Veli Saçılıkın Burdur Cezaevinde kolunun kopması davasında karar

Veli Saçılıkın Burdur Cezaevinde kolunun kopması davasında karar

Burdur Cezaevi'ne 2000 yılında yapılan müdahale sonucu ortaya çıkan zararın, o dönem cezaevinde bulunan tutuklu ve hükümlülerden tazmin edilmesine yönelik davada karar, 78'inci duruşmada çıktı

BURDUR (AA) - Burdur Cezaevi'ne 2000 yılında yapılan müdahale sonucu ortaya çıkan zararın, o dönem cezaevinde bulunan tutuklu ve hükümlülerden tazmin edilerek Maliye Bakanlığına verilmesine karar verildi.

Burdur 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki davanın 78'inci duruşmasına, cezaevine yapılan operasyon sırasında kolu kopan Veli Saçılık, davalılardan Osman Özarslan, Saçılık'ın avukatı Senem Doğanoğlu ile Maliye Bakanlığının avukatı Erdoğan Yörükoğlu katıldı.

 İki tarafın avukatlarını dinleyen mahkeme, daha sonra "Davanın kısmen kabulü, 25 bin 369 liranın 5 Temmuz 2000 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya verilmesine" karar verdi.

Senem Doğanoğlu, duruşmanın ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, 2001 yılından bu yana görülen davanın duruşmasında karar çıktığını, buna göre devletin açıkça yaktığı koğuşların parasını bugün davalılardan talep ettiğini iddia etti. 

Doğanoğlu, şunları kaydetti:

"Devletin cezaevine soktuğu buldozerin uğradığı zararın tazmini, yine o buldozer tarafından kolu koparılan, Veli Saçılık'ın da aralarında olduğu 61 tutsaktan istendi. Hukuken yapılacak çok fazla bir şey yok. Çünkü hukuka dayalı verilmiş bir karar yok. AİHM kararı açıkça Burdur Cezaevi katliamının bir katliam olduğunu söyledi. Bunun yanı sıra gardiyanlar geldi, devletin bunu nasıl planladığını anlattı. Başından beri siyasal olarak motive edilmiş bir mahkemeden ancak böyle bir karar çıkacaktı. 'Keşke reddine karar verilseydi' diyebileceğimiz bir yerde de değiliz. Zaten öyle bir temennimiz yoktu. Sadece devletin işkencesi yeniden cezasız kaldı. Bundan sonra Yargıtay'a gideceğiz."

- Veli Saçılık

Veli Saçılık ise Burdur E Tipi Cezaevi'nde 5 Temmuz 2000 tarihinde çıkan olaylarda kolunun kopartıldığını, diğer arkadaşlarına işkence yapıldığını, tecavüz edildiğini ileri sürdü.

 Bu olayla ilgili tek bir jandarmanın, tek bir gardiyanın yargılanmadığını iddia eden Saçılık, "AİHM açıkça bu süreci mahkum etti. Haklılığımızı tescil etti. Bize tazminat verdi" dedi. 

"Burada kalkmış Birinci Asliye Hukuk Mahkemesi'nin hakimi, bizim haksız olduğumuzu, o dozerle daldıkları duvarı, kendilerinin yıktıkları duvarı, o anda kolumu koparttıkları duvarın parasını bizim vermemiz gerektiği yönünde karar veriyor. Burada bir adalet yok. Burada açıkça işkenceyi kollamak var" diyen Saçılık, şu ifadeleri kullandı:

"Mahkeme işkencecilerden yana bir tavır sergiliyor. Biz böyle bir mahkemeyi tanımıyoruz. Böyle bir adaleti tanımıyoruz. Bütün dünyaya rezil olmuş, bütün dünyada konuşulacak bir karar veriyor. Siz bir kişinin kolunu koparacaksınız, işkence yapacaksınız, tecavüz edeceksiniz, bu sabit olacak, Anayasa'da açıkça 'AİHM kararının tanınması gerektiği' yönünde madde olmasına rağmen onu da tanımayacaksınız. Diyeceksiniz ki, 'Biz senin kolunu koparırız, köpeğe de atarız, ardından bunun parasını da sana ödetiriz.' Böyle bir adalet, böyle bir mahkeme olmaz. Açıkça hakim işkencecilerden yanadır. Biz bunun hesabını mutlaka hukuken soracağız."