Yargıtay: Rızası dışında adına kredi çekilen vatandaşa tazminat ödenmeli

Yargıtay: Rızası dışında adına kredi çekilen vatandaşa tazminat ödenmeli

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, eşinin çalıştığı işyeri sahibinin, rızası dışında kimlik fotokopisiyle 4 ayrı banka kredisi çekilen vatandaşa manevi tazminat ödenmesi gerektiğine hükmetti. Yargıtay kararında, "Yerel mahkemece, davalının...

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, eşinin çalıştığı işyeri sahibinin, rızası dışında kimlik fotokopisiyle 4 ayrı banka kredisi çekilen vatandaşa manevi tazminat ödenmesi gerektiğine hükmetti. Yargıtay kararında, "Yerel mahkemece, davalının davacının bilgisi ve rızası dışında kimlik bilgilerini kullanarak davacı adına kredi kullandığı ve davalı bankanın ise kendisinden beklenen özeni göstermediği, davalıların kusuru ile davacı hakkında haksız takip yapılmasına neden oldukları gözetilerek uygun bir manevi tazminat ödetilmesi gerekirken istemin tümden reddi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir." denildi.

Düzce'de ikamet eden bir vatandaş, 2008 yılında eşinin çalıştığı işyerine kimlik fotokopisini verdi. Bir süre sonra bilgisi dışında adına çekilen dört ayrı kredi sebebiyle hakkında başlatılan icra takibine itiraz etti. Yaptığı incelemede, eşinin çalıştığı işyerine bıraktığı kimlik fotokopisiyle bankadan dört ayrı kredi çekildiğini tespit eden vatandaş, Düzce 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne müracaat ederek uğradığı maddi zararların yanısıra manevi tazminat talebinde bulundu. Mahkemede şikayetini dile getiren vatandaş, "Davalı, bilgim ve rızam dışında bilgilerimi kullanarak bankadan kredi kullanmış. Kullanılen bu kredilerin borçlarını ödememesi nedeniyle sicilim bozuldu ve hiç bir bankadan kredi kullanamıyorum. Davalı banka tarafından imzam bulunmadan ve kapsamlı bir araştırma yapılmadan kredi kullandırılması ve kredi sicilimin bozulması nedeniyle hayatım sekteye uğradı. Uğradığım manevi zararın davalılara ödetilmesini istiyorum." dedi. Kural olarak aleyhine haksız haciz uygulanan kişinin manevi tazminat isteminde bulunabileceğine dikkat çeken Düzce 2. Asliye Hukuk Mahkemesi, "Davacının belirttiği zararların tamamının maddi zararlara yol açtığı, davacı hakkında yapılan takibe süresinde itiraz ile takibin durdurulduğu ortadadır. Davalı bankanın sözleşmeye dayalı olarak takip yaptığı, kimlik bilgilerini davacının kendisinin davalı kişiye verdiği, davacının şu anda ve ileride kredi çekemeyecek olmasının maddi zarara yol açabileceği ortadadır." gerekçesiyle davacının talebini reddetti. Mahkeme davayı reddince vatandaş, kararı temyiz etti.

BANKA GEREKLİ ÖZENİ GÖSTERMEMİŞTİR, DAVACIYA TAZMİNAT ÖDENMELİ

Davalı kişi hakkında banka veya kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken krediyi sağlamak amacıyla dolandırıcılık suçunu işlediği gerekçesiyle dava açıldığına dikkat çekilen Yargıtay kararında, "Yapılan araştırmada, davalının 2008 yılında davacı müştekinin rızası dışında davacının kimlik bilgilerini kullanarak farklı 4 kredi kullandığı ve kredi işlemlerinin internet üzerinden yapıldığı ortadadır. Davalı sanığın üzerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediği gerekçesiyle cezalandırılmasına karar verildiği ve suça konu davalı tarafından kullanılan krediler nedeniyle davacı hakkında diğer davalı banka tarafından icra müdürlüğünün takip dosyasında icra takibine başlandığı ve davacının itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Davalı tarafından davacı aleyhinde başlatılan takibin haksız olduğu ortaya çıkmış olup bundan dolayı davacının uğradığı manevi zarardan davalılar sorumludur. Şu durumda, mahkemece, davalının davacının bilgisi ve rızası dışında kimlik bilgilerini kullanarak davacı adına kredi kullandığı ve davalı bankanın ise kendisinden beklenen özeni göstermediği, davalıların kusuru ile davacı hakkında haksız takip yapılmasına neden oldukları gözetilerek uygun bir manevi tazminat ödetilmesi gerekirken istemin tümden reddi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. Temyiz olunan kararın bozulmasına oy çokluğuyla karar verilmiştir." CİHAN