Dilek İmamoğlu'ndan Emine Erdoğan'a ''siyaset üstü vicdani'' çağrı


Gözaltına alındıktan sonra tutuklanarak görevinden uzaklaştırılan ve Silivri'deki Marmara Cezaevi'ne konulan Ekrem İmamoğlu'nun eşi Dilek Kaya İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'a bir mektup yazarak "bu çağrım siyaset üstü vicdani bir çağrıdır" dedi.
Diploması iptal edilen, görevden alınarak tutuklanan ve 19 Mart'tan bu yana Silivri'deki Marmara Cezaevi'nde bulunan Ekrem İmamoğlu'nun eşi Dilek Kaya İmamoğlu, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'a hitaben resmi X hesabı üzerinden bir mektup yayınladı.
İmamoğlu, Emine Erdoğan'a sosyal medya üzerinden yaptığı çağrıda "Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan kadınlar, İstanbul dışındaki cezaevlerine sevk edilmeleri nedeniyle çocuklarından ve ailelerinden koparılmış durumdalar. Sizden ricam; bu meselenin insani yönüyle ele alınması, ilgili kurumlarla istişare edilerek kadın tutukluların ailelerinden koparılmamaları yönünde bir çözüm geliştirilmesidir" ifadelerini kullandı.
İmamoğlu, Emine Erdoğan'a yaptığı çağrıda Silivri Cezaevi'nden kent dışındaki cezaevlerine nakledilen tutuklu kadınların ailelerinden "koparıldığını" belirterek "Bu uygulama, yalnızca bu kadınların değil, geride kalan aile bireylerinin de hayatını derinden etkilemektedir" dedi.
"Aile Yılı'ilan edilen 2025 yılında, annelik gibi kutsal bir sorumluluğun bu denli ağır şekilde sekteye uğratılması, toplum vicdanını da derinden yaralamaktadır" diyen Dilek Kaya İmamoğlu, "Sizden ricam; bu meselenin insani yönüyle ele alınması, ilgili kurumlarla istişare edilerek kadın tutukluların ailelerinden koparılmamaları yönünde bir çözüm geliştirilmesidir" ifadelerini kullandı.
İşte Dilek Kaya İmamoğlu'nun, Emine Erdoğan'a hitaben yayınladığı o mesaj:
"Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi,
Bir anne ve toplum vicdanının sesi olma sorumluluğunu yüreğinde hisseden bir kadın olarak bu mektubu size yazıyorum.
Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan kadınlar, İstanbul dışındaki cezaevlerine sevk edilmeleri nedeniyle çocuklarından ve ailelerinden koparılmış durumdalar. Bu uygulama, yalnızca bu kadınların değil, geride kalan aile bireylerinin de hayatını derinden etkilemektedir. “Aile Yılı” ilan edilen 2025 yılında, annelik gibi kutsal bir sorumluluğun bu denli ağır şekilde sekteye uğratılması, toplum vicdanını da derinden yaralamaktadır.
Günahsız çocuklar annelerinden ayrı düşmekte, bu ayrılık onların ruhsal gelişimlerinde onarılması güç izler bırakmaktadır. Aile bütünlüğünün korunması, hukuk devleti olmanın en temel gereklerinden biridir. Bu tür uygulamalar, evrensel insan hakları ve çocuk hakları bakımından ciddi bir sorgulama gerektirmektedir.
Kadınların ve çocukların korunması adına gösterdiğiniz duyarlılığı biliyorum. Sizden ricam; bu meselenin insani yönüyle ele alınması, ilgili kurumlarla istişare edilerek kadın tutukluların ailelerinden koparılmamaları yönünde bir çözüm geliştirilmesidir. Bu çağrımın siyaset üstü, vicdani bir çağrı olarak değerlendirilmesini istirham ediyorum.
Desteğinizin bu konuda binlerce insana umut olacağına inanıyor, mübarek Kurban Bayramınızı tebrik ediyor; sağlık ve esenlikler diliyorum.
Saygılarımla,
Dilek Kaya İmamoğlu"