Yunan gazeteleri: Zaman Türk demokrasisinin ruhunu kurtarıyor

Yunan gazeteleri: Zaman Türk demokrasisinin ruhunu kurtarıyor

Yunan basın-yayın organları, Türkiye'de medyaya yönelik operasyonla gazetecilerin gözaltına alınmasına sert eleştirilerde bulunmayı bu haftasonu baskılarında da sürdürdü. Zaman ve Samanyolu'na dayanışma mesajı gönderen gazeteler, "Medyaya...

Yunan basın-yayın organları, Türkiye'de medyaya yönelik operasyonla gazetecilerin gözaltına alınmasına sert eleştirilerde bulunmayı bu haftasonu baskılarında da sürdürdü. Zaman ve Samanyolu'na dayanışma mesajı gönderen gazeteler, "Medyaya bu tip girişimler, askeri rejimlerdeki diktatörlerin uygulamasıdır" yorumunda bulundu.

Hafta içi tirajlarını üçe katlayan, haftasonu (Pazar) sayılarında komşu Yunanistan'ın çok satan saygın gazeteleri, Türkiye'de geçen hafta medyaya yönelik gözaltı ve tutuklamaları "'Pogrom' (bir gruba şiddet) olarak değerlendirdi. Gazeteler, Cumhurbaşkanı Recep T. Erdoğan'a sert ifadelerle yüklendi.

'ERDOĞAN'DAN BASINA POGROM'

Ülkenin en saygın gazetelerinden Kathimerini, Ankara muhabiri Athanasios Ellis tarafından kaleme yarım sayfalık analiz haberi için 'Tayyip Erdoğan'dan basına pogrom' başlığını kullandı. Spotta ise 'Erdoğan, eleştiri ve farklı görüşlerin olmamasını hedefliyor' değerlendirmesine yer verildi.

"Cumhurbaşkanı seçildikten sonra iktidar sarhoşluğunun kibrine boyun eğen Erdoğan, kamuda kendisini sorgulayan az sayıdaki ses ile mücadele için basın özgürlüğünü daha şiddetli biçimde bastırmaya gidiyor." yorumunda bulunan Kathimerini, AB'nin öncülüğünde ABD ve uluslararası camia tarafından alışılmışın dışında çok sert şekilde eleştirildiğini yazdı. "Erdoğan, her geçen gün daha da saldrıgan bir otoriterliğe istikrarlı şekilde dönüşüyor" diyen gazete, "Hemen hemen her tip farklılığa ve eleştiriye sıfır tolerans gösteriyor. Son olarak ABD'de yaşayan Fethullah Gülen'e yakın gazetelere baskın yaparak, gazeteci, yönetmen ve senaristleri gözaltına almaktan çekinmiyor." ifadelerine yer verdi.

Zaman okurlarının İstanbul Adliye Sarayı önündeki destek gösterisine ilişkin bir fotoğrafla desteklenen analizde Kathimerini, "Basına yönelik 'pogrom'un sonu görünmüyor." yorumunda bulundu.

"Bu tip girişimlerin askeri rejimlerdeki diktatörlerin uygulaması" olduğuna yer verilen yazıda, Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı Ahmet Abakay, "Son önemli gelişme, sadece Gülen destekçileri için değil, görevlerinden birinin hükümeti eleştirmek olan Türkiye'deki bütün gazetecilerin basın özgürlüğü için bir yaradır." görüşünü aktardı. Hürriyet yazarı Barçın Yınanç ise "Türklerin çoğu, yargının bağımsızlığına olan güvenini kaybetti." görüşünü paylaştı.

"ZAMAN TÜRK DEMOKRASİSİNİN RUHUNU KURTARIYOR"

Yaklaşık 100 bin tiraj ile Pazar günleri en çok satan ikinci gazete durumundaki Ethnos, Türkiye'de medyaya yapılan operasyona tam iki sayfa ayırdı. İlk sayfadan girilen Yorgos Skafidas imzalı haber-yorumda, Erdoğan'a yönelik sert eleştirilere yer verildi. Ethnos, "Cumhurbaşkanı, oğlunun da karıştığı yolsuzlukları örtmek için elinden gelen her şeyi yapıyor. Yozlaştığını biliyor ve otoriter şekilde karşılık veriyor." vurgusunda bulundu.

"Zaman gazetecileri, ürküyorlar ancak Türk demokrasisinin ruhunu korumak için kontrolsüz bir otoriterin karşısında sonuna kadar mücadele etmeye kararlılar" denilen spotta, "Gazeteciler, hükümetin yolsuzluk skandallarını unutmadıkları ve sultanın rakibi Fethullah Gülen'e dostça sempati besledikleri için terörist olmakla suçlanıyorlar." değerlendirmesinde bulundu.

"Pazar, 14 Aralık. Tam bir hafta önce. Türkiye'de polis güçleri, sultan-cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıktan eleştirel görüşlere karşı pogrom alkışları arasında, gazete ve televizyon kanallarını işgal etti. Onlarca insanı (gazeteci, senarist, yönetmen, yapımcı vs) 'ulusal egemenliği ele geçirmek için suç örgütü kurmak' suçlamasıyla gözaltına aldı. Gözaltına alınanlar arasında 1 milyon tirajla ülkenin en çok satan Zaman gazetesinin genel müdürü Ekrem Dumanlı da vardı." şeklinde ifadelere yer verilen haber-yorumda, imalı bir dille, "Raslantısal olarak tam bir yıl önce bakanlar, işadamları ve Erdoğan'ın oğlu Bilal'in adının karıştığı yolsuzluk ve ekonomik skandallar patlak vermişti. Yine raslantısal olarak gazeteciler de çekmeceye konulan ve kapatılan yolsuzluk dosyaları ve Erdoğan'ı eleştirdikleri için 'iftira-terörist' suçlamalarıyla gözaltına alındılar." görüşüne yer verildi.

"En büyük sansürcü Erdoğan, kontrol edilemeyen bir otoriterdir" ifadelerine yer verilen haber-analizde, Zaman'ın "özgür basının susturulamayacağını" gösterdiği yorumunda bulunuldu. Gazete, 'Zaman'ın sonuna kadar 'Türk demokrasinin ruhunu kurtarmak' için mücadele etmeye kararlı olduğu aktarıldı. Ethnos, Zaman ve Todays Zaman yazarları Mustafa Edip Yılmaz, Abdullah Bozkurt, Sevgi Akarçeşme ve Deniz Araslan'ın 'özgür medya susturulamaz' dövizlerinin yer aldığı fotoğraflarına ve görüşlerine yer verdi.

"Erdoğan, hükümetin kirli çamaşrılarını ortaya çıkaran bağımsız medya organlarını istemiyor." ifadelerine yer verilen haberde, "Zaman yazarlarının boğucu havaya rağmen kılıçtan daha keskin olan kalemleriyle Türk demokrasininin ruhunu kurtarmak için savaşmaya devam edecekleri." değerlendirmesinde bulunuldu.

"ERDOĞAN TÜRKİYESİNİN AVRUPA'DA YERİ YOK"

To Paron gazetesi de Athinas Kouri'nin uzun yorum yazısına "Onlarca gazetecinin gözaltına alınması bardağı taşırdı; Erdoğan Türkiyesi'nin Avrupa'da yeri yok..." başlığını uygun gördü. Gazete spotunda, "Yeni gözaltı dalgasının merkezinde 'bilimsel fantazi senaryosu'ndan çıkan Erdoğan-Gülen savaşı var." iddiasında bulundu.

"Erdoğan, yargı ve güvenlik güçlerine yönelik girişimleriyle daha önce benzeri görülmemiş biçimde polis ve otoriter bir devlet oluşturuyor. Yasadışı şekilde sarayından gölge hükümet kurarak ülkeyi yönetiyor." eleştirilerine yer verilen yorumda, "Türkiye'yi sarsan geçen yılki gözaltı dalgasının yıldönümüne üç gün kala, yeni gözaltılar dış medyanın ilk gündem maddesi oldu. Ancak bu defa kelepçe karşı cephede yer alan, ünlü ve dış dünyadaki güçlü bağlantıları ile tanınan İmam Fethullah Gülen'in destekçilerine geçirildi." değerlendirmesi yapıldı.

Gülen'e yakın gazetecilerin 2009 yılında El Kaide destekçisi bir gruba karşı yayın yapmakla suçlandıkları belirtilen analizde, Erdoğan'ın bakanlar, işadamları ve ailesinin karıştığı yolsuzlukları unutturmak için medya ve toplumsal kesimlere saldırdığı belirtildi.

Uluslararası camiadan gelen tepkilerin de özetlendiği yazıda, Gezi Parkı olaylarının ardından Erdoğan öncülüğünde yargıda onlarca değişikliğe gidildiği, 80 bin polis ile 2517 yargıç ve savcının sürüldüğü, 845 gazetecinin ise işini kaybettiği hatırlatıldı. Polisin yetkilerinin arttırıldığı belirten To Paron, yolsuzluk soruşturmlarının ise rafa kaldırıldığını yazdı. AKP'nin eleştirilerden korunmak için bütün hukuk sistemini sarstığı ve kuvvetler ayrılığına son verdiği de ifade edildi.

To Paron gazetesi, Erdoğan'ın 1150 odalı sarayında eski bakanlardan oluşan bir gölge hükümet kurduğu ve esasında ülkeyi kendisinin yönettiği değerlendirmesinde bulundu.

"ERDOĞAN MUHALİFLERE KOVUŞTURMA İLE CEVAP VERİYOR"

Ülkenin sol eğilimli gazetesi Efimerida ton Sintakton, haftasonu baskısında, Zaman Gazetesi Dış Haberler Editörü Mustafa Edip Yılmaz'ın "Ben de orada olmak istedim" başlıklı medyaya yapılan operasyonun değerlendirildiği bir makaleye yer verdi.

Bir başka habere daha yer veren gazete, Zaman genel müdürü Ekrem Dumanlı'nın serbest bırakıldığını ancak çok izlenen Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidatet Karaca'nın ise tutuklanarak 'cadı avı'nın sürdürüldüğü yorumunda bulundu. Fethullah Gülen hakkında 'darbe yapmak' suçlaması ile tutuklama kararı çıkarıldığına dikkat çeken gazete, Erdoğan'ı muhalefet edenlere bu şekilde kovuşturma ile cevap verdiği eleştirisinde bulundu. Efimerida ton Sintakton, Erdoğan'ın Gülen ve destekçilerinden başka, gazeteci, yargıç, polis, Beşiktaş taraftarını hedef yaptığını yazdı.

CİHAN