''İmar Barışı''nı fırsat bilip Türkiye'nin zirvesindeki yemyeşil cenneti işgal ettiler
"Ülkemizin ve özellikle Karadeniz'in kanayan bir yarası meraların tahribatıdır" diyen Erüz, "Özellikle yaylalarımız çok ciddi şekilde tahribat altında. Kanun açık kesinlikle belediye sınırlarında ya da köy sınırlarında dahi meralar hayvancılık amacıyla kullanmanın dışında herhangi bir şekilde tahsisi söz konusu değil. Yaylalarda temelli yapı yapılması söz konusu değil. Osmanlı Devleti'nde dahil herhangi bir meraya, yaylaya kafanıza göre giremezdiniz, müdahale edemezdiniz. Son yıllarda nasıl bir sistem geliştiyse insanlar yaylalara üşüştü. Trabzon ve civar illerde yaklaşık 100 bini bulan inanılmaz bir kaçak yapı var. Eğer devlet ilgilileri görmüyorsa uydu dediğimiz sistem var. Devletin kesinlikle görmedim, duymadım, bilmedim taktiğiyle yaylaların daha fazla tahrip edilmesine izin vermemesi lazım. Ülkemizin çok yoğun bulunan ve dağlık coğrafyasının getirdiği avantaj olan mera ve yayları koruması gerekiyor. Bunlar bize bedava besin sağlayan ortamlar. Şuan ki durumda maalesef bizim meralarımız o kadar çok tahrip edilmiş ki yaylacılık yapan hayvancılık yapan insanlar yaylalardan kovulmaya başlandı. Hayvanlar koku yapıyor, hayvanlar sokaklarda kirlilik yapıyor kovuluyorlar. Meralar hayvancılık dışında kesinlikle kullanılmaması gereken alanlardır" şeklinde konuştu.