Zaman'dan Yeni Şafak'a cevap !

Zaman'dan Yeni Şafak'a cevap !

Yeni Şafak'ın yayınladığı masonluk belgelerine

Hükümete yakın Yeni Şafak gazetesi, Fethullah Gülen ve cemaatine yönelik sert bir haber dizisine başladı. Gülen'in mason olduğunu iddia eden gazete geçtiğimiz günlerde bununla ilgili belgeler de yayınlamıştı.

Cemaat cephesinden ise cevap gecikmedi. Başta Zaman gazetesi olmak üzere cemaat medyası "karşı haberlerle" iddialara yanıt veriyor.

Bugün Zaman gazetesi, "Sahtekarlık ortaya çıkınca, uyduruk evraklarındaki çay lekelerinden vazgeçtiler!" başlığıyla bir haber yayınladı.

Muhabir Faruk Alan'ın haberi şöyle:

Sahte belgelerle Fethullah Gülen Hocaefendi hakkında iftira atan Yeni Şafak gazetesi, taktik değiştirdi. Gazete, yayımladığı belgelerdeki imzalar ve lekelerin sahteciliği ele vermesi üzerine dün üzerinde imza ve çay lekesi bulunmayan başka sahte belgelerle çıktı. Üstelik doğru olduğunu iddia ettikleri belgelerin tümünü değil, kesilmiş kısmını gösterdiler.

Fethullah Gülen Hocaefendi ile ilgili sahte belge ve yalan haberlere imza atan Yeni Şafak gazetesi, iftiralarına devam ediyor. İktidara yakın gazete, 28 Şubat savcısı Nuh Mete Yüksel’in Hizmet Hareketi hakkında hazırladığı ve daha sonra hem mahkeme hem de Yargıtay tarafından çürütülen iddianamede yer alan ifadeleri de algı operasyonuna dahil etti. Hükümetten büyük ihaleler alan Albayrak Holding bünyesinde faaliyet gösteren gazete, 1971’de Hizmet Hareketi’nin yurtdışında hiçbir faaliyeti olmamasına rağmen yayınladıkları sahte belgede ‘ülke imamları’ ifadelerine yer verdi. Gazetenin, iki gündür yayınlandığı belgelerdeki imza ve lekelerin sahte çıkmasının ardından yeni yayınladıkları belgelerde imza ve çay lekelerinin yer almaması da dikkat çekti.

Gazete, ilk olarak Fethullah Gülen Hocaefendi’nin 1967’de Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Locası’na üye olduğu iftirasını atmıştı. Bununla ilgili de sahte belgeler yayınlamıştı. Ancak bu iddia aynı gün söz konusu loca tarafından yalanlanmıştı. Kendi haberiyle çelişen Yeni Şafak, 12 Mart 1971 muhtırasının ardından Hocaefendi’nin diğer cemaatler ve Nur cemaati ile ilgili askere istihbari bilgi vererek işbirliği yaptığı yönünde de iftira attı. Halbuki 3 Mayıs 1971’de Hocaefendi, Nur cemaatinin önde gelen isimlerinden Mustafa Birlik başta olmak üzere birçok Nur talebesi ile birlikte 6 ay boyunca hapiste kalmıştı.

Hizmet Hareketi’ne kumpas kurmak amacıyla hazırlanan düzmece haberde, 12 Mart 1971 muhtırası sonrasındaki istihbari belgeleri paylaştığını iddia eden gazete, ‘Teşkilat o günden çözülmüş’ şeklinde sahte bir de belge yayınladı. Belgede cemaatin yapılanmasını oluşturan 7 katmanlı bir yapı gösterildi. Sahte belgenin ikinci sırasında ülke imamları olduğu iddia edilirken Hizmet Hareketi’nin yurtdışına açılma tarihinin 1990’lı yıllar olması gözden kaçırıldı. Ayrıca sahte belgenin 1. sırasında yer alan ‘istişare kurulu ya da şûra denilen 12 kişiden oluşan beyin takımı’ ifadelerinin yandaş gazetelerin uzun süredir sürdürdüğü iftira haberlerle aynı olması oyunu gözler önüne serdi.

Gazete, sahte imzaların ortaya çıkmasının ardından yeni hazırladığı sahte belgelerde imzaya yer vermedi. Sahte belgelerin eski gözükmesi için belgelerin üzerine çay döken Yeni Şafak’ın bu taktikten de vazgeçtiği görüldü. Diğer yandan gazete, yeni haberinde delil olarak sunduğu sahte belgelerin tamamını dahi gösteremedi. Metinlerin üstünün ve altının kesilmesi dikkat çekti.

Yeni Şafak, Komünizm ile Mücadele Derneği’ne üye olduğu gerekçesi ile Fethullah Gülen Hocaefendi’yi ABD ajanı olmakla da suçladı. 1960’lı yıllarda yayılan komünizmle mücadele etmek için kurulan derneğe ünlü şair Necip Fazıl Kısakürek başta olmak üzere milliyetçi ve muhafazakâr camiadan birçok kişi destek veriyordu. Üstad Bediüzzaman’ın avukatı Bekir Berk aktif olarak dernekte çalışırken Milli Görüş’ün önemli isimlerinden Recai Kutan da Komünizmle Mücadele Derneği Diyarbakır il başkanıydı. O dönem Komünizmle Mücadele Derneği ile birlikte aralarında AKP’den birçok ismin de üye olduğu Milli Talebe Birliği birlikte programlar düzenliyordu.