Hastanede ihmaller zinciri: Bebeğini kaybeden annenin iddiaları şoke etti!

Galerinin tamamı için tıklayınız

'DOĞUM İÇİN NEDEN HEYET KARARI GEREKİYOR'

T.Z.'nin avukatı Hüseyin Oğulcan Yılmaz ise sürecin bir ihmaller zinciri olduğunu söyleyerek, "Tansiyon şikayetiyle hastaneye başvuruyor. Burada aslında anne, tansiyonlu olduğunun farkına varmıyor. Ancak haftasında yapılan kontrollerde, bebeğin kontrollerinde annenin tansiyonlu olduğu tespit ediliyor. Bu sebeple, yeterli ekipman olmaması dolayısıyla anneyi tansiyon kontrolü için fakülte hastanesine gönderiyorlar. Fakülte hastanesine gidildiğinde tansiyon kontrolleri yapılıyor ve doğum için gün belirleniyor. Fakülte hastanesinden verilen bilgiye göre anne tansiyon hastasıymış gibi işlem yapılıyor. Oysa böyle bir durum daha önce yoktu. Sadece anneye iletilen bilgi bu. Onun dışında doğum için heyetin karar vermesi gerektiği anneye iletiliyor. Ancak burada şöyle bir soru işareti var. Normalde bir bebek sağlıklıysa ve herhangi bir problem yoksa doğum için neden heyet kararı gerekiyor. Burada bir soru işareti mevcut" ifadelerini kullandı.

'AMELİYATHANE YERİNE SERVİS ODASINDA DOĞUM YAPTIRILDI'

Yılmaz, özel hastanede süreci takip eden doktorun doğumun yapılacağı tarihten günler önce izinli olduğunu belirterek, "Özel hastanede süreci takip eden doktor tam doğum yapılacağı 3-4 gün bandında izinli. Yurtdışında olduğunu söylüyorlar. Ardından, Salı günü fakülte hastanesine ağrı ve sancıyla gidildiğinde doğum gerçekleşiyor. Ancak doğumun gerçekleşme şekli, hijyen koşulları açısından bir ihmaller zinciri. Anne doğumu servis odasında gerçekleştiriyor. Hiçbir özel tedbir alınmıyor. Düne kadar heyetin karar vermesi gereken bir doğumun nasıl servis odasında gerçekleştiği de büyük bir soru işareti. Bebek doğuyor. Tabii ki bu doğum ameliyathane koşullarında değil, servis odasında gerçekleştiği için anne, eşi ve birçok tanık var. Bebek doğduktan sonra doktor bebeği yere düşürüyor. Bebek yere düştükten sonra odadan çıkarılırken bebeğin ağlama sesi ve hareketi tanıklarca duyuluyor. Buna rağmen bir sonraki güne kadar anneye hiçbir bilgi verilmiyor. Bir sonraki gün geldiğinde bebeğin ölü doğduğu bilgisi veriliyor. Oysa tanıklar bebeğin ağladığını ve hareket ettiğini söylüyor. Sağlık Bakanlığı'na ise bebeğin akciğerinde problem olduğu beyan ediliyor. Doğum sürecini takip eden özel hastanedeki doktora da ulaşılıyor. O doktor da 'Ben bunu fark etmiştim' diyor. Biz, tüm bu süreçle alakalı gerekli yerlere başvurularımızı yaptık. Şikayetimiz devam ediyor. Sorumluların cezalandırılmasını istiyoruz. Çünkü bu noktada sadece müvekkilim cesaret gösterdi ve başvuru yaptı. Belki de birçok annenin başına geldi bu. İlgili makamların konuyu titizlikle takip edeceğine hem benim hem de müvekkilimin güveni tam" diye konuştu.

Allah kahretsin! Hepsinin gözleri oyulmuş, karınları deşilmiş, boyunlar kırılmış...