''Zam dalgası geliyor''

''Zam dalgası geliyor''
Güncelleme:

Duayen ekonomist: "2 buçukla falan kalmaz zam dalgası geliyor"

Doların son 11,5 yılın zirvesi olan 2,60’a görmesiyle birlikte ekonomi kulisleri hareketlendi.

Dolardaki artışın vatandaşa nasıl yansıyacağı konusunda ise ekonomist Prof. Dr. Osman Altuğ, odatv sitesine  ilginç değerlendirmelerde bulundu.

“12 YILDIR YÜKSEK FAİZ VAR”

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan haftalardır Merkez Bankası’na faizin düşürmesi konusunda eleştirilerde bulunuyor. Bu konuyu değerlendiren Osman Altuğ, “12 yıldır düşük kur yüksek faiz modeli uygulandı” diyerek şöyle devam etti:

“Dediler ki arkadaş bu model bize ters geldi. Çünkü bu model, 24 Ocak 1980'le 12 Aralık 1999 arası uygulandı. Yani Turgut Bey bunu uyguladı. Süleyman Bey bunu uyguladı. Koalisyon dönemlerinde bu uygulandı. Erbakan döneminde de uygulandı. Sonraki koalisyon döneminde de bu uygulandı. Sonra Ak Parti, o zaman dedi ki “Bu IMF programıdır. Enflasyonu getiriyor, işsizliği getiriyor ben bunu kaldıracağım” dedi. Ama iktidar olunca, koltuğa oturunca en sadık taklitçi oldu. Yani son 12 yılda uygulanan model yüksek faiz modelidir. Dolayısıyla sanki 12 yıl önce yahut dün faiz yüksek değilmiş de şimdi yüksekmiş gibi bir olgu yaratılıyor.”

“HER DEDİĞİM OLUYOR SANIYORLAR”

Paranın değerini üretim gününün belirlediğine vurgu yapan Osman Altuğ,“Cumhurbaşkanı istedi diye faiz düşmez” diyerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gönderme yaptı. Doların artışıyla birlikte ithal malların fiyatlarında artış yaşanacağını söyleyen Altuğ,  “Dolar çıktı mal gelmeyecek, süpermarketler son kullanma tarihi yakın malları bir an önce elden çıkarmak için kampanya yapacak” şeklinde konuştu.

Osman Altuğ'un sözlerine şöyle sürdürdü:

"Üç kağıt ekonomisindeyiz. Paranın değerini ne belirler? Üretim gücü belirler. Üç kağıt ekonomisi paranın değerini belirlemez. Bir ülke 100 tane yumurta üretse bir yumurtanın bedeli de 1 lira... Yumurta üretimini arttırmak için ne yapmak lazım? Tavuklara iyi bakmak lazım. Horozların yani yatırımcıların moralini düzgün tutmak lazım. Yumurta üretiminin 100'den 200'e çıkarca bir yumurtanın bedeli 1 liradan 50 kuruşa düşer. Tavuklara iyi bakmazsan, horozların moralinin düzgün tutmazsan yumurta üretimi 100'den 50'ye düşerse yumurtanın fiyatı  2 lira olur. Demek ki kim belirliyor? Üretim gücü belirler. Yani bu sahnedeki aktörler belirlemiyor. Arz talep kanunu belirliyor. Yani Cumhurbaşkanı dedi diye dolar çıkmaz. Cumhurbaşkanı istedi diye faiz düşmez. Onlar alışmışlar Meclis’te el kaldırmaya, her dedikleri oluyor sanıyorlar. Her dedikleri olmaz. Doların yükselmesi ithal malın pahalanması demek. Süpermarketlerin belki işleri azalır. Yani dikkat ettiyseniz süpermarketlerin gazetelerde boy boy ilanları var. Yani ithal malların fiyatında vatandaş açısında kısa süreli bir düşme söz konusu olur. Dolar çıktı mal gelmeyecek, süpermarketler son kullanma tarihi yakın malları bir an önce elden çıkarmak için kampanya yapacak. Yapmaya başladılar."

“FAİZLERİN DÜŞMESİ DE BANKALARI KURTARMA OPERASYONUDUR”

Doların yükselişinin daha da süreceğine dikkat diken Osman Altuğ, Cumhurbaşkanı’nın da sürekli dile getirdiği faiz düşürme talepleriyle ilgili olarak “Faizlerin düşmesi de bankaları kurtarama operasyonudur”şeklinde konuşarak devamın şunları söyledi:

“Dolar pahalanınca bir kere yurt dışından dolar cinsinde borçlandı Türkiye. Dolar cinsinden faiz ödüyor. Borçlarının da zamanı geldi. Özel sektörün bu yıl 166 milyar dolar borç ödemesi var. O zaman doların fiyatı daha çok yükselecek. Yani 2,50 ile falan kalmaz. Türkiye yeni bir denge olayına girecek.

Faizlerin düşmesinde ne olacak? Faizlerin düşmesi de bankaları kurtarama operasyonudur. Çünkü Merkez Bankası halka doğrudan para vermez. Kime verir? Bankalara verir. Sen şimdi serbest pazar ekonomisinde bankaların sözleşmelerine müdahale etin. Ne yaptın? Kredi kartlarına af çıkarttın. Sen diyorsun banka vadeyi arttırıyor da, banka finansman durumunu nasıl ayarlayacak. 2 milyon kredi kartı borçlusu var. Bu hükümet döneminde 5 kere kredi kartı yapılandırması oldu. Bankalarda bir yandan dolar baskısı bir yandan milletin borçlarını ödeyememesi. Çeklerin karşılıksız çıkması ve vatandaşın ödememesi, çeklere af çıkartılması bankaları zor durumda bıraktı. Sen faizi bankalara için indiriyorsun. Diyorsun ki yok ben bankalar için indirmiyorum. Diyorsun ki bankalara biz Merkez Bankası olarak  ucuz faizle para verelim. Sen zaten bankalara ucuz faizle para veriyorsun ondan sonra bankalara devlet tahvili satıyorsun. Yüzde 7 ile veriyor yüzde 8,5- 9 ile bankalardan borç para alıyor.”

ZAM DALGASI GELİYOR

Osman Altuğ doların yükselmesiyle birlikte halkın gelirinin düşeceğini ve iktidarın ise bu tabloyu halka zam olarak yansıtacağını belirtti.

Osman Altuğ’un Odatv’ye yaptığı açıklamanın son bölümü şöyle:

“Yani ekonomi üretime dayanır. Ürettiğimizin 2 katı tüketiyoruz. Aradaki farkı borçlanıyoruz. Eskiden de böyleymiş. Biz yiyelim gelecek nesiller ödesin diyoruz. Fiyatlar bazında doların yükselmesi gıda maddelerinde halka göstermelik kampanyalar getirecek dikkat edin. Ama öbür taraftan bütün girdilerde maliyet artışıyla karşı karşıya kalacağız doların yükselişine bağlı olarak. Doğalgazda, elektrikte, petrolde bir vergisiz kalmamak için onların fiyatını vergiyle duman ediyorsun. Yani milletin tartışacağı konu ithalat daralacak. İthalat dayalı bir ekonomiyiz. İhracatımız ithalata dayalı. İhracatımız da ithalatımız da düşecek. Yeni bir denge kurulacak. O nedenle de muhtemelen 3 bin liralık bir kur ile karşı karşıya kalacağız. Reel faizlerde biraz düşme olabilir. Yani enflasyondan arındırılmış haliyle. Çünkü enflasyon meselesinde milletin geliri yetmediği için harcaması da düşecek. Harcamalar düşünce de enflasyon da düşecek. O bakımda reel faizde bir gerileme olabilir ama halkımıza zam olarak dönecek. Duvarı nem adamı zam öldürür, ekonomiyi zam öldürür.”