BAŞBAKAN'DAN TARİHİ KONUŞMA: ADAY OLMAYACAĞIM

AK Parti'de kongre kararının ardından Başbakan Davutoğlu ilk kez canlı yayında konuştu ve aday olmayacağını açıkladı.

AK Parti'de olağanüstü kongre kararı alınmasıyla birlikte Ankara'da kritik MYK toplantısı yaklaşık 40 dakika sürdükten sonra sona erdi. Davutoğlu kameraların karşısına geçerek açıklamalarda bulundu. Başbakan,  "Yoldan önce yol arkadaşı sözü vardır. Ben yola çıktığım arkadaşlarımın benimle olmalarını isterim. Olmadıklarında da bana söylemelerini isterim. Son MKYK'da yaşananlar çok önem arz etmiyor. İlk imzayı ben attım. Ancak takip edilen yöntemi refik olarak düşünmedim. Bu anlamda yaptığım istişareler neticesinde AK Parti’nin birliği için refik değişmesindense genel başkanın değişmesinin daha doğru olacağını düşündüm. Bu şartlar altında aday olmayı düşünmüyorum" dedi.

İşte Davutoğlu’nun açıklamasından satır başları:

Aziz milletim Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı ve AK Parti Genel Başkanı olarak hepinizi selamlıyorum.

Son 25 yıldır en köklü dönüşümlerin geçtiği bir süreçteyiz. Bir akademisyen, danışman ve başbakan olarak aziz milletimizin hizmetinde olmak benim için en büyük gurur vesilesi olmuştur.

Bugün sizlerin huzuruna çıkmış bulunuyorum.

Kurucu liderimiz Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dan kutsal emaneti devraldım. Canla başla çalıştığımı düşünüyorum. Geldiğimiz bu noktada birlikte bir muhasebe ve gelecekle ilgili beklentilerimizi paylaşmak kanaatindeyim.

'BU ÖNEMLİ BİR MEYDAN OKUMAYDI'

Birinci dönem 28 ağustos 2014 ve 7 haziran 2015 arasındaki dönemdir. Bu dönemin en önemli meydan okuması, karizmatik bir liderden sonra AK Parti'nin geleceğe hazırlanmasıdır. Geçmiş göstermiştir ki karizmatik liderlerden sonra bir boşluk doğar.

Benim hedefim AK Parti'nin birliğinin, beraberliğinin muhafazası olmuştur. Benim AK Parti Genel Başkanlığımda bu partiden tek bir istifa yaşanmamış ve parti omurgasından bir şey eksilmemiştir. Bu önemli bir meydan okumaydı.

İkinci hedefim ülkeyi suhuletle seçime götürmekti. Üçüncü olarak terör olayları vardı. Hem bu olayların üstesinden gelmek, yaraları sarmak, hem de kapsamlı bir güvenlik planlamasını hayata geçirdik.

Dördüncü hedef bütün yatırımların eksiksiz sürdürülmesi ve devam etmesi yanında ekonomik istikrarın muhafaza edilmesiydi.

'ÇELİKLEŞMİŞ İRADEYİ KARŞILARINDA BULDULAR'

İkinci dönemimiz en kritik dönemdi, 7 Haziran 1 Kasım arası. Puslu havayı seven bütün çakallar ortaya çıkmıştı. 7 Haziran akşamı partimizde hüzün vardı. Bu binanın balkonunda şunu söyledim: Başınızı dik tutun.

7 Haziran’da seçim neticeleri dolayısıyla başlarımızın öne eğilmesini gerektirecek hiçbir şey yaşanmadı. 7 Haziran - 1 Kasım arası hükümetsizlik bekleyenler çelikleşmiş iradeyi karşılarında buldular.

23 Temmuz günü bütün güvenlik birimlerimizle, madem ki Türkiye’ye savaş ilan edilmiştir, ülkemiz terörden temizlenene kadar devam edeceğiz dedik. 1 Kasım seçimlerine suhuletle gittik ve dünyadan kimsenin tartışmadığı gurur duyacağımız bir netice ortaya çıktı.

Yeni bir dönem başlamıştı, 4 yıllık bir hukuk oluşmuştu. İlk aldığımız karar şuydu: Madem ki milletimiz bize güvendi, vaatlerimizi dört yıla yaymayacağız, 3 ayda yerine getireceğiz.

3 aylık dönemde bütün vaatlerimizi yerine getirmiş olmanın huzurunu ve gururunu yaşıyorum. 1 Kasım öncesi 81 vilayeti dolaşarak verdiğimi hiçbir söz yarım kalmış değildir.

Sivil bir anayasa için de kurullar oluşturduk. Muhalefet liderleriyle konuştuk. Terörle mücadele bağlamında Türkiye’nin bütün kritik ilçelerinde kapsamlı operasyonlar başladı. Hamdolsun bu operasyonlar büyük bir başarıyla yürütüldü, yürütülüyor.

'TEŞKİLAT ATAMALARINA MÜDAHALEM OLMADI'

64. hükümet döneminde bir başka hedef güven ve istikrarı ekonomide halim kılmaktı. Parıltılı bir bahar dönemi yaşıyoruz ekonomimizde. Son ana kadar vazife başında olan bir hükümetimiz vardır. Kimse ekonominin verileriyle oynamaya kalkmasın.

Önümüzdeki 4 yılı tamamlayacak güçlü AK Parti hükümetleri devam edecektir. Yine bu dönemde dış politikaların temel sütunlarını güçlendirmek için çalışmalar yaptık. Kaçakmülteci geçişleri bitme noktasına geldi.

En önemli hedeflerimizden biri inşallah tamamlanacak vize muafiyeti konusunda adımlar atılmasıydı. Vize muafiyeti konusundaki tavsiye kararı ülkemize hayırlı olsun. Bunları yaparken başbakan olarak taşıdığım sorumluluğun hakkını vermekti. Bu dönem güçlü cumhurbaşkanı güçlü başbakan dönemiydi. O gün cumhurbaşkanımız emanetçi istemiyorum demişti.

Ben emaneti üstlendim. Ama başbakanlık makamının da hakkını verdim. Teşkilat atamalarında hiçbir müdahalem olmamıştır. 12 yıl boyunca nasıl olduysa öyle olmuştur.

Partimiz yeni bir dönemin eşiğindedir. Son MKYK’daki gelişmeler ve son istişareler çerçevesinde 22 Mayıs günü tüzük gereği partimizin olağanüstü kongresine gitme kararı aldım. Şimdi haklı oalrak şöyle bir sual vardır: Bütün bu tabloya rağmen neden siz yüzde 49,5 oy almışken aday olmamayı düşünüyorsunuz?

Bu haklı bir sorudur. Hatta son anketlerde yüzde 54,2'yi aşmış görünüyoruz. Bizim dönemlerimiz bir başarı dönemidir. Bir başarısızlık ya da bir pişmanlık söz konusu değildir.

'MAKAMLARI BEN TALEP ETMEDİM'

Neden böyle bir kararı aldım? Hayat insana çok şey öğretiyor. Benim terk etmediğim prensiplerim var. Doktora yaparken profesörlüğü hedefledim ancak zamanı gelmeden istemedim.

Makamların hiçbirisini ben talep etmedim. Hiçbirisi için lobi yapmak ya da talepte bulunmak gibi bir hedefim olmadı. Mutabakatın olmadığı yerde genel başkanlığa aday olmak istemedim.

En güçlü insan kendisiyle barışlık olan insandır. Hayatta inanmadığım hiçbir şeyi savunmadım. İnandığım hiçbir yerden de geri adım atmadım. Pazarlığa dayalı bir mevki makam hesabı içinde olmadım.

Yoldan önce yol arkadaşı sözü vardır. Ben yola çıktığım arkadaşlarımın benimle olmalarını isterim. Olmadıklarında da bana söylemelerini isterim.

Son MKYK'da yaşananlar çok önem arz etmiyor. İlk imzayı ben attım. Ancak takip edilen yöntemi refik olarak düşünmedim. Bu anlamda yaptığım istişareler neticesinde AK Parti’nin birliği için refik değişmesindense genel başkanın değişmesinin daha doğru olacağını düşündüm.

 
'ADAY OLMAYI DÜŞÜNMÜYORUM'

Bu şartlar altında aday olmayı düşünmüyorum. Bütün arkadaşlar birlik ve beraberlik içinde olmalıdır. AK Parti’nin kaderi sadece AK Parti’nin kaderi değildir, Türkiye’nin kaderidir.

Ben grup konuşmasında kendimi bağladım. Bu bağlılık çerçevesinde de adımlarımı atacağım. Beş temel hukuku gözeteceğimi söylemek isterim.

Birincisi cumhurbaşkanı ile aramızdaki insani kardeşlik hukukudur. Cumhurbaşkanı ile dostluğum her şeyin önünde. Cumhurbaşkanı ile son nefesime kadar kardeşlik ilişkimi sürdüreceğim.

Onun ailesinin onuru benim ailemin onurudur. Bundan soran kimse yeni fitne kapıları açmaya niyetlenmesin.

Siyasete girme kararını ben AK Partimizin kapatıla davası açıldığı gün verdim. Olağanüstü kongreye aday olmayacağım ancak AK Parti'nin neferi olarak mücadelemi son ana kadar sürdüreceğim.

İkinci koruyacağım hukuk partimin hukukudur. Kim ki partimizde bir gedik açmaya, partimizden yolunu ayırmaya çalışırsa onun karşısında ben olurum. Bütün teşkilatlarımıza teşekkürü bir borç biliyorum. Onlara diyorum ki bugüne kadar önünüzdeydim bugünden itibaren içinizdeyim.

 
'BENİM TERCİHİM DEĞİLDİR'

Üçüncü alanımız 1 Kasım’da bize oy verenlerin, seçmenlerin hukukudur. Dört yıllık bir hukuk oluştuğunu düşünüyorduk ancak bunun kısa sürmesi emin olun benim tercihim değildir, ortaya çıkan bir zaruretin gereğidir. Hem teşekkür ediyorum hem de haklarınızı helal etmenizi diliyorum.

Konyalı seçmenlerime özel olarak teşekkür ediyorum. Kimseye sitem, öfke, kırgınlık hissetmiyorum. Konyalıların kimseye sitem duymamasını diliyorum. Allah’tan üstün olan yoktur.

Dördüncü hukuk alanı ülkemizin hukukudur. Kimsenin ülkemize zarar vermesine izin vermedim. Bize oy vermeyen vatandaşlarımıza da sesleniyorum, ola ki kalbinizi kıracak bir şey yapmışsak haklarınızı helal edin. Siyasi görüşlerimiz farklı olabilir ama ülkemizin geleceği çerçevesinde yüreğimiz aynı şekilde atmalıdır. Bütün vatandaşlarımızın hukukunu gelecekte de koruyacağımı söylemek isterim.

Beşinci olarak gönül coğrafyamızın hukukudur. Bütün bir gönül coğrafyamız Tükiye ile geleceğini bir görmektedir.



AK PARTİ'DE KONGRE TARİHİ BELLİ OLDU: 22 MAYIS

Türkiye Başbakan Davutoğlu'nun basın toplantısına odaklanmışken, AK Parti MYK'da olağanüstü kongre için 22 Mayıs tarihinde karar kılındığı ortaya çıktı.

AK Parti 22 Mayıs Pazar günü yeni Genel Başkanı'nı seçmek için olağanüstü kongreye gidecek. Böylece Davutoğlu, genel başkanlık ve dolayısıyla başbakanlık görevini, istifa yerine olağanüstü kongrede aday olmayarak bırakmış olacak.

MYK TOPLANTISI 35 DAKİKA SÜRDÜ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu arasındaki 1 saat 40 dakikalık zirveden çıkan olağanüstü kongre kararı, gözlerin Ak Parti'nin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısına çevrilmesine yol açtı.

Saat 11.00'de başlayan toplantı için MYK üyeleri AK Parti Genel Merkezi'ne geldi ancak Başbakan Davutoğlu'nun binaya ulaşması 1 saat geç gerçekleşti.

Genel merkeze girişi sırasında Başbakan Davutoğlu'nu, Yalçın Akdoğan, Hayati Yazıcı, Mehmet Ali Şahin ve genel başkan yardımcıları karşıladı.

Davutoğlu'nun başkanlığında Ak Parti Genel Merkezi'nde yaklaşık 35 dakika süren Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı gerçekleştirildi.

MYK ÜYELERİYLE VEDALAŞTI

Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında saat 12.14'te başlayan MYK, 12.50'de sona erdi. Başbakan Davutoğlu'nun MYK üyeleriyle vedalaştığı öğrenildi. Davutoğlu, MYK'nın ardından basın toplantısıyla kongre kararını açıkladı.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti'nin ilk olağanüstü kongresinde 27 Ağustos 2014 tarihinde Genel Başkan seçilmişti. Davutoğlu, yaklaşık 20 aydır Başbakanlık koltuğunda oturuyordu.

"BUNLAR OLAĞAN DIŞI GİBİ GÖRÜNEN OLAĞAN ŞEYLER"

Başbakan Davutoğlu'nun Cumhurbaşkanı Erdoğan ile dün Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda gerçekleştirdiği 100 dakikalık görüşmenin ardından Merkez Yürütme Kurulu (MYK)'nun AK Parti Genel Merkezi'nde toplanması kararı alındı. Başbakanlık kaynakları tarafından bugün saat 11.00'de toplanacağı duyurulan MYK öncesi, parti genel merkezi önünde AK Parti'de yaşanan gelişmeleri değerlendiren Genel Başkan Danışmanı Hayati Yazıcı, sorunları tasfiye edecek en önemli karar organının büyük kongre olduğunu belirterek, "Bunlar olağan dışı gibi görünen olağan şeyler. Hayırlı olsun. Biz kurumsal yapısı güçlü bir siyasi partiyiz. Oluşan sorunları yine konuşarak, partimizin ilkelerini dikkate almak suretiyle çözümleriz. Dolayısıyla partilerde bu tür sorunların yaşanmasını tasfiye edecek olan en önemli karar organı büyük kongredir. Peş peşe gelişen olaylar. Hayırlı uğurlu olsun" diye konuştu.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN PROGRAMI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, saat 14’te Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya’yı Cumhurbaşkanlığı sarayında kabul edecek. Saat 15.00’te Katar’ın Savunmadan Sorumlu Devlet Bakanı Halid Bin Al Attıyah’ı ve bunun ardından da saat 16.00’da MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı kabul edecek olan Erdoğan, saat 20.00’de ise Dolmabahçe Sarayı’ndaki Uluslararası Yüksek İdari Yargı Mercileri Birliği Kongresi Gala Yemeği’ne iştirak edecek. Cumhurbaşkanı’nın saraydaki görüşmeleri basına kapalı olarak gerçekleştirilecek.

Sonraki Haber