İtirafçı subayın anlattıkları tüyler ürpertti

Konya merkezli FETÖ soruşturmasında itirafçı olan bir subay, ifadesinde, darbe gecesi F-16'ların kaldırıldığı Diyarbakır 8. Ana Jet Üs Komutanlığında yaşanan hareketliliğe değindi.

İtirafçı, Özel Kuvvetler Komutanlığını ele geçirmek istediği sırada  şehit Ömer Halisdemir tarafından öldürülen cuntacı general Semih Terzi'nin  Diyarbakır'dan Ankara'ya gitmesinin ardından, Diyarbakır'da yaşananları aktardı.
 
 İtirafçı, Diyarbakır'da darbe girişimine destek için teçhizatlarıyla  bekleyen 60 özel kuvvetler personelinin Ankara'ya hareket etmelerinin nasıl  engellendiğini anlattı.  Darbe gecesi saat 22.45 gibi güvenlik hareket merkezinden nöbetçi  uzman çavuş tarafından telefonla arandığını, içtima alındığı için tabura gelmesi  gerektiğinin söylendiğini belirten itirafçı, Diyarbakır'da sık sık bu şekilde  uygulama yapıldığından bu durumu sıradan bir şeymiş gibi düşündüğünü ifade etti.
 
 Bu sırada televizyondan Başbakan Binali Yıldırım'ın "Bu bir  kalkışmadır" şeklindeki konuşmalarını dinleyip, İstanbul'da köprünün  kapatıldığını görünce olağan dışı bir durum olduğunu anladığını aktaran itirafçı,  "Hemen tabura gittim. Taburun arkasındaki içtima alanında destek grup komutanının  emriyle içtima alanında uzman çavuş, astsubay ve subay rütbesindeki tüm personel  toplandık." dedi.
 
60 ÖZEL KUVVET ASKERİ ANKARA GİDECEKTİ   
 
İtirafçı, burada tabur komutanı yerine bakan yüzbaşının, yaptığı  konuşmada, "Arkadaşlar bizim rengimiz kırmızı beyazdır. Bir kalkışma yapılıyor,  bizim bu kalkışmayla bir alakamız yoktur. Şu anda burada toplanma amacımız 7.  Kolordu Komutanlığından gelen ihbardır" dediğini belirterek, şöyle devam etti:  "Kalkışma kapsamında terör örgütü PKK'nın bunu fırsat bilerek bombalı  araç ve silahlı eylem yaparak üsse saldırı düzenleneceği yönünde ihbar alındığını  bildirdi. Güvenlik taburu olmamız nedeniyle güvenlik tedbirlerini artırmak  amacıyla toplanıldığını, üstten hiçbir personelin dışarıya çıkarılmayacağını,  dışarıdan da hiçbir personelin üsse giriş yaptırılmayacağını söyledi. Talimat  üzerine nöbet yerlerinin nöbetçi sayısını iki katına çıkardık. Hareket merkezinin  telsiz anonsuyla, Casa uçaklarının bulunduğu yerde 60 kişiden oluşan özel kuvvet  personelinin teçhizat kuşanmaya başladığını öğrendik. Bunların başındaki albay  rütbesindeki kişi, bize Casa uçağıyla Ankara'ya gitmeleri gerektiğini söyledi. Bu  kişiye üssün güvenliğinden bizim sorumlu olduğumuzu ve kanun dışı herhangi bir  faaliyette bulunmamaları gerektiğini bildirdik. Albayın bu isteğini kabul  etmeyerek, çevrelerini uzman çavuşlardan oluşan nöbetçilerle çevirdik. Sabaha  kadar bulundukları yerde bekletildiler ve Ankara'ya gitmeleri engellendi. Sabah  da bu kişiler, zırhlı otobüsle tekrar geldikleri 7. Kolordu Komutanlığına  gönderildiler."
 
ilerleyen saatlerde, Diyarbakır'da, kalkışmanın yaşandığı ilk  saatlerde 6 F-16 uçağının pilotlar tarafından kaçırıldığını duyduğunu anlatan  itirafçı subay, örgütün isteklerini yerine getirmediği için kendisinin pilotluk  sınavlarında elenmesini sağladığını da öne sürdü.
 

Sonraki Haber