Anlaşmalı Boşanma Davası Nasıl Açılır?

Evlilik birliğinin temelden sarsılması durumunda eşlerin karşılıklı rızası ve ortak iradesi ile sonlandırılmasını sağlayan anlaşmalı boşanma davası, Türk Medeni Kanunu'nda önemli bir yer tutmaktadır.

Bu süreç, eşler arasında çocukların velayeti, iştirak nafakası, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat ile mal paylaşımı gibi konularda tam bir uzlaşma sağlanması halinde işlerliğe kavuşur. Amacı, çekişmeli boşanma süreçlerinin getirdiği uzun yargılama süreleri ve psikolojik yıpranmaları minimize ederek taraflara daha hızlı ve barışçıl bir çözüm sunmaktır. Bu makale, anlaşmalı boşanma davasının nasıl açılacağını, gerekli şartları, protokol hazırlanmasını ve mahkeme sürecini detaylı bir şekilde ele alarak, bu hassas dönemde yol gösterici bir kaynak olmayı hedeflemektedir. Dolayısıyla, boşanma kararı almış ancak sürecin nasıl işleyeceğine dair bilgi arayan çiftler için kapsamlı bir rehber sunmak amaçlanmaktadır.

Hukuki süreçlerin karmaşıklığı göz önüne alındığında, anlaşmalı boşanma davası bile belirli prosedürlerin titizlikle takip edilmesini gerektirir. Tarafların her konuda anlaşmış olması, davanın kolaylıkla sonuçlanacağı anlamına gelmemektedir; aksine, hazırlanan protokolün hukuka uygunluğu ve eksiksiz olması büyük önem taşır. Bu nedenle, profesyonel hukuki destek almak, sürecin sorunsuz ilerlemesi ve hak kayıplarının önüne geçilmesi adına kritik bir adımdır. Bir boşanma avukatı, tarafların haklarını koruyarak protokolün doğru bir şekilde hazırlanmasına yardımcı olabilir ve mahkeme sürecinde temsil görevi üstlenebilir. Boşanma kararı alan çiftlerin, bu süreci en az yıpranma ile atlatabilmeleri için atacakları her adımda bilinçli olmaları ve gerekli araştırmaları yapmaları, hukuki güvencelerini sağlamlaştırmaları açısından hayati bir değere sahiptir.

Anlaşmalı Boşanma Nedir ve Şartları Nelerdir?

Anlaşmalı boşanma, evlilik birliğinin sona erdirilmesi konusunda eşlerin karşılıklı olarak mutabakata varmaları ve bu mutabakatı yazılı bir protokol ile mahkemeye sunmaları yoluyla gerçekleşen bir boşanma türüdür. Bu tür bir boşanma, Türk Medeni Kanunu'nun 166. maddesinin 3. fıkrasında düzenlenmiş olup, tarafların evliliklerini bitirme kararlarını ve boşanmanın tüm fer'i sonuçlarını (nafaka, velayet, tazminat, mal paylaşımı gibi) tamamen anlaşarak belirlemelerini gerektirir. Anlaşmalı boşanma davası, çekişmeli davaların aksine, çok daha kısa sürede sonuçlanabilmesi ve taraflar arasında dostane ilişkilerin korunmasına olanak sağlaması nedeniyle tercih edilen bir yöntemdir. Ancak bu kolaylık, belirli yasal şartların eksiksiz bir şekilde yerine getirilmesiyle mümkündür. Dolayısıyla, sürecin başlangıcında anlaşmalı boşanmanın hukuki çerçevesini ve temel gerekliliklerini doğru anlamak hayati önem taşımaktadır.

Bu süreçte eşlerin üzerinde anlaşması gereken konuların kapsamı oldukça geniştir ve her detayın titizlikle belirlenmesi gerekmektedir. Çocukların olması durumunda velayet hakkının hangi eşe verileceği, çocuklara ödenecek iştirak nafakası miktarı, boşanma sonucu yoksulluğa düşecek eşe ödenecek yoksulluk nafakası, varsa maddi ve manevi tazminat talepleri ve evlilik birliği içinde edinilen malların nasıl paylaşılacağı gibi hususlar protokolde açıkça belirtilmelidir. Mahkeme, tarafların sunduğu bu protokolü, özellikle çocukların üstün yararı ve kamu düzeni açısından inceleyerek onaylar veya gerekli gördüğü değişikliklerin yapılmasını talep edebilir. Bu nedenle, hazırlanan protokolün hukuken geçerli ve makul sınırlar içinde olması, davanın hızla sonuçlanması için kritik bir faktördür. Tarafların bu süreçte deneyimli bir boşanma avukatı ile çalışması, protokolün eksiksiz ve hakkaniyetli bir şekilde hazırlanmasına yardımcı olacaktır.

Anlaşmalı boşanma davasının açılabilmesi için Türk Medeni Kanunu tarafından belirlenmiş bazı zorunlu şartlar bulunmaktadır. Bu şartlar, davanın hukuki niteliğini belirler ve mahkemenin boşanma kararını verebilmesi için olmazsa olmaz niteliktedir. İşte anlaşmalı boşanma için gerekli olan temel şartlar:

  • Evliliğin en az bir yıl sürmüş olması gerekmektedir. Bir yıldan kısa süren evliliklerde anlaşmalı boşanma davası açılamaz; bu durumda eşlerin genel boşanma nedenlerinden birine dayanarak çekişmeli dava açmaları gerekir.
  • Eşlerin boşanma konusunda ve boşanmanın tüm fer'i sonuçları (nafaka, velayet, tazminat, mal paylaşımı) üzerinde eksiksiz bir şekilde anlaşmış olmaları şarttır. Herhangi bir konuda anlaşmazlık bulunması, davayı çekişmeli hale getirecektir.
  • Eşlerin hazırladıkları bu anlaşmayı, mahkemeye yazılı bir protokol olarak sunmaları zorunludur. Protokol, açık ve anlaşılır bir dille tüm mutabakatları içermelidir.
  • Hakim, tarafların özgür iradeleriyle boşanma kararı aldıklarına ve protokoldeki şartları kabul ettiklerine ikna olmak zorundadır. Bu nedenle, tarafların mahkemede bizzat hazır bulunarak iradelerini sözlü olarak beyan etmeleri ve protokolü onaylamaları beklenir.
  • Hakim, özellikle küçüklerin menfaatlerini gözeterek protokolde gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Tarafların bu değişiklikleri kabul etmesi veya hakimle anlaşarak yeni bir düzenleme yapması gerekmektedir.

Bu şartların tamamının yerine getirilmesi, anlaşmalı boşanma davası sürecinin başarıyla ilerlemesi için temel teşkil eder. Şartlardan birinin eksik olması veya tarafların mahkeme huzurunda anlaşmazlık yaşaması durumunda, dava anlaşmalı olmaktan çıkarak çekişmeli boşanma davasına dönüşebilir. Bu durum, yargılama sürecini uzatacak ve tarafların daha fazla yıpranmasına neden olabilecektir. Dolayısıyla, tüm detayların doğru bir şekilde belirlenmesi ve yasal prosedürlere uygun hareket edilmesi, bu hassas dönemin en az zararla atlatılması için büyük önem arz etmektedir. Uzman bir boşanma avukatı ile çalışmak, bu şartların eksiksiz yerine getirilmesi ve olası sorunların önüne geçilmesi açısından büyük fayda sağlayacaktır.

Anlaşmalı Boşanmanın Avantajları Nelerdir?

Anlaşmalı boşanma, özellikle tarafların ortak iradeleriyle karar alabilmeleri ve süreç boyunca işbirliği yapmaları sayesinde birçok önemli avantaj sunar. En belirgin faydalarından biri, yargılama süresinin çekişmeli boşanma davalarına kıyasla dikkate değer ölçüde kısalmasıdır. Çekişmeli davalar yıllarca sürebilirken, anlaşmalı boşanma tek bir duruşmada bile sonuçlanabilir, bu da tarafların hem zamandan hem de maliyetten büyük ölçüde tasarruf etmelerini sağlar. Ayrıca, daha az stresli bir süreç sunar; taraflar mahkeme salonunda birbirleriyle yüzleşmek zorunda kalmaz ve duygusal yıpranma minimize edilir. Çocukların olduğu durumlarda ise, ebeveynler arasında uzlaşı sağlanmış olması, çocukların boşanma sürecinden daha az olumsuz etkilenmelerine yardımcı olur, çünkü ebeveynler boşanma sonrası da işbirliği içinde kalabilirler.

Bir Yıllık Evlilik Şartı Nasıl Hesaplanır?

Anlaşmalı boşanma davası için yasal olarak aranan bir yıllık evlilik süresi şartı, Türk Medeni Kanunu'nun 166. maddesinde açıkça belirtilmiştir. Bu süre, nikah akdinin yapıldığı tarihten itibaren davanın açıldığı tarihe kadar geçen zamanı ifade eder ve kesintisiz olarak devam etmiş olmalıdır. Örneğin, 15 Ocak 2023 tarihinde evlenen bir çift, 15 Ocak 2024 tarihinden önce anlaşmalı boşanma davası açamaz. Bu şart, evliliğin ciddiyetini ve eşlerin boşanma kararlarının ani veya düşünülmeden alınmadığını gösterme amacını taşır. Sürenin doğru hesaplanması, davanın kabul edilebilirliği açısından kritik öneme sahiptir ve bu konuda herhangi bir yanlışlık, davanın reddedilmesine neden olabilir. Bu nedenle, dava açılmadan önce bir boşanma avukatı ile bu detayın teyit edilmesi tavsiye edilir.

Protokoldeki Anlaşmazlık Durumunda Ne Olur?

Anlaşmalı boşanma davası açıldıktan sonra, mahkeme sürecinde veya davanın açılış aşamasında taraflar arasında protokoldeki maddeler üzerinde bir anlaşmazlık yaşanması halinde, davanın seyri önemli ölçüde değişebilir. Eğer taraflardan biri duruşmada protokolden vazgeçtiğini veya protokoldeki bazı maddeleri kabul etmediğini beyan ederse, dava otomatik olarak anlaşmalı boşanma olmaktan çıkar ve çekişmeli boşanma davasına dönüşür. Bu durumda, mahkeme taraflara bu durum hakkında bilgi verir ve dava, artık genel boşanma nedenlerinden birine (örneğin şiddetli geçimsizlik) dayanılarak yürütülür. Çekişmeli davalar, uzun sürebilen yargılama süreçleri, tanık dinlemeleri, delil toplama ve maddi-manevi yıpranma riskleri taşır. Bu sebeple, protokolün eksiksiz ve her iki tarafın da tam mutabakatını yansıtacak şekilde hazırlanması, süreç boyunca istikrarlı bir duruş sergilenmesi büyük önem taşımaktadır.

Anlaşmalı Boşanma Protokolü Hazırlığı ve Gerekli Belgeler

Anlaşmalı boşanma davasının temelini oluşturan anlaşmalı boşanma protokolü, eşlerin boşanmanın tüm sonuçları üzerinde sağladıkları mutabakatı yazılı hale getiren hukuki bir belgedir. Bu protokolün eksiksiz ve yasalara uygun bir şekilde hazırlanması, davanın sorunsuz ve hızlı bir şekilde sonuçlanması için hayati bir öneme sahiptir. Protokol, sadece eşlerin boşanma iradesini değil, aynı zamanda çocukların velayeti, çocuk ve eş için nafaka miktarları, maddi ve manevi tazminat talepleri, evlilik birliği içinde edinilen malvarlığının paylaşımı gibi tüm önemli hususları ayrıntılı bir şekilde içermelidir. Hazırlık aşamasında her iki tarafın da hak ve menfaatlerinin adil bir şekilde gözetilmesi, ileride doğabilecek anlaşmazlıkların önüne geçmek adına büyük önem taşır. Bu nedenle, protokol taslağının hazırlanmasında deneyimli bir boşanma avukatının desteğini almak, olası hukuki hataları önlemek ve gelecekteki ihtilafları minimize etmek için şiddetle tavsiye edilmektedir.

Protokolün içeriği, tarafların özel durumlarına göre farklılık gösterebilir ancak genel hatlarıyla belirli standartları içermek zorundadır. Örneğin, çocukların velayeti konusunda tek bir eşe velayet verilmesi veya ortak velayet düzenlemesi yapılması, çocuklarla kişisel ilişki kurulması (görüşme günleri ve süreleri), çocukların eğitim ve sağlık masraflarına katkı payları gibi detaylar açıkça belirtilmelidir. Ayrıca, yoksulluk nafakası talep eden eşin durumu ve nafakanın miktarı, ödeme şekli ve süresi de protokolde yer almalıdır. Mal paylaşımı konusunda ise, taşınır ve taşınmaz malların kimde kalacağı, banka hesapları, araçlar ve diğer değerlerin nasıl bölüşüleceği detaylı bir şekilde açıklanmalıdır. Tüm bu unsurların hukuka uygun ve net bir şekilde ifade edilmesi, mahkemenin protokolü onaylama sürecini hızlandıracak ve davanın kısa sürede sonuçlanmasını sağlayacaktır. Protokolde yer alan her bir maddenin, tarafların özgür iradesiyle ve baskı altında kalmadan kabul edildiğinin belirtilmesi de önemlidir.

Anlaşmalı boşanma davası için hazırlanan protokolün yanı sıra, mahkemeye sunulması gereken bazı standart belgeler de bulunmaktadır. Bu belgelerin eksiksiz ve güncel olması, yargılama sürecinde herhangi bir gecikme yaşanmaması adına önemlidir. İşte anlaşmalı boşanma davası için genellikle istenen belgeler:

Belge Adı

Açıklama

Anlaşmalı Boşanma Protokolü

Eşlerin boşanmanın tüm fer'i sonuçları üzerinde anlaştıklarını gösteren, taraflarca imzalanmış detaylı belge.

Dava Dilekçesi

Boşanma talebini ve anlaşmalı boşanma protokolüne atıfta bulunan, mahkemeye sunulan resmi başvuru yazısı.

Nüfus Cüzdanı Fotokopileri

Eşlere ait kimlik fotokopileri. Güncel ve okunaklı olmalıdır.

Vekaletname (Avukatlı Başvurularda)

Eşlerin avukatları aracılığıyla temsil edilecek olmaları halinde, avukata verilmiş noter onaylı belge.

Evlilik Cüzdanı Fotokopisi

Evliliğin başlangıcını ve tarafların evli olduğunu gösteren resmi belgenin fotokopisi.

Bu belgelerin yanı sıra, mahkeme dosyasının tamamlanması için gerekli harç ve gider avansının da yatırılması gerekmektedir. Eksik belge veya yanlış doldurulmuş formlar, davanın uzamasına veya ek adli işlemlerin yapılmasına yol açabilir. Özellikle anlaşmalı boşanma protokolünün hazırlanmasında ve tüm bu belgelerin eksiksiz bir şekilde temin edilmesinde bir boşanma avukatından yardım almak, sürecin daha hızlı ve hatasız ilerlemesini sağlayacaktır. Avukat, gerekli tüm belgeleri sizin adınıza hazırlayabilir, dilekçeleri düzenleyebilir ve mahkeme sürecinde sizi temsil ederek hak kaybı yaşanmasının önüne geçebilir. Bu, taraflar için hem zaman hem de psikolojik anlamda büyük bir rahatlık sağlayacaktır.

Protokolde Olması Gereken Ana Maddeler Nelerdir?

Anlaşmalı boşanma protokolünde bulunması gereken ana maddeler, boşanmanın temel sonuçlarını düzenleyen ve tarafların gelecekteki yaşamlarını doğrudan etkileyecek olan kritik unsurlardır. Bu maddeler arasında ilk olarak, çocukların velayeti (eğer varsa) kime verileceği ve diğer ebeveynin çocuklarla kişisel ilişki kurma düzeni (görüşme günleri, tatiller) yer alır. İkinci olarak, iştirak nafakası (çocuklar için) ve yoksulluk nafakası (eş için) miktarları, ödeme şekilleri ve süreleri net bir şekilde belirlenmelidir. Üçüncü olarak, evlilik birliği içinde edinilen malların paylaşımı (taşınmazlar, araçlar, banka hesapları, emeklilik hakları vb.) ve dördüncü olarak da varsa maddi ve manevi tazminat talepleri ile bu tazminatların miktarı ve ödeme koşulları detaylandırılmalıdır. Tüm bu hususlar, tarafların gelecekteki ihtilafları önlemesi açısından hayati önem taşır ve eksiksiz bir şekilde protokole yansıtılmalıdır.

Protokolü Avukat Olmadan Hazırlamak Mümkün müdür?

Anlaşmalı boşanma protokolünü avukat desteği olmadan hazırlamak teorik olarak mümkün olsa da, pratikte ciddi riskler taşımaktadır. İnternet üzerinden veya örnek dilekçelerden yola çıkarak bir protokol hazırlamak, yasal detayları gözden kaçırma, hak kayıplarına yol açma veya eksik maddeler nedeniyle mahkemenin protokolü onaylamaması gibi sorunlara yol açabilir. Özellikle çocukların velayeti, nafaka miktarları ve mal paylaşımı gibi hassas konularda hukuki bilgi ve deneyim eksikliği, tarafların aleyhine sonuçlar doğurabilir. Mahkeme, protokolün hukuka uygunluğunu ve hakkaniyeti titizlikle incelediği için, avukat desteği olmadan hazırlanan protokoller genellikle eksiklikler içerebilir ve bu durum davanın uzamasına veya çekişmeli hale gelmesine neden olabilir. Bu yüzden, profesyonel hukuki destek almak, sürecin güvenli ve doğru ilerlemesi için şiddetle tavsiye edilir.

Gerekli Belgelerin Eksik Olması Davayı Nasıl Etkiler?

Anlaşmalı boşanma davası için mahkemeye sunulması gereken belgelerin eksik olması, davanın seyrini olumsuz yönde etkileyen önemli bir faktördür. Dava dilekçesi ve anlaşmalı boşanma protokolü ile birlikte kimlik fotokopileri, evlilik cüzdanı fotokopisi gibi temel belgelerin eksik veya hatalı olması durumunda, mahkeme genellikle taraflara eksiklerin tamamlanması için süre verir. Bu durum, yargılama sürecini uzatır ve duruşma tarihlerinin ileriye atılmasına neden olabilir. Daha da önemlisi, belirlenen süre içinde eksiklerin tamamlanmaması halinde dava usulden reddedilebilir. Bu da tarafların tekrar dava açmak zorunda kalmaları anlamına gelir ve ek zaman ile maliyet kaybına yol açar. Bu nedenle, dava açılmadan önce tüm belgelerin eksiksiz ve doğru bir şekilde hazırlandığından emin olmak, sürecin verimli ilerlemesi için kritik bir adımdır.

Anlaşmalı Boşanma Davası Başvuru Süreci

Anlaşmalı boşanma davası başvurusu, tarafların evlilik birliğini sonlandırma kararlarını ve bu karara ilişkin tüm detayları içeren protokolü mahkemeye sunmalarıyla başlar. Bu süreç, belirli adımları ve yasal prosedürleri titizlikle takip etmeyi gerektirir ve hatasız ilerlemesi, davanın hızlı bir şekilde sonuçlanması için kritik önem taşır. İlk olarak, tarafların üzerinde anlaştıkları tüm konuları kapsayan anlaşmalı boşanma protokolünün yazılı hale getirilmesi gerekmektedir. Bu protokol, davanın temel belgesi olup, mahkemenin inceleyeceği ve onaylayacağı ana çerçeveyi oluşturur. Protokolün hazırlanmasının ardından, boşanma davası dilekçesi ile birlikte ilgili Aile Mahkemesi'ne başvurulur. Başvuru anında, mahkeme harçları ve gider avansının da yatırılması gerekmektedir. Tüm bu adımlar, hukuki sürecin doğru bir şekilde başlatılması ve ileride yaşanabilecek aksaklıkların önüne geçilmesi için özenle yerine getirilmelidir.

Başvuru sürecinde atılan her adım, davanın seyrini doğrudan etkileyebilir; bu nedenle, dilekçenin ve protokolün hukuki standartlara uygunluğu büyük önem taşır. Dava dilekçesi, Türk Medeni Kanunu'nun ilgili maddelerine atıfta bulunarak boşanma talebini açıkça ifade etmeli ve anlaşmalı boşanma protokolünün ekte sunulduğunu belirtmelidir. Mahkeme kalemine yapılan bu başvuru sonrasında, dava dosyası oluşturulur ve duruşma günü belirlenir. Tarafların veya avukatlarının duruşma davetiyesini takip etmeleri ve belirlenen tarihte mahkemede hazır bulunmaları zorunludur. Özellikle anlaşmalı boşanma davasında tarafların bizzat dinlenmesi ve hakimin huzurunda protokoldeki iradelerini teyit etmeleri yasal bir gerekliliktir. Bu nedenle, profesyonel hukuki danışmanlık almak, başvuru sürecinin tüm aşamalarında doğru yönlendirilme sağlamak ve olası hataları önlemek adına vazgeçilmez bir destektir. Bir boşanma avukatı, tüm bu evrak işlerini sizin adınıza yürüterek sürecinizi kolaylaştırabilir.

Anlaşmalı boşanma davası başvurusu, belirli bir sıra ve düzen içinde yapılması gereken adımları içerir. Bu adımların doğru bir şekilde takip edilmesi, davanın mahkeme tarafından hızlıca ele alınmasını ve sonuçlandırılmasını sağlar. İşte anlaşmalı boşanma davası başvuru sürecinin temel aşamaları:

  1. Anlaşmalı Boşanma Protokolünün Hazırlanması: Eşler, çocukların velayeti, nafaka, tazminat ve mal paylaşımı gibi tüm konularda tam bir mutabakata vararak yazılı bir protokol hazırlar ve bu protokolü imzalar. Bu, sürecin en temel ve önemli adımıdır.
  2. Dava Dilekçesinin Oluşturulması: Protokol ekinde sunulacak, boşanma talebini ve anlaşmalı boşanma iradesini içeren bir dava dilekçesi hazırlanır. Dilekçede, hangi Aile Mahkemesi'ne başvurulduğu, tarafların kimlik bilgileri ve boşanma talebinin yasal dayanakları belirtilmelidir.
  3. Gerekli Belgelerin Toplanması: Dava dilekçesi ve protokol ile birlikte, nüfus cüzdanı fotokopileri, evlilik cüzdanı fotokopisi (varsa) ve avukat aracılığıyla başvuru yapılıyorsa vekaletname gibi belgeler eksiksiz olarak hazırlanır.
  4. Mahkemeye Başvuru ve Harçların Yatırılması: Hazırlanan dava dilekçesi ve ekleri, yetkili Aile Mahkemesi'ne teslim edilir. Bu aşamada, kanunen belirlenen başvuru harcı ve gider avansı ödenir. Harç ve avans ödenmeden dava açılış işlemi tamamlanamaz.
  5. Duruşma Gününün Takibi: Başvuru sonrasında mahkeme, dava dosyasına bir esas numarası verir ve duruşma günü belirler. Tarafların veya avukatlarının bu duruşma gününü takip etmeleri ve tebliğ gelmese dahi kendilerini bilgilendirmeleri gerekmektedir.

Bu adımların her biri, anlaşmalı boşanma sürecinin yasal zeminde sağlıklı bir şekilde ilerlemesi için büyük önem taşımaktadır. Özellikle protokolün eksiksiz hazırlanması ve tüm belgelerin doğru bir şekilde sunulması, mahkemenin davanızı hızla ele almasına ve olumlu bir karar vermesine zemin hazırlar. Sürecin herhangi bir aşamasında yaşanabilecek bir hata veya eksiklik, davanın uzamasına veya geri çevrilmesine neden olabilir. Bu nedenle, bir boşanma avukatı ile çalışmak, başvuru sürecinin her aşamasında doğru adımların atılmasını garanti altına alacak ve tarafların haklarının eksiksiz korunmasını sağlayacaktır. Avukatınız, dilekçe ve protokol hazırlığından, harç ödemelerine ve duruşma takibine kadar tüm detaylarla ilgilenebilir.

Yetkili Mahkeme Neresidir?

Anlaşmalı boşanma davasında yetkili mahkeme, Türk Medeni Kanunu'na göre belirlenmiştir. Bu tür davalarda yetkili mahkeme, taraflardan birinin yerleşim yeri Aile Mahkemesi veya eşlerin son altı ay birlikte oturdukları yer Aile Mahkemesi'dir. Bu seçenekler, taraflara dava açma konusunda esneklik sağlamaktadır. Örneğin, eşlerden biri İstanbul'da, diğeri Ankara'da yaşıyorsa, dava ister İstanbul Aile Mahkemesi'nde ister Ankara Aile Mahkemesi'nde açılabilir. Eğer eşler son altı ay içinde birlikte İzmir'de ikamet etmişlerse, şu anda farklı şehirlerde yaşıyor olsalar bile İzmir Aile Mahkemesi de yetkili olacaktır. Doğru yetkili mahkemeyi belirlemek, davanın usulden reddedilmemesi ve sürecin sorunsuz ilerlemesi için kritik öneme sahiptir. Bu konuda tereddüt yaşanması durumunda, bir boşanma avukatından hukuki destek almak en doğru yaklaşımdır.

Duruşmaya Katılım Zorunlu mudur?

Anlaşmalı boşanma davasında duruşmaya katılım, eşler için yasal olarak zorunludur. Türk Medeni Kanunu'nun ilgili maddeleri uyarınca, hakim, tarafların boşanma iradelerini ve anlaşmalı boşanma protokolündeki hükümlere yönelik kabullerini bizzat dinlemekle yükümlüdür. Bu, tarafların özgür iradeleriyle hareket ettiklerinden ve herhangi bir baskı altında olmadıklarından emin olmak amacıyla yapılan bir uygulamadır. Her iki eşin de duruşmada hazır bulunması ve hakim huzurunda protokoldeki anlaşmalarını sözlü olarak teyit etmeleri gerekmektedir. Eğer eşlerden biri veya her ikisi de duruşmaya katılmazsa, mahkeme davanın reddine karar verebilir veya taraflara ek süre vererek başka bir duruşma tarihi belirleyebilir. Dolayısıyla, anlaşmalı boşanma davasının tek celsede sonuçlanabilmesi için, eşlerin belirlenen duruşma gününde mutlaka hazır bulunmaları büyük önem taşımaktadır, aksi halde süreç uzayabilir veya davanız çekişmeliye dönebilir.

Harç ve Gider Avansı Nedir ve Ne Kadar Ödenir?

Anlaşmalı boşanma davası açılırken mahkemeye ödenmesi gereken harç ve gider avansı, hukuki sürecin başlatılması için yasal zorunluluklardır. Başvuru harcı, davanın açılışı için devlet tarafından alınan sabit bir ücrettir ve her yıl Adalet Bakanlığı tarafından belirlenen tarifeye göre değişir. Gider avansı ise, mahkeme süresince ortaya çıkabilecek posta, tebligat, bilirkişi ücreti gibi masrafları karşılamak üzere yatırılan peşin bir ödemedir. Bu avans, davanın seyrine göre değişebilir ve kullanılmayan kısmı dava sonunda tarafa iade edilir. Harç ve gider avansının miktarları, davanın açıldığı yıla ve dosyanın içeriğine göre değişiklik gösterebilir. Örneğin, 2024 yılı itibarıyla belirlenen harçlar ve avanslar, önceki yıllara göre farklılık gösterecektir. Bu ödemelerin eksiksiz yapılması, dava dosyasının işleme alınması ve yargılama sürecinin başlatılması için vazgeçilmezdir. Eksik ödeme durumunda, mahkeme eksikliğin tamamlanması için süre verebilir ve bu durum davanın uzamasına neden olabilir. Güncel harç ve avans miktarları hakkında bilgi almak için adliye vezneleri veya bir boşanma avukatı ile iletişime geçmek en doğru yoldur.

Mahkeme Süreci ve Anlaşmalı Boşanmanın Tamamlanması

Anlaşmalı boşanma davasında mahkeme süreci, dava dilekçesi ve protokolün mahkemeye sunulmasıyla başlar ve genellikle tek bir duruşmada tamamlanabilir. Bu durum, çekişmeli boşanma davalarına kıyasla sürecin çok daha hızlı ve az yıpratıcı olmasını sağlar. Mahkeme, dosyayı inceledikten sonra bir duruşma günü belirler ve taraflara tebligat gönderir. Belirlenen duruşma gününde, hem davacı hem de davalı eşin bizzat mahkemede hazır bulunması zorunludur. Hakim, eşleri ayrı ayrı veya birlikte dinleyerek, boşanma iradelerinin serbest ve gönüllü olup olmadığını teyit eder. Ayrıca, tarafların sunduğu anlaşmalı boşanma protokolünün hukuka uygunluğunu, özellikle çocukların üstün yararı açısından hakkaniyete uygun olup olmadığını denetler. Hakimin bu denetimi, çocukların geleceğini korumak ve kamu düzeninin sağlanması açısından büyük önem taşımaktadır. Bu süreçte, eşlerin deneyimli bir boşanma avukatı tarafından temsil edilmesi, duruşmada doğru beyanlarda bulunmalarına ve olası hukuki eksikliklerin giderilmesine yardımcı olacaktır.

Duruşma sırasında hakim, protokolün tüm maddelerini taraflara okuyarak veya özetleyerek onaylarını alır. Eğer hakim, protokolde çocukların menfaatlerine aykırı veya hukuken sakıncalı bir durum tespit ederse, taraflardan bu konuda değişiklik yapmalarını talep edebilir. Tarafların bu değişiklikleri kabul etmesi veya hakimle uzlaşarak yeni bir düzenleme yapması halinde, protokol mahkemece onaylanır. Onaylanan protokolün ardından hakim, boşanma kararı verir ve duruşma tutanağına bu kararı işler. Boşanma kararının kesinleşmesi için yasal bir bekleme süresi bulunmaktadır. Bu süre içerisinde tarafların karara itiraz etme hakları vardır, ancak anlaşmalı boşanmada genellikle itiraz olmaz ve karar hızla kesinleşir. Kararın kesinleşmesinin ardından, boşanma işlemi resmiyet kazanır ve nüfus kayıtlarına işlenir. Boşanma avukatları, bu karmaşık süreçte müvekkillerine rehberlik ederek, tüm yasal adımların eksiksiz ve zamanında atılmasını sağlar, böylece hukuki güvencelerini temin ederler.

Mahkeme Kararı Ne Zaman Kesinleşir?

Anlaşmalı boşanma davasında mahkeme tarafından verilen boşanma kararı, hemen kesinleşmez. Kararın kesinleşmesi için yasal bir süreç olan istinaf süresi beklenir. Kararın tebliğ edilmesinden itibaren iki haftalık istinaf süresi bulunmaktadır. Eğer taraflar bu süre içinde karara itiraz etmezlerse veya istinaf hakkından feragat ettiklerini beyan ederlerse, karar kesinleşir. Özellikle anlaşmalı boşanma davalarında, taraflar zaten her konuda uzlaştıkları için genellikle istinaf yoluna başvurmazlar ve bu süreç hızla tamamlanır. Kararın kesinleşmesinin ardından, mahkeme kalemi tarafından kesinleşme şerhi düşülür ve bu şerh ile birlikte karar nüfus müdürlüğüne bildirilir. Nüfus kayıtlarına işlenen boşanma ile birlikte taraflar resmi olarak boşanmış sayılırlar. Bu süreçte, bir boşanma avukatının takibi, kararın hızlı ve sorunsuz bir şekilde kesinleşmesini sağlayacaktır.

Boşanma Sonrası Nüfus Kayıt İşlemleri

Boşanma kararının kesinleşmesinin ardından, bu kararın resmiyet kazanması ve hukuken geçerli olması için nüfus kayıtlarına işlenmesi gerekmektedir. Mahkeme, kesinleşen boşanma kararını ilgili nüfus müdürlüğüne re'sen (kendiliğinden) bildirir. Nüfus müdürlüğü, bu bildirim üzerine tarafların medeni durumlarını "boşanmış" olarak günceller ve kadın eşin soyadı değişikliği talebi varsa bu değişikliği de işler. Genellikle, kadınlar boşanma sonrası kendi kızlık soyadlarını kullanma hakkına sahip olurlar, ancak talep etmeleri halinde boşandıkları eşlerinin soyadını kullanmaya devam edebilirler. Bu işlemlerin takibi, tarafların kişisel sorumluluğunda olmamakla birlikte, sürecin hızlandırılması veya olası aksaklıkların giderilmesi için bir boşanma avukatından destek alınması faydalı olabilir. Boşanma sonrası nüfus kayıt işlemleri tamamlandığında, taraflar hukuken tamamen özgür ve bekar statüsüne kavuşmuş olurlar, böylece yeni bir hayata adım atma imkanı bulurlar.

Anlaşmalı Boşanmadan Feragat Edilebilir mi?

Evet, anlaşmalı boşanma davası sürecinde, herhangi bir aşamada taraflardan biri veya her ikisi de boşanma iradesinden vazgeçerek davadan feragat edebilir. Dava açıldıktan sonra, duruşma öncesinde veya duruşma sırasında taraflardan birinin "Boşanmak istemiyorum" veya "Anlaşmadan vazgeçtim" demesi halinde, mahkeme davayı anlaşmalı boşanma olarak sonuçlandıramaz. Bu durumda, dava ya reddedilir ya da talep üzerine çekişmeli boşanma davasına dönüşür. Feragat beyanının, hukuki sonuçları itibarıyla ciddiye alınması ve geri dönüşünün zor olduğu unutulmamalıdır. Özellikle duruşmada yapılan feragat beyanı, davanın o haliyle kapanmasına neden olabilir. Bu nedenle, boşanma kararı almadan önce ve protokolü imzalamadan önce tarafların tüm sonuçları iyi değerlendirmesi ve kararlarından emin olmaları büyük önem taşımaktadır. Herhangi bir tereddüt durumunda, uzman bir boşanma avukatı ile istişare etmek, sağlıklı bir karar verme sürecine katkıda bulunacaktır.

Sıkça Sorulan Sorular

Anlaşmalı boşanma davası ne kadar sürer?

Anlaşmalı boşanma davası, genellikle tek bir duruşmada, yani 1 ila 3 ay gibi kısa bir sürede sonuçlanabilir. Mahkemenin yoğunluğuna ve tebligat süreçlerine bağlı olarak bu süre değişebilir. Tarafların protokolde tam uzlaşması, süreci hızlandıran en önemli faktördür.

Anlaşmalı boşanmada avukat tutmak zorunlu mudur?

Hayır, anlaşmalı boşanma davasında avukat tutma zorunluluğu yoktur. Ancak, hukuki süreçlerin karmaşıklığı ve olası hak kayıplarını önlemek adına, deneyimli bir boşanma avukatından destek almak şiddetle tavsiye edilir.

Protokolde değişiklik yapılabilir mi?

Evet, mahkeme duruşması sırasında hakim, protokolü inceledikten sonra özellikle çocukların üstün yararı açısından uygun görmediği maddelerde değişiklik yapılmasını talep edebilir. Taraflar, bu değişiklikleri kabul etmek veya hakimle uzlaşmak zorundadır.

Anlaşmalı boşanmada mal paylaşımı nasıl yapılır?

Anlaşmalı boşanmada mal paylaşımı, eşlerin kendi aralarında hazırladıkları ve protokole yansıttıkları anlaşmaya göre yapılır. Taraflar, evlilik birliği içinde edinilen malların nasıl paylaşılacağı konusunda özgürce karar verebilirler.

Boşanma sonrası soyadı değişikliği nasıl olur?

Boşanma kararının kesinleşmesinin ardından kadın, nüfus müdürlüğüne başvurarak kendi kızlık soyadını yeniden kullanma hakkına sahiptir. Dilerse, boşandığı eşinin soyadını kullanmaya devam etme hakkı da bulunur.

Advertorial

Sonraki Haber