı. Halk sıkıntıya düştüğünde onlar sadece kendilerini düşündüler. Ne ezilen kadının, ne ezilen işçinin, ne ezilen Türk'ün, ne ezilen Kürdün, Alevi de, Sünni de umurlarında değildir. Halkı nasıl aldatır, iktidarı nasıl sağlamlaştırırız derdinde oldular" dedi.

"TÜRKİYE, SURİYE GİBİ OLMASIN İSTİYORUZ"

Kardeş ve barış dolu bir ülke hayal ettiğini söyleyen Demirtaş, "Kimlik, kimlik paramparça edip bizi düşman edenlere, biz farklı kimliklerimizle bir arada durmayı bildiğimizi göstereceğiz. Tek dil dayatması bütün dilleri inkardır, tek millet bütün halkları inkardır. Teklik yerine birlik olalım. Türkiye'yi ortak cennet vatana çevirelim. Yeni yaşam umudu dediğimiz Türkiye'de kimsenin kimseden korkmadığı, komşusundan tedirgin olmadığı bir yaşam inşa etmek istiyoruz. Türkiye, Suriye gibi olmasın istiyoruz. Bizi insan olmaktan çıkarmaya, çalışanlara karşı insana kardeşçe, eşitçe yaklaşacak bir Cumhurbaşkanı seçelim. Öyle bir halk başkanı seçilim ki işçinin grevinin, memurunun, kadının yanında olsun. Karadeniz'de dereleri, Aydın'da zeytinlikleri için kaygılanan köylünün yanında olsun. Nerede bir başörtülü kadın hor görülürse yanında olsun. Nerede Alevi hakarete uğrarsa yanında olsun. Herkes işte benim Cumhurbaşkanım diyebilsin. Bize halk başkanı lazım. Türk, Kürt olmasından ziyade insan olması lazım, dürüst olması lazım" diye konuştu.

"VALİLER ZORUNLU BAĞIŞ TOPLUYOR"

Seçimde toplanan bağışlar konusuna da değinen Demirtaş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın devletin bütün imkanlarını kullanarak haksız rekabet yaptığını da iddia ederek, TRT'ye de yüklendi. Demirtaş, "Kardeş ve barış dolu bir Türkiye yaratmak bin tane Çankaya koltuğundan daha kıymetlidir. Barış ve kardeşlik diliyle meydanlardayız. Başbakan gittiği her yerde öfke, kin kusuyor. Elindeki imkanlar, devletin gücü ona yetmiyor. Panik halinde paçaları tutuşmuş. Bizi hedef gösteriyor. Ülkeye el koymuş, devlet onun olmuş. Gözünü toprak doyursun. Daha neyi götüreceksin? Biz her gün sizden topladığımız paraları açıklıyoruz. Ne kadar toplandı, ne kadar harcandı her şeyin hesabını veriyoruz. Başbakan'a kampanyana yatan paraları açıkla diyoruz. Açıklayamıyor. Valililer, işadamlarını makamlarına çağırıp zorunlu bağışlar topluyor. İşadamlarını tehdit ediyor. Parayı koyacak yeriniz kalmadı. Hala kampanya adında işadamlarından zorla para topluyor. Cebindeki parayı açıklayamayan, halkına yalan söyleyen halk başkanı olabilir mi? Üçümüzde halkın karşısına çıkalım. Gazeteciler gelsin canlı yayında sorsun, cevaplayalım diyoruz. Eşinin kızının, damadının mal varlığını açıklayamıyor. Canlı yayına çıkamıyorsun. Devletin imkanlarıyla miting yapıyorsun. Hele TRT, AK Partinin özel yayın organı olsa bu adar yalaka yayıncılık yapamaz. Halkın paraları ile vergilerle maaşı ve masrafı ödenen bir kurumdur. TRT Genel Müdürü ortada yok. İsmi var, cismi yok. Yurt içinde mi dışında mı gören yok. Vicdanı varsa çıksın açıklasın. İstifa etsin. 'Tayyip'ten korktuğumuz için onu 10 saat sizi 5 dakika yayınlıyoruz. Ben vicdanlı bir adamım istifa ediyorum' de. Anayasal suç işliyorsun. YSK, RTÜK bu adaletsizliğe nasıl göz yumuyorsunuz. Bizi halk duymasın diye elinizden geleni yapıyorsunuz. Hangi kitabı açarsanız açın, adaletle başlar. Bize gönderilen kutsal kitabımızda da bu yazar. Ona inanıyorsanız cehennemliksiniz. Kanuna bakıyorsanız orada da adaletsizlik yapıyorsunuz. Aydın meydanından söylüyorum. Hakkımızı helal etmiyoruz. Halkın hiç bir kuruşunu helal etmiyoruz. Bir gün halkan biri gelecek bunların hesabını soracak" diye konuştu.

" ASLA ZALİMİN YANINDA OLMAYIN "

Sandıklara sahip çıkılması gerektiğini vurgulayan Demirtaş, "Biz yeter ki ezilenden yana olmaya devam edelim. Koltuğu, canımızı kaybedebiliriz. İlkelerimizden asla vazgeçmeyelim. Mazluma düştüğü yerde bir tekmede biz vurmayalım. Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde ezilenler olarak el ele verelim. Ancak Türkiye'yi böyle barış cenneti haline getirebiliriz. En çok korktukları şey aydınlıktır. Her birimiz aydınlatmaya devam edeceğiz. En çok korktukları adalettir. Adaletli olmaya devam edeceğiz. Bizi köle yerine koyanlara karşı halk gücü olarak bir araya geleceğiz. Bizi diz çöktürüp, boyun büktürüp köle muamelesi yapanlar, bu halkın ahlaksızlığa oy vermediğini görecekler. Ahlaksız toplumlar yok olmaya mahkumdur. Asla zalimin yanında olmayın. Mevzu sadece koltuk ve seçim değildir. Daha yüzlercesi, binlercesi olacak. Baki olan insanlık ve insan ahlakıdır. Biz onu kazanalım kirlenmiş mevkiler onların olsun. Annelerden ricam, kadını yok sayan, devletin ve erkeğin malı gibi gören bu anlayışa ders verin. Kadınlar, 'Sen erkeğin kölesi olabilirsin' diyen devlet iktidar anlayışına isyan etmelidir. Türkiye'nin her yerinde onurlu bir yaşamı özledik. Artık bu bizim ortak özlemimize dönüştü. Onurlu, eşit yaşam özlemimizi gerçekleştirmeye çok yakınız fırsatı kaçırmayalım. Seçim günü mutlaka sandığa sahip çıkın. Anaların gözyaşı rengi aynıdır. Acı arasına ayrım koyamayız. Onların acısını yarıştıramayız. Hepsi ortak acımızdır deyip ortak bir gelecek kurabilirsek, hırsız tayfası, ırkçı tayfa bu ülkenin başına musallat olamayacak. İlk tur seçimlerine kadar canla başla çalışacağız. Gideceğiz, insanlara dokunacağız. Tanımadığınızdan korkarsınız. Bunu yenmenin en iyi yolu dokunmaktır. Alevi, Sünni'nin, Türk, Kürt'ün elini sıksın. Ortak sevdalarınızı, acılarınızı anlatın. Ortak kaderi değiştirmek o zaman kolay olacak. Bizler bu seçimin tek galibi olarak çıkacağız" diye konuştu.

Demirtaş Aydın'dan İzmir'e hareket etti.